Mültecilerle ilgili iki köşe yazısı yazdım, güncelliğini korumalarına rağmen üçüncüsünü yazma gereksinimi duymam garip olduğu kadar da üzücü.
Mültecilerle yazdığım yazılarda artık havanda su dövüyormuşum gibi geliyor.
Doğup büyüdüğüm ve halen ikamet ettiğim Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde resmen bir turist gibi yaşıyorum.
Sanki bizim topraklarımız değil de onların topraklarıymış gibi yaşıyor ve onlara göre hareket ediyoruz artık.
Reyhanlı küçük bir yerdir. Gezilecek, hava alınacak onlarca yer yok. Bir tane var. Yenişehir Gölü.
2011 öncesi Reyhanlı’da kadını, erkeği; yaşlısı, genci resmen Yenişehir Gölüne akın ederdik. Temiz hava alır, eğlenirdik.
O eski günleri özledim, anneme;
-Hadi kalk, göle gidip hava alalım dedim.
Annemin verdiği cevap,
- Aman! Suriyeli dolmuştur. Boş ver. Bahçede otururuz.
Eminim bizim gibi binlercesi vardır. Şimdi adı Yenişehir “Millet Bahçesi.” Ama “Millet” yok. “Mülteci” var.Adı millet ama içinde sadece mülteci var. Millet yok.
Aslında bizim olan yerleri kullanmayarak, mültecilere göz yumuyoruz. Ve beni endişelendiren, “bugün göz yumduklarımız, yarın bize göz açtırmayacak.”
Neyse…
Türk Milleti, mağdur olanın elinden tutmayı sever. Suriyeliler ilk gelip sığındıklarında da “Komşumuzdur, din kardeşimizdir” diyerek şefkat elini uzattı.
Millet ekonomik bunalım içerisindeyken sofrasına oturacak bir tane daha boğaz istemiyor. Yani kardeş falan istemiyor.
Suriyelileri komşu diye kabul ettik de Afganistanlısı, Pakistanlısı neyimiz oluyor?
Birde sığınmacıların, sosyal medyaya düşen taciz videoları var. Sanki ülkede çocuk istismarcısı, tecavüzcüsü, tacizcisi azmış gibi birde hem sığınmacı hem de tacizci çıktı başımıza iyi mi?
Muhalefet göndereceğiz derken, iktidar, göndermeyeceğiz, yedireceğiz, içireceğiz diyor. Bu konuda bile toplum ikiye bölünüyor.
Zaten yükselen bir toplumsal tansiyon var, alevlenirse ne olacak? Bu konuda muhalefeti tebrik etmek gerekir. Yangına benzin dökmüyorlar.
İktidar, sığınmacıların yaşattığı sorunları dile getirenleri, “Irkçılıkla” suçluyor.
Acaba, Suriyelilerin çoğunlukla yaşadığı, İstanbul, Gaziantep, Hatay, Şanlıurfa, Adana, Mersin, Bursa, Konya ve İzmir de yaşayan AKP seçmeni mülteciler hakkında ne düşünüyor?
Ya da bu il ve ilçe parti başkanlarının görüşleri neler? Rahatsız olmuyorlar mı?
Eğer ben ülkemde mülteci sapık istemiyorsam; eşimle, annemle, kız kardeşimle, çocuğumla, dostumla rahat rahat dolaşmak istiyorsam ve bu yüzden “ırkçı” oluyorsam.
İltifat buyurursunuz. Teşekkür ederim.
Ve soruyorum;
Irkçıyız, ne olacak?