İktidar kararlı, cemaat ne yapacağını bilmez halde.. Güneş altında kalan kar gibi eriyorlar. Yapayalnız kaldılar..

2014’e ilişkin kehanetler, istihraçlar peş peşe geliyor, ama görünen o ki, akıl, siyaset, strateji bir yana, o kehanetler bile bunları kurtaramayacak..

Aslında bir yanı ile bakarsanız, bu iyi oldu. AK Parti kendi içini temizleyecek, bu hamle ile hemErgenekondan hem de paralel yapılanmadan yakasını kurtaracak. Ve bu süreçte dost kim, düşman kim belli olacak..

Bölgemizde yaşanan olaylar, sadece Türkiye için değil, İslam dünyası, tüm mazlum milletler için son derece açıklayıcı ve öğretici oluyor..

Mısır darbesi batının çifte standardını bütün çıplaklığı ile ortaya koydu. İsrail’in saldırgan tavırları da bazı gerçeklerin ortaya çıkması, anlaşılır hale gelmesi için önemli idi.. Bugün Suriye’de,Türkiye’de yaşanan olaylar derin gerçekleri bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyor..

Bu pahalı, ama iyi bir ders oldu.. Daha fazla gecikmesi daha vahim olaylara sebeb olabilirdi..

Ha bu bize, öteki tarikat ve cemaat yapılarına da ders olsun.. İktidar da bu ve sistem içindeki menfaat grubları ve ahlaki zaaf içinde olanlara karşı daha duyarlı olması gerekir..

Bu saldırı da, aynen Gezi olayında olduğu gibi direkten döndü! Derin devlet ile paralel devletarasındaki derin işbirliği ve bu derin koalisyonun uluslararası derin çetelerle olan derin bağları da deşifre oldu..

İçe kapalı, ezoterik yapıların, toplumun başına nasıl bela olabilecekleri de bir kez daha görülmüş oldu. Bu ister Masonik bir yapı olsun ya da bir tarikat olsun, sonuçta aynı kapıya çıkıyor..

Media, Mafia, Sermaye, Siyaset, Bürokrasi, STK ve cemaat yapılarının da katılması ile, bu yapılar arasındaki derin ilişkiye dikkat etmek gerek. Bu tehlikeli işbirliğine dini grubların da dahil olması oldukça düşündürücü.

Hemen ifade edeyim ki, “Cemaat”, bu alanda tek cemaat değil.. Kimilerinin içine ciddi sızmalar oldu, kimileri ise gönüllü olarak bu işbirliği halkasına katıldılar..

Bu konuda sermaye grublarını da uyarmak gerek.. Bu süreçte özellikle iki grub büyük risk aldı.. Biriİpek-Koza, öteki Boydak!

Hacı Boydak yeniden istişare ederek tavrına açıklık ve netlik kazandırması gerekir..

Kayseri grubunun safını netleştirmesi gerekir. Bu durum, Cumhurbaşkanına da zarar veriyor.. Bu durum, bazı işadamları ve STK yöneticilerini de zor durumda bırakıyor.. Bu durum, birtakım paralel yapıların istismarına yol açtığı gibi AK Parti iktidarına yönelik bazı spekülasyonlara da zemin hazırlıyor ki, esasen söylenti, bazan gerçeğin yerini alarak, tahripkar bir hale dönüşebilir..

Kayseri lobisinin, paralel yapının kendilerini istismarına sebeb olacak söz ve davranışlardan kaçınması gerekir.. Kayseri halkının bu konudaki tavrı çok açık ve net. Kayseri lobisi denen grubun Kayseri içinde bile desteğinin olmadığını, kendi başlarına gelin-güvey olduklarını, kendileri çalıp kendilerinin oynadığını söylemek mümkün. Kayserililer tüccardır. Kârını, zararını bilmesi gerekir.. Böyle bir siyaset pazarlamasının Tosya’ya pirince giderken evdeki bulgurdan olmakanlamına gelebileceğini bilmeleri gerekir..

Sadece Kayserililer değil, Konyalılar, Adıyamanlılar, Antepliler, Trabzonluların da bu konuda “Lobi faaliyetleri”(!) açısından kendilerini gözden geçirmeleri gerekir..

2014’de dünyada 40 civarında seçim varmış. Türkiye’de 2014’de 3 seçimin heyecanı yaşanacak..Yerel, cumhurbaşkanlığı, milletvekili seçimlerinin aday belirleme süreci, hatta ve belki de yeni bir anayasa referandumu..

En az 6 ay bu baskı devam edecek. Keşke bu ağır baskıya dayanamayacak AK Partili adaylar, adları açıklanmışsa bile geri çekilseler. Bakın uyarıyorum, siyaset bu aşamada sizin için dua ile istenen bir belaya dönüşebilir.. Bir daha düşünün.. Dava konusu olan ya da olabilecek adaylar da çekilseler ne iyi ederler.. Adaylık artık onlar için koruyucu bir zırh değil, paratoner olacak.. Baskı ve tehditleri artıracak. Umarım genel merkezde, bu ayın 20’sinde ilçe adaylarını belirlerken, diğer açıklanan adaylar ile ilgili de revizyona giderler.. Bu zor sürecin salimen atlatılabilmesi için dinamik ve yeni-zinde kadrolara ihtiyaç var!

Türkiye hâlâ seçim havasına girmedi.. CHP ve MHP var gücü ile AK Parti’nin oy oranını düşürme adına ne lazımsa yapıyor. Sanki bu konuda zımmi bir ittifak içindeler. Cemaat da buna destek veriyor gibi.. Ben cemaatın tabanının CHP’ye oy vereceğini sanmıyorum. Geçen gün cemaate yakın isimlerden Prof. Osman Özsoy da bunu teyid eden şeyler söyledi katıldığım bir programda!

Biliyorsunuz, 2 Ocak’ta seçime katılmaya hak kazanan partiler açıklandı. Bunlardan kaçı seçime katılacak henüz belli değil.. 27 Ocak 2014: Siyasi partilerin birleşik oy pusulasındaki yerleri içinYSK’ca kura çekilerek ilan edilecek.

Şubat ayında, 18 Şubat 2014: Siyasi partiler, büyükşehir, belediye, belediye meclis üyeliği ve il genel meclisi üyelikleri aday listelerini ilçe seçim kurullarına, DVD ve kâğıt olarak verecek. 22 Şubat 2014: Geçici olarak ilan edilen aday listelerine karşı ilgili seçim kuruluna yapılacak itirazların son günü. 28 Şubat 2014: Yüksek Seçim Kurulu il seçim kurulu, il seçim kurulunun ilçe seçim kurulu kararlarına karşı yapılmış itirazları ‘kesin’ olarak karara bağlanacak.

Mart ayına gelince 2 Mart 2014: Kesin aday listeleri, bağımsız adaylar dâhil ilan edilecek. 20 Mart 2014: Seçim yasakları başlayacak. 24 Mart 2014: Seçmen bilgi kâğıtları seçmenlere dağıtılacak.29 Mart 2014: Seçim propagandası bitecek. 30 Mart 2014: Oy verilecek. Tabii oyunuzu kullanmak, milli iradenin tecellisine katkı sağlamak istiyorsanız, siz şimdiden askıya çıkan seçmen kütüklerini bir gözden geçirin.. Selâm ve dua ile..