İSPAT EDİYORUM KATİL PKK`dır!
Ben Ankara`daki bombalı eylemi PKK yaptı dedikçe halen “ya nasıl olur, insan kendi taraftarına kıyar mı? ” şüphesinde olanlar var.
Evet kıyar.
Hem de öyle bir kıyar ki, hiç acımaz.
Eğer PKK içerisinde bir kaç bölüm varsa ve aslında PKK kuruluş amacı itibari ile tek amaca hizmet ediyorsa kıyar.
Eğer PKK bir taşeron örgütse ve cinayetleri ona güç kazandırıyorsa kıyar.
Evet, aynen de öyledir; PKK yarım asırdır bölgede oyun oynamak isteyenlerin, güç dengesi kurmak isteyenlerin satın alarak kullandığı bir taşeron terör örgütüdür.
Bunu ben demiyorum önder dedikleri APO bizzat mahkemedeki itiraflarında diyor.
Gelin APO`nun mahkeme tutanaklarından Türkiye`ye yalvararak `bizi artık siz taşeron olarak kullanın` demesini bazı cümleleri ile deşifre edelim;
-“Çünkü ben elimdeki gücü biliyorum. Bu, müthiş bir güçtür. Bu gücü İngiltere 200 yıldır ele geçirmek istiyor. ABD, İran Rusya, hepsi bunun peşindedir. Tamam, benim biraz zararım oldu ama onun kat kat üzerinde kazandıracak imkânım var. Neden bunu görmeyeceksiniz ki?”
“Emrinize gireceğiz. Şu anda her şey hazırdır. Şimdi en ideal duruma gelebiliriz. Bana benim buraya gelişim ile Batı, Rusya, İran panik durumuna girmiştir. Devletin direkt olarak bir şey yapmasına gerek yok, biz taşeronuz.. Dünyadaki en büyük işleri taşeronlar yapar.”
“ Ben fazla bir şey istemiyorum. Sınırlı çalışma araçları istiyorum. Bu, direkt devletin yapacağından çok daha kolay ve önemlidir. Çünkü bazı şeyleri direkt devlet olarak yapmak olmaz. Ve zordur. Biliyorsunuz, ABD dev dünya gücüdür
ama o bile taşeron kullanır.”
“Milyonlarca insanı ilaç gibi kullanacağız. Şu koşullarda bunu söylememin ne kadar değeri olduğunu bilmiyorum ama ben bu değilim, Apo bu değil. İş yapacağım, hizmetim olacak. Milyonlarca insanın gücünü ilaç gibi kullanacağız diyorum tekrar, yani katacağım. Türkiye’yi daraltan her şey tam tersine dönüştürülecek.”
APO`nun İmralı tutanaklarını incelerseniz bu tür cümleler çoktur.
Bunları tamamen kurnazlığından dedi.
Bunları derken tek amacı zaman kazanma ve morali çökmüş, yolun sonuna gelmiş örgütü yeniden diriltmek.
Bizde ki salaklar da buna inandılar.
APO`da faydalanabileceklerine ve bu şekilde hem örgüte sızabileceklerine, hem de bölgesel güç olabileceklerine inandılar.
Bu inançlarının bir sonucudur “OLSO” görüşmesi.
Bu inançlarının bir hezimetidir “Çözüm Planı” düzmecesi.
Bana diyebilirsiniz ki, “Adam tüm bunları o kuş beyni ile mi yaptı? Hem de hapishaneden”
Elbette ki değil!
Onu dağa çıkaranlar, ona gücü verenler, onu taşeron gibi kullananlar ve Türkiye`ye teslim edenler hep aynı güçlerdi.
PKK ile verdikleri mücadelenin boyutu değişti.
Sonuçta amaçlarına ulaştılar.
İçeride `Mandela` benzeri bir lider, dışarıda devlet kurmaya inanan bir halk yarattılar.
Ve bu halkın bu inancında daha kemikleşmesi işin nereden geldiği bilinmeyen bir şekilde ama `devlet terörü` denilecek bir biçimde öldürülmesi gerekiyor.
İşte buda Ankara`daki patlamamın özetidir.
Patlama yabancı istihbaratların işidir, taşeron PKK`dır, suç İŞİD`e mal edilecektir.
Ve gerçekler ortaya çıkmadan bu iş yıllarca bu şekilde tartışılıp duracaktır.
Bunu planlayanlar sadece bugün için değil, planları ters teperse her yıl bu katliam üzerinden kamuoyu yaratmak için görevlerine devam edecek ve yeni örgütlerin, yeni taraftarların yapılanmasını sağlayacaktır.
Evet, taşeron olan PKK asla Türkiye`nin taşeronu olmayacaktır.
Zira kuruluş amacı zaten Türkiye adlı binayı yıkmak ve sahipleri de çok net.
İşte bu yüzden Ankara`daki katilde çok nettir.
Türkiye`yi yıkmayı başaracaklar mı?
Asla!
Hiç kimsenin şüphesi olmasın
Geldikleri gibi de gidemeyecekler…vesselam