Hükümet içindeki muhalif kanada yakınlığıyla bilinen Karar Gazetesinin yazarlarından İbrahim Kiras, Cumhuriyet düşmanı, Milli mücadeleye karşı İngilizlerin yanında saf tutan, “Mustafa Kemal ve Kuvvayı Milliye maskaraları” diyen, vatana ihanetten 1926 yılında idam edilen İskilipli Atıf’a ilişkin çok konuşulacak bir köşe yazısı kaleme aldı.
Yazısının girişinde Osmanlı’nın son dönemi ve Cumhuriyet döneminde yaşamış Süleyman Nazif’ten söz eden İbrahim Kiras, Nazif için, “fikirleri itibarıyla düpedüz milliyetçi ve İslamcı” diye yazdı.
İbrahim Kiras, “İskilipli Atıf’ın katili Süleyman Nazif mi” başlıklı yazısında, Prof. Ali Birinci’nin şu satırlarını paylaştı:
“Süleyman Nazif’in âni bir öfke ve aşırı asabiyet neticesinde yazdığı başka metinler de bulunmaktadır. (…) İskilipli Âtıf Hoca merhumun Frenk Mukallitliği ve Şapka isimli risalesine yazdığı İmana Tasallut isimli reddiyesi bu kâbildendir. Bu risâle Âtıf Hoca’nın idamına vesile olmuştur.”
İbrahim Kiras yazısının son bölümünde ise, “Ama yine de Atıf Hoca’nın idamından Nazif’in sorumlu sayılması fazla ağır bir suçlama değil mi?” ifadelerini kullandı.
İbrahim Kiras’ın yazısının ilgili bölümleri şöyle:
“Prof. Ali Birinci’nin önceki yazıda sözünü ettiğim “hatırat” incelemesinde Süleyman Nazif’den söz ederken bir dipnotta şunları söylüyor: “Süleyman Nazif’in âni bir öfke ve aşırı asabiyet neticesinde yazdığı başka metinler de bulunmaktadır. (…) İskilipli Âtıf Hoca merhumun Frenk Mukallitliği ve Şapka isimli risalesine yazdığı İmana Tasallut isimli reddiyesi bu kâbildendir. Bu risâle Âtıf Hoca’nın idamına vesile olmuştur.” (Mütebahhir tarihçimiz bir başka yazısında ise bunu merhum Nurettin Topçu’nun özel sohbetlerinde dile getirdiği bir görüş olarak zikretmişti.)
Bu merkezde bir “hassasiyet”i Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi’nin Süleyman Nazif maddesini kaleme alan Muhammet Gür de sergiliyor: “Polemikçi bir yanı da bulunan Süleyman Nazif (…) Âtıf Hoca’nın Frenk Mukallitliği ve Şapka adlı eserindeki görüşlere karşı çıkmış, Âtıf Hoca’nın şapka inkılâbından sonra idam edilmesi üzerine töhmet altında kalmıştır.”
Batarya ile Ateş yazarının öfkesi, aşırılıkları, fevrî tavırları, dengesizlikleri, aklından ziyade hisleriyle hareket etmesi vs. bilinen hususlar… (Mesela, İzmir Suikastı davasında idam edilen “eniştesi” Şükrü Bey’in ardından kullandığı ifadeler İttihatçılara duyduğu öfke yüzünden bazen insanî niteliklerini bile unutabildiğinin örneği…)
Ama yine de Atıf Hoca’nın idamından Nazif’in sorumlu sayılması fazla ağır bir suçlama değil mi?”
siyasetcafe.com