İlkesizler Partisi (İP) El öpmenin arka planı ve Devlet Bahçeli

Bir zamanlar Bahçeli’nin elini öpmekte beis görmeyen Akşener, “Bizim partimizin ilkeleri var. Uymayan derhal terk etsin” dedi. Peki ne imiş o partilerinin ilkeleri? Nasıl belirlenmiş? Bir sıralaması var mıymış?

Bahçeli’nin partiyi geriye götürdüğü ve oylarını düşürdüğü iddiasıyla MHP’de değişim sloganıyla yola çıktıklarında yeni bir parti kurmalarının asla gündemlerinde olmadığını söylemişlerdi.

Kurdular.

Koray Aydın bu süreçte Meral Akşener için “Cemaat desteği” var demişti.

Gitti yeni kurulan partiye “hanım öyle istiyor” diye koşa koşa katıldı.

Koparıp, kandırıp, ayırdıklarıyla MHP tabanını birbirine kattılar, sonra da “biz ülkücü parti kurmuyoruz. Merkez’e oturacağız” dediler.

Çeşni olsun torbalar dolsun kıvamından Ali Türkşen’den Google’ın dahisine(!) incik boncuktan vitrin yaptılar. Ne ülkücü oldular ne de merkeze oturdular.

15 Temmuz darbe girişimi öncesinde “Ben Başbakan olacağım” diyen Meral Akşener, partiyi kurduktan sonra bu seferde “Ben Cumhurbaşkanı olacağım” dedi yollara düştü.

Bu süreçte dönmedikleri kıble, selam vermedikleri bölge kalmadı.

Seçimlere katılabilmek için CHP’den 15 vekil transfer ettiler. Adına da demokrasi dediler. Plan tutmayınca 15 vekil arkalarına bile bakmadan partilerine geri döndüler.

Seçim boyunca sürekli MHP tabanıyla Lideri Devlet Bahçeli ile ve MHP’nin kurumsal kimliğiyle cebelleştiler. Demediklerini bırakmadılar.

Bir iki tartışma çıktı diye Genel Başkan Yardımcıları Müsavat Dervişoğlu, akacak kandan Devlet Bahçeli’yi sorumlu tuttu ve “Bir daha kendime ülkücü demeyeceğim” diyerek, ülkücülükten istifa ettiğini ilan etti.

Daha da ileri gidenler oldu.

Çıktıları yoldaki tüm sermayeleri Erdoğan düşmanlığı ve Devlet Bahçeli kızgınlığıydı.

Devlet Bahçeli’yi Erdoğan’a olan desteği nedeniyle ilkesiz ve omurgasız ilan ettiler.

CHP ve MHP’nin muhalefetini yetersiz bulanların oylarına oynadılar.

Partilerinin adını İYİ koydular. Çok çok ilkeli ve demokrat olduklarını ilan ettiler. Erdoğan’ı bitireceklerini, Devlet Bahçeli’yi yeneceklerini söylediler. Türkiye onlarla “İYİ” olacaktı.

Genel Başkanları Meral Akşener kendisini “topuklu efe” ilan etti. Bir akadaşlarının başına bir şey gelse “gökkubbeyi başlarına yıkacaklarını” beyan etti.

Sonra seçim gecesi YSK’nın önünden “jiletle bile kazıyamayacaklardı” hanımefendiyi. Çok ilkeliydiler çok.

O kadar ki, partinin programına ne kadar Batıcı, NATO’cu olduklarını yazmadan duramadılar.

O kadar ilkeliydiler ki; CHP ve Saadet Partisi ile oluşturdukları Millet İttifakı’nın protokolüne “Kazanırsak Parlamenter Sisteme döneceğiz” bile diyemediler.

Kuruluşlarından yola çıktıklarından beri karanlıkta bir ona bir buna işmar etmekten başka bir şey yapamadılar.

Seçimler bitti. Takke düştü kel göründü. Rahmetli Demirel’in o meşhur ifadesiyle “Alıp da gaçamadılar!”

Ben Cumhurbaşkanı olacağım diyen Meral Akşener, partisinin çok altında bir oy aldı. Kimse ona sormadı ‘bu durumda ne yapacaksınız?’, ‘ne düşünüyorsunuz?’ diye. O da zaten bir açıklama yapmadı.

