İşte Balaman'ın o yazısı:
SALDIRIDA KASIM SÜLEYMANİ DETAYI
Kasım Süleymanı’nın dünyada ilk kez uygulanan suikast şekli olarak, cerrahi bir müdahale şeklinde drone (insansız hava aracı) ile vurularak politika sahnesinden çekilmesi sonrası, Suriye’de bulunan yaklaşık 2500 kişilik Kudüs Güçlerinin, İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı özel kuvvetlerin başına Mahir Esad geçti. Başar Esad’ın kardeşi. 27 Şubat günü 33 Türk askerinin şahadetinden sorumlu oldukları konuşuluyor. Resmi bir bilgi olmasa da, olay irdelendiğinde karşımıza çıkan resim bu.
Hepimiz İran ordusuna bağlı olmayan bu Kudüs Güçleri özel kuvvetlerinin, halen sürmekte olan Suriye savaşı sırasındaki yıkıcı etkilerini biliyoruz.(1)
Esad’ın kardeşi Rusya’nın çıkarlarına karşı çalışıyor ve Suriye barış planı süreci içerisinde Rusya’nın Başarısız olduğunu görmek istiyor.
Bu kadar çok Türk askerini şehit ederken bunu Rusya’nın sorumluluğu olarak gösterme çabasıyla ikili bir oyun sergilemeye çalışıyor fakat bu uzun sürmeyecek.
Şimdi Mahir Asad kim bir bakalım. Wikipedia bilgisine göre “Cumhuriyet Muhafızları ve Dördüncü Zırhlı Tümen adlı birliklerin komutanıdır, Suriye'de faaliyet gösteren gizli polis ve istihbaratın başındaki isimdir. Suriye devlet başkanı Beşsar Esad'ın kardeşi olup, Beşsar Esad'dan sonra otoriteyi elinde bulunduran iki numaralı isim” Dengesiz bir kişiliği olan Mahir Esad eniştesi Asıf'i karnından bıçaklamış fakat öldürememiştir.(2)
Dördüncü Zırhlı Tümen birliklerinin İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı, geleneksel olmayan savaş ve askeri istihbarat operasyonları konusunda uzmanlaşmış özel kuvvetler olan Kudüs güçleri ile birlikte çalıştığı açık bir bilgidir.(3)
Suriye'de İran egemenliği isteyen güçler, sonucu ne olursa olsun savaşa devam etmek istedikleri için İran ve Rus çıkarları çatışması büyüyor.
Bu gerilim İran destekli kardeşi ülkenin lideri olan Rus destekli kardeşini yok etmeye sürükler mi?
Serap Balaman
siyasetcafe.com