Hiç Kimse Ateşle Oynayan
Çocuklar Kadar Cesur Olamazdı!
O yaralı anlamlar adına; incitilmiş sözler...
Ne kadar ağırdır ki, rüzgâr bile taşımaktan yorgun düşer..
Her şey sanki bir anlam üzre koparılmış takvim yaprağına benzer.
Söyleyip de cevap bulamadığımız sözleri...
Kaygan kırılganlıklar adına, gölgelemek için,
talan coğrafyaları anlamaktan öte tutunmak saysak da...
Alçak bir sesle kış külleri altında...
Yenilgi zinharı ahşap hal koysak da...
Söylenen şarkı yürektir, örtük bir ateş gibi...
Şarkısını söyler bir şeyler kendini tüketirken...
"Bizi var kılarken yok eden"
"Yırtıl kafes!...
Çözül yürek!...
Dağıl beyin!...
Konuş bire nefes!...
Sustuğun yeter!..."
Bu kaçıncı sonbahar, silik gemilerin yüreğimize taşıdığı...
Mevsim gadri solmuş tarih adına...
Biliriz ki savaşcılar veda etmez.
Hatırlanan geçmiş, zamandan yoksundur.