Siyasetcafe yazarı Yekta Yaktı Demokrat Parti Hatay eski İl Başkanı Mehmet Taze ile çok özel bir röportaj gerçekleştirdi.
Taze, yazarımız Yekta Yaktı'ya önemli açıklamalarda bulundu.
Taze, 'İP’in Genel Başkanı Meral Akşener ile Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, el ele vererek Hatay’da PKK’nın siyasi ayağı HDP’nin adayı Barış Atay’ın kazanması için çalıştılar’ dedi.
İşte Demokrat Parti Hatay eski İl Başkanı Mehmet Taze'nin Yakta Yaktı'ya yaptığı çok özel açıklamalar;
'FETÖ AKŞENER'E, GENÇ DEMOKRATLARI KURDURDU'
Merhum Türkeş ve Demirel’in desteğiyle Üniversite’de okurken Demokrat Gençlik Derneği’ni söyleyen, Demokrat Parti Hatay e. İl Başkanı Mehmet Taze, ‘ DYP’nin başbakanı Demirel’in Çankaya çıkması ile Prof.Dr. Tansu Çiller, Genel Başkan ve başbakan oldu. Biz Çiller’i desteklemedik.
Köksal Toptan’ı desteklemiştik. Orhan Keçeli’nin başında bulunduğu İstanbul İl Teşkilatının başında olduğu toplantıda Üniversiteli Gençlik olarak böyle bir karar aldık. Bizim bu çıkışımızı unutmadılar ve Demokrat Gençleri DYP’ye almadılar. İstanbul İl Başkanı görevden alındı. Arkasından Meral Öztekin, Tekin Enerem (Enerem’i Acıbademde bacağından vurdular) İl Başkanı olarak atandı. Öztekin’den sonra Celal Adan göreve geldi.
'ÇİLLER: 'AĞZI ÇORBA KOKANLARDAN PARTİ'Yİ TEMİZLEYECEĞİM'
DYP’de başlayan bu karışık dönemi fırsata çevirmek isteyen başbakan Tansu Hanım partiyi revize etmeye kalkıştı. Siyaset sosyolojisine ve partinin geçmişine hakim olmayan birisiydi. O günlerde klasik sözünü söyledi. ‘Ağzı çorba kokanlardan partiyi temizleyeceğim’ İlk iş olarak gençlikten başladı.
'FETÖ VE ADNAN OKTAR CEMAATİ DYP’DE'
Doğru Yolda büyük tasfiye başlatan Çiller, fetö cemaati ve Adnan Oktar’ın izinde olan gençliğin yolunu açtılar. O yıllarda Refah ve MHP’nin trendi yükselirken CHP ile DYP’nin tirendi aşağı doğru inmeye başladı. Bu iki partininde yönetimi partinin tabanından uzak bilinçsizce kendi kökleriyle kavga etmeye başladı. Bu yeteneksiz yönetimlerin getirilişi okyanus ötesinin etkisiydi. Ve okyanus ötesinin maskesi de dindi. Bizim dinimiz değil. Onların kuralladıkları cemaat liderinin kullaştırılmış oldukları bir din. Bizim dinimiz hür insanın dinidir. Kullar Allah’a ibadet eder.
Demokrat Gençlerin tasfiyesi, Genç Demokratların kurulması bu süreçte başladı. Biz diyorduk ki; ‘Allah’tan başkasına başımız eğilmez’, onlar diyorlardı ki , (Akşener’in başında olduğu Genç Demokratlar) ‘şeyhimim kerameti esastır’ bu iki fikrin ortaya çıkması Tansu Çiller’in kırılma noktasıdır.
'AKŞENER O GÜNÜN FİGÜRANIDIR'
Bugün İYİ Parti’nin başında olan Meral Akşener, Çiller’in cemaatle bağlantısını sağlayan figürandır. Ve o günlerde ister bilinçli ister bilinçsiz o gelenekten gelen yani Osmanlı bürokrasinin, Cumhuriyet Halk Partisinin küçümsediği a paşa tayfası diye adlandırılanlar, milletin kendisi olan milli iradeyi temsil edenleri tasfiye ettiler.
Bizim gibi fikri hür, vicdanı hür olan gençler devletten uzaklaştırıldı. 96 darbesinden itibaren, Türkiye’de Üniversiteli itikatkâr gençler oluşturulmaya başlandı. Kerameti şeyhinde arayan kendinde aramayan bir sınıf oluştu.
'AK PARTİ İKTİDARI BUNU DÜZELTMELİ'
Ak parti iktidarının düzeltmesi gereken en önemli konu budur. Sınavlar marifeti ile çalınan sorularla liyakatlı, eğitimli bizleri safdışı edip, sınavlarla hiç bilgisi olmayan yeteneksiz insanlar getirildi. Fetö haininin devlete girme dönemi 1980 dönemidir. Devlette iktidarı ele geçirme dönemi Tansu Çiller gibi cahil birinin iktidara getirilip elinden iktidarın alınmasıdır. Bank Asya’yı açan başbakan yardımcısıdır.
'AKŞENER’İ CEMAAT İÇİŞLERİ BAKANI YAPTIRDI'
Cemaatin en büyük özelliği kullanabileceğine inandığı insanları maske olarak kullanmaktı. O günlerinde maskesi Akşener’di. Tansu Çiller bizi 580 yıllık Anadolu coğrafyasındaki siyasi geleneği yok eden kişidir. Cem Sultan’la başlayıp, Süleyman Demirel’le zirveye ulaşan köylü kentlinin siyaset mücadelesinin zirveye ulaştığı yerlerdir. Tansu Çiller bunu tasfiye etti. Çiller’in kendi sözüdür. ‘Ağzı çorba kokanları tasfiye edeceğim’ bunun yerine din maskesi içinde olan insanları öne çıkartmıştır.
'CEMAAT 1999 SEÇİMLERİNDE DSP’Yİ KULLANDI'
Cemaat halktan kopan bu kitlenin erimesini çok ciddi şekilde sağladı. Cemaatin etken isimleri 1999 seçimlerinde DSP’yi maske olarak kullandı. Şişirme bir iktidara geldiklerinde çok ciddi bir manevra daha yaptılar. Ve ülkeyi çok büyük bir ekonomik buhranın eşiğine getirdiler. Ülkedeki siyasi değişikliği yaptılar.
O günlerde hiç kimse cemaatin elini silaha atacağını düşünmüyordu. Halk bunlara mağdur olarak bakıyordu. Cennet mekânı Süleyman Demirel, ‘Fetullah Gülen için sözün sultanı ’demişti. Devletin birçok noktasında cemaat mevzi aldı.
2002-2007 sürecinde cemaat iktidarla uyum içinde gitti. Türk halkına maddi ve manevi zarar veren cemaat, Anadolu’da birçok insanın mallarına, mülklerine el koyuyordu. Bu mağdurlardan biride benim.'
YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN!
Siyasetcafe.com