İşgal kuvvetleri İstanbul’a girerken onları alkışlarla karşılayanlar vardı.
Evet, İşgal sırasında İstanbul`da; hepsi Türk olmayan 560 bin Müslüman, 385 bin Rum, 118 bin Ermeni, 45 bin Yahudi ve 92 bin Levanten olmak üzere, 1 milyon 200 bin kişi yaşıyordu.
Aslında onlar Osmanlı`da en güzel yaşayanlardı.
En güzel yerlerde onlar oturdular, devletin en önemli makamlarına onlar geldiler, savaşlarda hep geri plandaydılar.
Türkler ölürken onlar para kazanıyorlardı.
Türkler devletin çöküşüne kadar neredeyse 200 yıl süren acımasız savaşlarda ölürken onlar çoğalıyorlardı.
Nihayet, Osmanlı çökmüş İstanbul işgal olmuştu.
Fatih`in kapattığı ortaçağın zangoçları Konstantin’e hayali ile bütün kutsal değerlerimizi çizmeleri ile çiğneyerek İstanbul’u kirletmeye başladılar.
Mehmet`e FATİH unvanı veren İstanbul artık bizim değildi.
Türk milleti bir mucize bekliyordu.
O mucize 1919`da Samsun`dan yola çıktı ve 1923`de seferini tamamladı.
Üç kıtaya dağılmış devletimizden 780`bin km`lik parçayı anca 4 yılda geri alabildik.
İstanbul`u geri almamız da tam 4 yıl 10 ay 23 gün sürdü...
İstanbul`u fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel orduydu.
İstanbul`u kurtaran komutanda da aynı güzellikteydi, kurtaran orduda aynı güzel orduydu.
Tarih Konstantin’i İstanbul kılan Mehmed`e FATİH,
Konstantin’den İstanbul`u kurtaran Kemal`e ATATÜRK `dedi.
Biz Oğuz Kağan, Alparslan, Fatih ve Atatürk’ün inşa ettiği o devasa Türk Medeniyetine hep aynı pencereden baktık.
Ve bu pencereden dünyaya medeniyet saldık.
Biz bu medeniyete inanmayanlarla aynı gemide değiliz.
Dün İstanbul`a giren İngilizlere alkış tutanlar bugün halen İstanbul`da birinci sınıf vatandaş olarak yaşamakta ve en güzel nimetlerden onlar faydalanmaktadırlar.
Bazen hepimiz ermeniyiz diyerek meydanlara çıkıyorlar, bazen hakların kardeşliği diyerek Türk`ü IRKÇILIK ile suçluyorlar, bazen bir dini cemaatte, bazen bir etnik oluşumda terörist oluyorlar…
Evet biz bu devşirmelerle, hainlerle, kriptolarla, teröristlerle aynı gemide değiliz.
Zira gemi su alınca onları ne yapacaklarını iyi biliyoruz.
Aynı gemide olmayanların kaptanları da farklıdır.
Bizim son kaptanımız Atatürk’tür.
Bir sonraki liman Turan’dır.
Turan’a giden yol bugün Karabağ’dan geçmektedir .
İnşallah o limanın bugünkü kaptanları bize müjdeli haberi en kısa zamanda vereceklerdir .
Ve bizden sonraki nesilden çıkacak neferler Türk Birliği hayalimizi gerçekleştireceklerdir.
Zira çok yakındır o tarih.
Bel ki yarın, belki yarından da…
Buna inananlara selam olsun.
İstanbul’un kurtuluşu kutlu olsun.
Ulu Başbuğlarımız Fatih Sultan Mehmet ve Mustafa Kemal Atatürk`ün ruhları şad olsun.
Tanrım Azerbaycan Türk ordusunu Muzaffer eylesin.