Türkiye, Adana'nın Aladağ ilçesinde Süleymancılar olarak bilinen bir t kız öğrenci yurdunda çıkan yangında 11 öğrenci ve 1 eğitmen yaşamını yitirdi.
Öğrenci dediğime bakmayın öyle üniversite talebesi değil bunlar, yaşları 10-11 dolaylarında çocuklar.
Olaydan dolayı herkes üzgün, herkes perişan…
Siyasilerin hepsi zaten ağlamaktan meclise bile gidemediler.
Hatta meclisteki kıyak maaş artımını ellerinin tersiyle ittiler.
Dediler ki, “ memleketin çocukları yoksulluktan yurtlarda yanarken, biz emekli akademisyenlere nasıl maaş artırımı yapabiliriz”
Sonra oturdular dualarla açtıkları tarikat evlerinden çıkmış gencecik bedenlere “kader” cümleleri ile dualar okumaya başladılar…
Ve hep birlikte dualarının sonunu şöyle bitirdiler “ Mekânları Cennet Olsun”
Zahmet ettiniz beyler, yoksa o çocukların ahretteki makamlarından şüpheniz mi var?
Şovlar bitti ve facianın ardından bir kez daha ihmaller zinciri ortaya çıktı.
Tv maymunlarına gündem düştü ve başladılar yorumlar yapmaya…
Bu yangında ortaya çıkan kanılar:
-Ahşap yönetmeliğe aykırı.
-Yerler halıfleks
-Yangın merdivenleri kilitli
-İlçede hastane yok
-İlkokul öğrencilerine yurt açılması yasa dışı
- İtfaiye geç geldi…
Başka?
Artık sohbetler günlerce uzar gider…
Oysa daha 2015`in başında Diyarbakır`da bir Kuran kursunda benzer yangın çıkmış ve 6 çocuk hayatını kaybetmişti.
Yine aynı ihmaller zinciri konuşulmuş, günlerce sorumlular kimdir üzerinde tartışmalar yapılmıştı.
Sonuçta bu olayın sonrası, sorumlar hakkındaki tahkikatlar, suçluların cezalandırılması konusunda hiçbir bilgimiz yok.
Daha acınsın Konya`daki bir öğrenci yurdunda yaşamıştık!...
Konya'da ruhsatsız 3 katlı Kız Kur'an Kursu binasında yaşanan patlamada 17 öğrenci ile 1 eğitmenin öldü.
Ogün bugündür olayın davası mahkemede devam ediyor.
Yani dava tam 8 yıldır sürüyor.
Bilirkişi raporunda sanıkların neredeyse tamamı birinci dereceden asli kusurlu olarak belirtilmesine rağmen dava bir türlü bitmiyor…
`Bunlar ülkemizde normal haller` diyebilirsiniz.
`Yönetim zafiyeti, adalet eksikliği, her zaman bu tür kazalar olabilir` diyebilirsiniz.
Başka kurumlarda, yerlerde bunlar olmuyor mu da sen dini cemaatlere neden kafayı taktın? Diyebilirsiniz.
İşte benimde tam üzerinde duracağım konu bu!
Kardeşim bunlar dini cemaat değil ve yapmak istediklerinin bizim dinimizle alakası yok.
Bu tarikat veya cemaatler bizlere batının ortaçağ karanlığında armağan ettiği değerlerdir.
İslam dini ile alakası olmayan yapılanmalardır.
Yani bunların hepsi birer hurafedir.
Hurafe ve batıl inançların hayata egemen olması, dinin yanlış anlaşılması ve yorumlanmasına zemin hazırlamıştır.
Bu yorumlama, binlerce ve hatta milyonlarca güçsüz ve zayıf insanın hayatına mal olmuş; onlar, en acımasız işkencelerle yakılarak öldürülmüşlerdir. Batı’da bu yolla öldürülenlerin % 90’ı kadın idi.
Batı bu bedeli ödeye ödeye bugünkü çağdaş uygarlık ve insanlık boyutuna gelmiştir.
Bilinmelidir ki hak ve adalet üzerine bina edilen ilahi din, ayrı bir dindir; hurafe ve batıl inançlar üzerine kurulan din, ayrı bir dindir.
Birisi indirilmiş, olgunluğunu kanıtlamış bir dindir; diğeri, hak ve adalet karşıtları tarafından üretilmiş, uydurulmuş bir dindir.
Birisi güven ve huzur veren bir dindir; diğeri korkular üreten ve insanı huzursuz eden bir dindir.
İşte bizdeki tarikatların çoğu korku ve huzursuzluk üzerine bina edilmiş zangoçlar topluluğudur.
Bu tür tarikatların yurtlarından yetişenler de ise ya darbeci, ya tecavüzcü ya da akıl dışı ölümler görüyoruz.
İşte bu yangın olayına asıl bu açıdan bakılmalıdır.
İhmaller olabilir, eksiklikler olabilir, devlet kurslu olabilir ama kardeşim bir tarikat 11-12 yaşındaki çocuklara cinsel obje gözü ile bakıp, gece kaçmasın diye kapıları kilitliyorsa orada bir Katolik Avrupa anlayışı vardır.
O ortaçağ Avrupa`sın da kadınların bakireliklerini korumak için cinsel organlarının olduğu bölüme demir kementler bağlarlarmış ve anahtarı o kadının sahibinde olurmuş.
İhtiyacı olduğunda gider anahtarı alıp giderirmiş
Söylerim size o anlayışla, çocukları merdivenden kaçmasın diye demir parmaklıklar arkasında yakan bu anlayışın ne farkı var.
İkisinin de indirilmiş dinle ne alakası var.
Allah belalarını versin.
Bu hurafeler inşallah yaşadıkları sürece o çocukların feryatlarını duymadan, aynı feryadı çekmeden bu dünyadan göçmezler.