İmam’ın Ordusu tasfiye ediliyor…
Birkaç gündür Türkiye’de yaşanan gelişmeler yıllardır sinsice örgütlenen ve İslami (!) Cemaat diye bilinen örgütsel bir yapı ile Hükümet ( Devlet ) arasında kıyasıya bir savaşa dönüştü. Başbakan’ın ‘örğüt’ diye nitelendirdiği bu yapı ister istemez devlet içindeki cemaat mensuplarını işaret ediyor.
Ülkenin gündemi Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonuna kilitlendi.
Bir taraftan Bakan Oğulları ve Bürokratların dudak uçuklatan rakamlarda ki rüşvet iddiaları, diğer tarafta Cemaat ve Hükümet arasında artık geri dönülmeyecek bir hesaplaşmanın yansımaları.
Türkiye Kamuoyunun Din, İmam ve Cemaat konularında ki hassasiyeti o kadar derin ki : Hükümet’in Cemaat ile olan ortaklığı alenen konuşulup tartışılmasına rağmen kimse bu ortaklığı tartışmak veya sorgulamak gereği duymuyor.
AKP “İktidar yolunda her şey mubahtır” mantığı ile Cemaatin gücünü yanına alarak sonuna kadar kullandı.
Karşılığında ise Cemaat’in Devlet içerisinde örgütlenmesine göz yumdu.
Sn. Başbakan’ın şimdi şikâyet ettiği Devlet içinde ki çeteler bu örgütlenmenin sonucudur.
O kadar ki Cemaat artık alternatif Devlet’ini oluşturmaya başladı.
AKP Milletvekili Şamil Tayyar : “ Emniyet’ i Cemaat’e bağladık” Başbakan : “Ne istedilerse verdik” diyerek bu örgütlenmeyi ifşa ettiler.
Öncelikle bu yasadışı örgütlenmeye fırsat tanıyan, kendi İktidarlarının selameti için Devlet kadrolarını bir Örgütün –kendi deyimleri- menfaatine sunan AKP sorgulanmalıdır.
Cemaat’e, Hükümet eliyle o kadar imtiyazlar sunulmuş ki “İmam’ın Ordusu” diye, İran’da ki Mehdi Ordusu gibi bir kurtarıcı ve Devlet içinde ayrı bir güç gibi topluma sunulmuştur.
Toplum’da Polis ve Yargı Cemaat’in kontrolünde algısı oluşturulmuş, “İmam’a dokunan yanar” korkusu ile Toplum sindirilmeye çalışılmıştır.
Bu gün gelinen nokta da yapılan yanlışın ne denli büyük ne kadar vahim olduğu ortaya çıkmıştır.
AKP Hükümeti “ Beslediği Karga’nın gözünü oyduğunu” geç de olsa farketmiştir.
Cemaat bundan sonra bir hizmet hareketi değil “Örgüt” muamelesi görecektir.
Aslında Cemaat’in bir “Örgüt” olduğunu görmek için bu gelişmelerin yaşanması mı gerekiyor du?
Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın anlayışı işte. Koynunuzda beslediğiniz yılanın zehirli dili sizi sokunca acı gerçekle yüzleşirsiniz. Bu zehirden kurtulmak çırpınıp durursunuz. Burada yapılması gereken panzehiri iyi tespit etmektir. Bu zehirin tek pan zehiri de Türk Millet’idir.
Dışarıdan organize edilen ve Milli olmayan her bir Cemaat, Örgüt, oluşum Türk Devlet’i ve Millet’ini sokmak için fırsat kollayan birer zehirli yılandır.
Yıllarca Türk Millet’ine “İslami Hizmet Cemaati” diye tanıtılan Cemaat’in aldığı emirleri yerine getirmek için Devlet’e hâkim olma gayreti sekteye uğrayınca nasıl bir canavar kesildiğini ve şimdiye kadar Mümin, Müslüman diye taktim ettikleri kişilere nasıl saldırdıklarını, beddualar ettiğini ibretle seyrediyoruz.
Düne kadar Türkiye’de “Müslüman Cumhurbaşkanı”, “Anlı secdeye değen Başbakan” istiyoruz diyerek kitleleri yönlendirenlerin şimdi aynı kişileri “Harami” ilan ettiklerine hayretle şahit oluyoruz.
İslami bir Cemmat’in Devlet’i yönetmeye bu kadar istekli olmasının sebebi hiçbir gerekçe ile izah edilemez.
Bunun tek bir izahı vardır : O da Bu İslami bir Cemaat falan değil, düpe düz birileri adına Erk’i elinde tutmak için siyasi partileri kullanan dışarıdan kumandalı yasadışı bir örgüttür.
İslam, Cemaat ve Hizmet sıfatları sadece kılıftır.
(Cemaate’e inanmış, temiz, art niyeti olmayan mümin ve hizmet gayesi taşıyanları tenzih ederim.)
AKP ile istediğini elde edemeyen Cemmat’in şimdi CHP’ye yöneldiğini görüyoruz. CHP’de AKP gibi gelecek 3-5 oy için bu tuzağa düşmeye dünden hazır zaten.
CHP’ye Genel Başkan olarak ısıtılan Sarıgül’ün açıktan Cemaat aşkını dillendirmesi bunun göstergesi.
Kılıçdaroğlu’nun ABD’ye yaptığı ziyaretteki görüşmeleri de öyle.
Hikmet-i mucibesi ne ise : Cemaat’in kulvarında, hem ABD hem İsrail de var.
Türkiye bu güne kadar “İslam” diye “Allah” diye siyaset yapanlardan çok çekti.
Hem İslam diyeceksin hem İsrail ve ABD ile aynı kulvarda koşacaksın.
ABD’de yaşayıp Türkiye’de Ordu kuracaksın.
Türkiye’nin Türk Ordusu ve Türk Polis’inden başka bir orduya ihtiyacı yoktur.
Devlet, Cemaat adı altında örgütlenen amacından uzaklaşmış siyasallaşmış ve dışarıdan yönlendirilen bütün oluşumları ivedilikle lağvetmelidir.
Hükümetin yaptığı açıklamalar eğer uygulamaya geçerse,
Önümüzde ki günlerde bu tasfiyeyi ve yankılarını göreceğiz.
Cemaat örgütlenmesi her alanda tasfiye edilecektir, Edilmelidir.
Türk Devlet’inin geleceği açısından bu çok önemli bir adım olacaktır.
Türk Millet’i de bu tasfiyeye destek vermelidir.
22.12.2013