CNNTürk’te Hande Fırat’ın sunduğu Gece Görüşü programında, sivillere muafiyet getiren son Kanun Hükmünde Kararname’ye eleştirisiyle gündeme gelen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de tartışıldı.
Hande Fırat, Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi’ye “Abdullah Gül adaylığa mı hazırlanıyor?” sorusunu yöneltti.
HAYIR BLOKU GÜL’Ü İSTİYOR
Selvi’nin yanıtı şöyle oldu:
“AK Parti geleneğinde olmayan bir şey yaşanıyor. Bu KHK ile yapılan düzenlemenin dışında bir durum söz konusu. Bir pozisyon söz konusu; hem Sayın Gül hem de Sayın Erdoğan açısından da. Net olarak ifade etmek gerekirse 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili süreç yaşanıyor. Referandum sürecinde de 11. Cumhurbaşkanı başkanlık sistemini Doğru bulmuyordu. Bu süreçte itirazlarını içeren uzun bir görüşme yapmıştı. Ama anlaşılıyor ki sadece bu da değil. Bir grup Sayın Gül’ün etrafında 100 bin imza ile eski Cumhurbaşkanı’nı muhalefetin yani Hayır Bloku’nun ortak adayı olarak Erdoğan’ın karşısına çıkarmak gibi bir hazırlık yapıyor. Destek bulursa Gül aday olabilir. Bence Erdoğan'a karşı aday olup kendini kurda yem etmemeli" ifadelerini kullandı.
HEDEF ERDOĞAN’I 2. TURA BIRAKMAK
Selvi, “Kim bu grup ” sorusuna ise şu karşılığı verdi: Bir dönem Ak Parti’de görev almış şimdi Sayın Gül’le hareket eden ama aktif siyasette olmayan isimler söz konusu. Bülent Arınç ismini duymadım ama Erdoğan’ı birinci turda kimle seçtirmeyiz, engelleriz sorusuna cevap arayan siyasetten, iş dünyasından birtakım çevreler olduğu söyleniyor.”
KONUŞMAYA DEVAM MESAJI
Selvi 16 Nisan referandumu sürecinde Abdullah Gül’ün yeni bir parti kurma konusunda “Partiler kurdum ama önemli olan millet ne diyor ona bakmak lazım dediği söyleniyor. Biraz daha görünür olma, fikirlerini kamuoyuyla daha çok paylaşma kararı aldığı… Daha önce sessiz kalıyordu şimdi çıtayı bir üste çıkardığı anlaşılıyor.
Cumhurbaşkanı’nın çıkışından sonra bir açıklama daha yapıldı 11.Cumhurbaşkanı’nın Ofisi’nden. Konuşmaya devam edeceği yönünde… Çok önemli bir eleştiriydi o.”
ERDOĞAN KARŞITLARINA HOŞNUT MESAJLAR
11 Cumhurbaşkanı, Gezi, 17/25 Aralık süreci, 16 Nisan referandumunda Erdoğan’la aynı noktada olmadı. Farklı bir pozisyonda oldu. Kimi zamanda Erdoğan karşıtlarının kulağına hoş gelecek mesajlar vermeye özen gösterdi.
İPLER NE ZAMAN KOPTU!
Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, köşesinden yazdığı yazıda da Erdoğan ile Gül arasındaki iplerin ne zaman koptuğunu yazdı.
İşte Selvi’nin Hürriyet’teki köşesinden yazdığı yazı:
“3 Haziran 2013 tarihiydi. Gezi olaylarının doruğa tırmandığı günlerdi.
Başbakan Erdoğan, protestoların arkasında sandıkta başarılı olamayanların bulunduğunu belirterek, “10 ay sonra sandıkta millet bunun hesabını sorar”demişti.
Erdoğan’a cevap, aynı gün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den gelmişti. Gül, “Demokrasilerde her şey seçim demek değildir” demişti. Gezicileri memnun eden bu sözleri üzerine 8 Haziran tarihinde Yeni Şafak’ta, “Cici demokrasi” başlıklı bir yazı yazdım. Abdullah Bey’in cumhurbaşkanı seçilmesini engellemek isteyenlerin aynı şeyi söylediğini savunmuştum. Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesini önlemek için 367 formülünü ortaya atan Sabih Kanadoğlu’nun, Türkiye’de sandık demokrasisinin hüküm sürdüğünü belirterek “Sandıkta çıkmanın her şeyi yapmaya yeterli olduğu sanılıyor. Bu demokrasi değildir. Bunun adı alaturka demokrasidir” sözlerini hatırlatmıştım.
