Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "İstanbul yüzde 25'in üzerinde zam talebiyle Meclis'e geldi. Ve mecliste tabii ağırlık bizde olduğu için arkadaşlarımız bunların bu zam talebine evet demediler. Biz vatandaşımızın bu noktada huzurunu istiyoruz. Çünkü bunlar seçim öncesi ne diyorlardı suya ekmeğe indirim getireceğiz" sözlerine İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'ndan yanıt geldi.
"BİZ SANA PABUÇ MU BIRAKACAĞIZ?"
İstanbul'da reddedilen su zammı teklifi için basın açıklaması yapan İmamoğlu, "15 milyar liraya yakın hale gelmiş yeni bütçeyi, revize bütçe talebini bile görmezden gelmek körleşmiş bir AK Parti grubu var karşımızda. Dolayısıyla ve günün sonunda öyle bir komik hale geldiler ki sözüm ona bir teklif sunuyorlar; diyorlar ki 'Siz bizim küçük zam teklifimizi kabul edersiniz ya da hiç zam vermeyiz' Bu nasıl bir tavır? Tehdit yapıyor. İstanbul tarihi böyle bir cahil adam görmemiş. Tehdit ediyor bizi. Tehditten sonra bizden de o tehdidine boyun eğeceğimize zannediyor. Neye? Hiçbir temeli olmayan teklifine evet diyecekmişiz. Biz sana pabuç mu bırakacağız?" dedi.
"İSKİ'Yİ BATIRMAYA ÇALIŞIYORLAR"
Açıklamasının devamında İSKİ'nin el birliğiyle batırılmaya çalışıldığını öne süren İmamoğlu, "İstanbul'u kaybetme öfkesi yüzünden bütün vicdanını kara bir bulut kaplamış İSKİ'yi organize kötülükle batırmaya çalışan arkadaşlara bir haberim var; yaptığınız suçtur! Sizin öfkeniz yüzünden milyarlarca lira zarara girecek olan İSKİ emin olun çok kısa sürede bu zararı bizim teklifimize ret oyu veren her üyeden rücu edilecek. Mahkemelerde İstanbul'a verdiğiniz zararın faturasını göreceksiniz" ifadelerini kullandı.
"BİR ŞEYİN FİYATI ÇOK ARTIYORSA, SORUMLUSU İKTİDARDIR"
İmamoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Belirtmek isterim ki bu arada her şeye rağmen oluşan yeni bütçe yani 10 milyardan 14 milyara çıkan yeni bütçe ve mecburen sunmak zorunda kaldığımız yüzde 50 civarında artışın olduğu yeni tarife, kuşkusuz bütün bu artışların vebali İSKİ veya İBB değildir. Bu ülkede herhangi bir şeyin fiyatı çok artıyorsa bunun sorumlusu ekonomiyi yöneten kişilerdir, iktidardır. Türkiye'yi bu ekonomik buhrana sokanların İstanbul'daki ucuz kahramanlık girişimlerine en güzel yanıtı günü gelince yine hem bu şehrin hem de ülkemizin kıymetli insanları verecektir.
"FİYAT ARTIŞINI NEYE GÖRE SUNDUKLARI BELLİ DEĞİL"
Az önce ifade ettiğim gibi sundukları artış oranının hiçbir mesneti yok, hiçbir gerekçeli karar yok. Ben az önce yüzde 50'lik zamdan bahsediyorum. O bile ne dedim yüzde 100 civarında artan maliyetlere rağmen yüzde 50 fiyat açıkladık Yine eski bütçe veriyor ancak arkadaşların bu dayatmacı şekilde sundukları fiyat artışını neye göre sundukları belli değil.
"AK PARTİ, YÜZDE 25'LİK ZAM TEKLİFİNİ OYLATMADI"
Yüzde 25'lik teklifin Meclis'te kabul edilmesi bizim yetkimiz değil. Eğer AK Parti grubu yüzde 25'lik bir teklif vermişse oylatırdı, çoğunluk zaten onlarda kabul edilirdi. Kendi verdikleri teklifi geri çektiler. Teklifi tehditle verdikleri için geri çektiler. Yüzde 40'a yakın teklif sunduk onu da reddettiler.
"İSTANBUL'A BÖYLE SEVDA OLMAZ"
KDV'den bahsediliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız bize KDV üzerinden mesaj veriyor. Ben çok üzüntü duyuyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız 'İstanbul sevdam' diyorsanız İstanbul'a böyle sevda olmaz. Bizim belediyeler, sizin belediyeler.. Böyle bir kavram zaten olmaz. 2019 seçimlerinden sonra arzum, cumhurbaşkanımızın bu şehre hizmet eden belediye başkanıyla sıkı diyalog, istişare, bir arada düşünce üretme, işbirliği yapmaya uygun bir diyalog zemini. Hala 2019'daki seçimin insanların zihninde başka travmalara sebep olduğunu görüyorum.
"MOBESE ASLA UNUTMAYACAĞIM BİR KONUDUR"
MOBESE işi Türkiye Cumhuriyeti tarihinde çok büyük ayıplardan birisidir. Çok büyük tehditlerin göstergesidir. Dolayısıyla MOBESE asla unutmayacağım, her gün hatırlatacağım bir konudur. İstanbul'un valisi, İstanbul'un emniyet müdürü bu konuda herhangi bir işlem yaptınız mı? Herhangi bir araştırma yaptınız mı? Dilekçelere herhangi bir cevap vermediniz. Unutacağımızı zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Kamu hukuku, insan hakları gereği sorduğumuz sorulara acilen cevap verin. Bu işin sorumlusu bakandır diyorsanız aynı soruları bakanlığa da sorduk. Sayın bakandan da cevap bekliyoruz. Ekrem İmamoğlu'nun özel hayatının didik didik edilmesi, bir kurgu şeklinde kesilip basına magazinsel bir şekilde servis edilmesi başka büyük tehditlerin ve tehlikelerin bir izidir."
Siyasetcafe.com