Kronik ya da tekrarlayan karın ağrısı, dışkılamada bozukluk, şişkinlik şikayetleri gibi belirtileri olan Huzursuz Bağırsak Sendromu (İBS), Türkiye’de her 5 kişiden birinin ve özellikle de genç yaş grubunun yaşam kalitesini olumsuz etkilemekte.
Sorun, yaşam tarzı değişiklikleri ve beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi ile kontrol altına alınabiliyor. Memorial Antalya Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Tülay Kadıoğlu, huzursuz bağırsak sendromu şikayetlerini azaltan açıklamalarda bulundu.
Huzursuz Bağırsak Sendromu’nun en belirgin belirtisi kramplı ağrı:
İBS hastalarda sıklıkla, kramplı karın ağrısı şikayetine yol açmaktadır. Ağrı tüm karında olabilir ancak alt karında ve özellikle sol tarafta daha sık görülür. Stres ve özellikle bazı yiyecekler, ağrıyı ve rahatsızlığı artırır. Bağırsakların boşaltılması ile genellikle ağrı azalır. Bazı hastalarda ishal ve kabızlık da ağrıya eşlik edebilir.
Belirtileri Laktoz intoleransı ile benzeşiyor
Özellikle kadınlar ve kaygı bozukluklarına yatkın kişiler daha çok risk altındadır. Hastaların şikayetleri çoğu zaman laktoz intoleransı ile karışabilmektedir. Bu nedenle İBS tanısının konulabilmesi için hastanın başka bir sorunu olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Bazen geçirilen mide bağırsak enfeksiyonları sonucu da huzursuz bağırsak sendromu gelişebilmektedir.
İBS tansı konulan hastanın tedavisi: Diyet, fiziksel egzersiz, stresin kontrolü, spazm azaltıcı ilaçlar ve bazı antidepresanlardan yararlanılarak yapılmaktadır. Hastanın beslenme düzeni oluşturulurken, bazı sebze ve meyvelerin tüketimine dikkat edilmesi gerekir. Bunlar; süt ve süt ürünleri, sebzelerden; soğan, enginar, kabak, Brüksel lahanası, meyvelerden; armut, elma, üzüm, incir, erik, şeftali, karpuz, buğday ve baklagillerdir. Hastalıkta görülen şikayetleri artıran özellikteki bu besinler gerektiğinde sınırlandırılmalı ve diyet programı, diyetisyen kontrolünde uygulanmalıdır.
Huzursuz bağırsak şikayetlerini azaltmak için: Şikayetleri hangi gıdaların artırdığının anlaşılabilmesi için günlük tutulmalıdır. Büyük porsiyonlu, yağlı ve kızartmalı gıdalardan uzak durulmalıdır. Fasulye, lahana, karnabahar, karalahana, Brüksel lahanası, soğan gibi gaz yapıcı bazı gıdalar tüketilmemeye özen gösterilmelidir. Diyetteki çözünen lif oranını artırmak için; turunçgiller, keten tohumu, kuru fasulye ve nohut gibi gıdalar tüketilebilir. Fazla miktarda lif tüketilmesi bağırsak hareketlerinde huzursuzluk yaratabilir. Diyetteki lif oranı kademeli olarak artırılmalı ve yeterli oranda sıvı tüketilmelidir.
Kafein ve alkol, kramp ve ishale neden olacağından kısıtlı tüketilmelidir. Süt ve süt ürünlerinin tüketimi, rahatsızlık verip vermediğine dikkat edilerek, gerekirse sınırlandırılmalıdır.
Siyasetcafe.com