Parti’nin ilke şahikalarından Demirel’den evrilme, CHP’den devşirme Aytun Çıray seçimlerin ardından ne kadar ilkeli oldularını ortaya döküverdi ve “Herkesle iş birliği yapabileceklerini” ifşa etti.

Tabi yine kimse sormadı:

Bu herkes kim? Kimi kapsar kimi kapsamaz? Mesela, seçimlerde selam gönderdiğiniz Demirtaş’ı veya Kürt siyasi hareketinin temsilcisi ilan ettiğiniz HDP’yi kapsar mı diye?

TBMM’nin açılış günü ilkeler bombası tam olarak patladı.

İYİ Parti’den seçilen vekillerin önemli bir kısmı MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin elini öpmek için resmen sıraya girdi.

Bir zamanlar Bahçeli’nin elini öpmekte beis görmeyen Akşener çok kızdı bu duruma. “Bizim partimizin ilkeleri var. Uymayan derhal terk etsin” dedi.

Peki ne imiş o partilerinin ilkeleri?

Nasıl belirlenmiş? Bir sıralaması var mıymış?

Bu ilkelerin arasında daha önce elini öptüğünüz eski genel başkanların eli öpülemez diye bir madde bulunuyor muymuş?

Ya da gizli bir ilke maddesi mi koydurmuş Meral Akşener; “Benim elimi öpmeden kimsenin elini öpemezsiniz. Öpen, benim ölümü öpsün” diye.

Bilmiyoruz tabi...

Şunu biliyoruz ama...

İlke neymiş?

İlke Devlet Bahçeliymiş...

Ne demiş Bahçeli, “Daha önce söylediklerimin arkasındayım. Ancak, 15 Temmuz bir milattır. Türkiye’nin ve Türk Milletinin geleceği ve bekası için tavrımızı ve safımızı belirledik bize göre en doğrusu budur.”

Bu çerçevede MHP Lideri Bahçeli oturmuş, düşünmüş, bir plan yapmış. İlkelerini ortaya koymuş.

Başkanlık Referandumun’da şahsım da dahil pek çok ülkücünün hayır demesine rağmen “Benim bir oyum var. O da evettir” demiş.

Referandumun hemen arkasından Türkiye’nin yeni siyasi geleceğine yönelik projeler çalışmış.

Cumhur İttifakı’nın hem adını koymuş hem de yeni seçim sistemini hem de oldukça demokratik bir şekilde belirlemiş.

Daha önce hülle yapılarak oluşturulan ittifakları hukuki zemine oturtmuş. En küçük partilerin bile Parlamento’da yer alabileceği temsil edileceği bir yapı oluşturmuş.

Oldu bitti, yok oldu gitti denilen MHP’yi ve kendi Liderliği’ni Türkiye’ye kabul ettirmiş.

Türkiye’nin en büyük partisi olan AK Parti’nin tabanı ile MHP tabanını bu çerçevede kaynaştırmış.

Devletin ve yeni yönetimin “Milli ve yerli çıpası” olmuş.

İlkeler Partisi olduğunu ilan eden Meral Akener hiç de gocunmasın boşuna. Böyle bir adamın eli tabi ki öpülür.

Asıl siz, bir türlü ağızından düşürmediğiniz, ne menem bir şey olduğunu anlayamadığımız o ilkelerinizi -seçimler de bitti ama- yine de bir açıklamaya çalışın.

Çalışın ki, CHP ve MHP’nin muhalefetinden memnun olmayan, yönetim şeklini beğenmeyen seçmen vatandaşlarımızın oylarının üzerine yatarak, Meclis’e nasıl kapağı attığınızı anlayalım.

Oy aldığınız seçmene seçilir seçilmez “el öpme” merasimine koşa koşa gitmenizin bir özrü mazereti çıkacak mı? görelim.

Hiç sanmıyorum.

Daha ilk günde iyot gibi açığa çıktınız. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim üzere tek derdinizin “sen kalk ben oturayım” olduğunu aşikar ettiniz.

Erdoğan ve Bahçeli’nin yerinde ben olsam şu yerel seçimleri hemen yapardım.

İlkesizliğiniz paçalarınızdan dökülürken yaralı bırakmaz sizi o sandığa ebediyen gömerdim.

Size ilkelerim gereği hep İYİ Parti diyordum ama, gerçekten İP’mişsiniz!

 

Hakan Sönmez siyasetcafe.com

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (5)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Medya Haberleri