Onunla yetinmemiş, 12 Mart’a giden süreçte askerle işbirliği yapan bir grup aydının, “cici demokrasi, sandıksal demokrasi” diye seçilmişleri küçümsediklerini gündeme getirmiştim.
“Bir dönemler Sabih Kanadoğlu’nun Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığını engellemek için söylediği sözü, kendisi bir demokrasi mücadelesinin sonucunda Çankaya’ya oturan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün söylemesi” diye devam etmiştim.
Yazı hayatımda iki prensibim oldu:
1- Cumhurbaşkanlarını, başbakanları, siyasi parti liderlerini güçlerinin doruğunda olduğu dönemlerde eleştirdim.
2- Kıran kırana tartışma yaptığım insanlar cezaevlerine düştüğünde, bana cevap verecek pozisyonları olmadığında onların hakkında olumsuz tek bir kelime etmedim.
18 Haziran günü Çankaya Köşkü’nde bir program vardı. “Büyük Selçuklu Mirası”nı anlatan sunumun ardından resepsiyona geçildi. Star Gazetesi Yazarı Elif Çakır ile birlikte Cumhurbaşkanı Gül’le konuşma imkânı bulduk. Gül biraz sitemkârdı. O gün aramızda geçenleri de 19 Haziran tarihli yazımda aktardım. “Demokrasi sadece sandık değildir” sözünü hatırlattığımda, “Ben bu tür konuşmaları ayaküstü yapmam” demişti. Ben sözlerinin birileri tarafından kullanıldığını söyleyince, “Baktım yanlış anlaşılıyor, Karadeniz gezisinde izah etme gereği duydum” diye açıklama yapmıştı.
GÖRÜŞ AYRILIĞI NE ZAMAN BAŞLADI?
Bunu neden hatırlatıyorum? Erdoğan ile Gül arasındaki tartışma sadece bir KHK tartışması değil. Gezi olaylarından bu yana Erdoğan ile Gül arasında görüş ayrılığı yaşanıyor. Olaylar karşısındaki, “duruş farkı” giderek açılıyor. Son olarak başkanlık sistemi konusunda ters düştüler. Erdoğan, başkanlık sistemi için mücadele ederken Gül, parlamenter sistemi savunanların yanında yer aldı.
Bardağı taşıran damla ise, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, 15 Temmuz darbe girişiminin bastırılmasında görev üstlenen sivillere getirilen yargı muafiyetindeki, “devamı” ibaresine yönelik tweet’i oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Gül’ün çıkışından iki açıdan rahatsız olduğu söyleniyor.
1- Tweet’in içeriğinden. Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin bastırılmasında canı pahasına görev alan vatandaşlarımızla ilgili düzenlemenin başka yerlere çekilmesinden dolayı rahatsız oluyor.
2- Gül’ün tweet’i ile Kılıçdaroğlu ve Akşener’in açıklamalarıyla birlikte bir andaErdoğan karşıtı “ortak cephenin” oluşması.
2019 HESABI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bunu 2019 Cumhurbaşkanlığı seçim provası olarak değerlendirdiği anlaşılıyor. Erdoğan’ın, özellikle de Gül’ü hedef almasının anlamı ise çok daha önemli.
Bir süredir Abdullah Bey’i, Erdoğan’ın karşısına yüzde 49’un ortak adayı olarak çıkarma çabaları var. Cumhurbaşkanı’nın bundan habersiz olması düşünülebilir mi? Gül’ün etrafında son 7 aydır farklı bir hareketliliğin yaşandığı kanaatinde. Zaten Gül de, 16 Nisan’dan sonra, “Daha çok konuşma ve daha çok görünür olma”kararı almıştı. Erdoğan, Abdullah Gül üzerine inşa edilen planı gördü, bozmak için hamle yaptı. KHK tartışması aysbergin görünen yüzü. Erdoğan-Gül tartışmasının özü 2019 Cumhurbaşkanlığı hesaplarına dayanıyor.”
siyasetcafe.com