'Hocalı`ya Adelet' Aramak!
Bir `Hocalı` vakti daha geldi ve biz yine ``Hocalı`ya Adalet`` arıyoruz.
Bu uğurda sesimizin çıktığı kadar, terimizin aktığı kadar çırpınıyoruz.
Vakti geldiğinde kanımızın aktığı kadar da, canımızdan vaz geçeceğiz elbette.
Bunlardan da asla vaz geçmeyeceğiz.
İyi de Hocalı`ya Adalet`i kimden istiyoruz?
Elbette ki, tüm insanlıktan ve özelikle batı dünyasından.
Niye onlardan istiyoruz?
'Hak, adalet, hukuğun üstünlüğü, insan hakları` gibi kavramların oralarda daha önemsendiğini düşünerek.
İyide hakikat öyle mi?
Bakınız bugün dünyanın en medeni ülkesi dediğimiz çok ülkede Türkler ile ilgili ırkçı deyimlere sık sık rastlanmaktadır.
Birkaç örnek verirsek;
• Avusturya'nın kırsal kesimlerinde çocukların "Es ist schon dunkel. Türken kommen. Türken kommen" ("Hava çoktan karardı. Türkler geliyor. Türkler geliyor.") diye tekerlemeler halen söylenmektedir
• Almancada hileli anlamına gelen "getürkt" (türkleştirilmiş) kelimesi hala kullanılmaktadır.
• Ermenicede, Türk sözü hâlâ genel olarak birinin aklını sorgulamak için kullanılır: "հո թուրք չես?!" ("Sen Türk müsün?"), aynı zamanda kirli düzensiz bir evi ima etmek için kullanılır: "կարծես թուրքի տուն լինի" ("Bir Türkün evine benziyor?") Ayrıca Ermeni toplumunda Türk ve Müslümanları tanımlamak için "(Dacik)" kelimesi de kullanılır.
• Farsçada "Türk-i hâr" (ترک خر: eşek Türk), bir Türk halkı olan özelikle Azerbaycanlılara karşı kullanılan aşağılayıcı bir sözdür.
• Fransızcada Turc kelimesi eskiden C'est un vrai Turc ("Tam bir Türk") vb. deyimlerde kaba ve acımasız insanları belirtmek için kullanılır.
• Bir İspanyol biriyle ilgili küçük düşürücü bir yorum yapmak istediğinde "turco" derdi.
• İtalyancada "bestemmia come un Turco" ("Türk gibi küfretmek") ve "puzza come un Turco" ("Türk gibi pis kokmak") deyimleri sıklıkla kullanılır. En kötü şöhretli İtalyanca deyim (manşetlerde de sıkça kullanılır) yakın bir tehlikeyi belirtmek amacıyla kullanılan "Mamma li Turchi!" ("Anneciğim, Türkler geliyor!") deyimidir.
• Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde askerlere uygun adım yürüme eğitimi verilirken söyletilen "En iyi Türk, ölü Türk" slogan 2008 yılına kadar atılırdı.
• Rusçada "Незваный гость хуже Татарина" ("Davetsiz misafir Tatardan kötüdür") şeklinde bir deyim vardır.
Kim nederse desin Hocalı Meselesinin mağdur olan tarafı Azerbaycan`a bütün dünya Türk gözü ile bakmaktadır.
Örneklerini daha da çoğaltabileceğimiz bu akılalmaz sözlerin kaynağı
'Türk Düşmanlığıdır` ve bu düşmanlık bugün `Hocalı` meselesini etkileyen en önemli etkendir.
Türk düşmanlığı, Türk karşıtlığı ya da Türk fobisi, Türklere, Türk kültürüne, Osmanlı İmparatorluğu'na, Türkiye'ye ve Türk halklarına karşı olan düşmanlık olarak tanımlanmaktadır.
Türk düşmanlığının kökleri doğuda Çin` saldırılarından batıda Haçlı Seferlerine kadar dayanır.
Özellikle şuan bulunduğumuz coğrafyalardaki düşmanlığı Türklerin müslüman olmasına dayandırmamız çok doğru olacaktır.
Bu durum Haçlı seferlerinin başlamasını ve dönemin din adamları Türklere karşı akıl almaz fetvalar vermesini sağlamıştır.
Örneğin; Viyana piskoposu Johann Faber şöyle demiştir:
"Dünyada yaş ve cinsiyet ayırımı yapmadan çocuk yaşlı herkesi kesen, hatta ana rahmindeki bebeği bile katleden Türkler kadar acımasız ve kaba bir ırk yoktur."
Örneğin; Martin Luther, Türkleri papalık makamı ile kilisedeki yolsuzluk ve bozulmaya karşı Hristiyan dünyasına Tanrı'nın bir cezası olarak görmüştür.
Bazı batılı ilahiyatçılara göre ise; Türk kelimesi "torquere"den yani "işkence " den gelmektedir.
İşte biz böyle bir medeniyetten ``Hocalıya Adalet!`` diyerek hak arıyoruz.
Arayayalım aramasın ama bilelim ki, kanla verilen topraklar sadece kanla geri alınacaktır.
Bu yüzden bilelim ki; Hocalı`ya gelecek en büyük adelet `KISAS`la gelecektir.
Bunu biz istemiyoruz, bizi istemeyenler arzuluyor.
Herşeye rağmen inadına Türk`üz , İnadına Müslümanız…
Takdir yüce mevlanın!
Selçuk Düzgün