Diyarbakır'da yaşayan 12 ve 15 yaşında iki kız babası Mahir Durmaz, 3 yıl önce sanayi sitesinde bir lokantada garson olarak çalışırken, rahatsızlanarak eve geldi. Gece durumu ağırlaşan ve hastaneye kaldırılan Durmaz, şekere bağlı yükselen tansiyonu nedeniyle, görme yetisini büyük oranda kaybetti.
İstanbul Cerrahpaşa'da 45 gün süren bir tedaviden sonra Diyarbakır'a dönen Durmaz, maddi imkânsızlıklar nedeniyle tedavisini tam olarak yapamadı. Bir süre sonra ise sağ gözü tamamen, sol gözü ise yüzde 95 görmemeye başladı.
Hastalık nedeniyle bacaklarındaki güç kaybından dolayı da bastona mahkûm oldu. Eşi büyük kızıyla temizliğe giderken, 12 yaşındaki kızının yardımıyla gününü geçiren Durmaz, ailesinden de beklediği desteği alamadı.
'DAĞDA KİMSEN YOKSA YARDIM EDEMEYİZ'
Yüzde 82'lik sağlık raporu üzerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın bağladığı 950 lira maaş ile hayata tutunmaya çalışan Durmaz, Mahur Durmaz, yardım için HDP'ye de gittiğini anlatarak, "Derdimi anlattım. Bir hafta gidip geldim. Son gittiğimde HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel ile görüştürdüler. Beni gönderdiği özel bir hastanedeki doktor, muayene etmeden geri gönderdi. Biraz sıkıştırınca, 'senin için yapacağımız bir şey yok' dediler. Sonra 'senin dağda kimsen var mı?' diye sordular. 'Yok' deyip, bugüne kadar devlete karşı bir yanlışım olmadığını onlara söyledim. 'Kimsen yoksa neden geldin' dediler. Bende bir haftadır beni neden oyalıyorsunuz' diye tepki gösterip çıktım. Devletime milletime bağlı biriyim. Bugüne kadar karakol yüzü dahi görmedim. Benim tek dayanağım, devletimiz, hükümetimiz ve cumhurbaşkanımızdır. Onlara sığınıyorum" dedi.
Durmaz, yaşadıklarını anlatırken kimseye yük olmamak için eski sağlığına kavuşmayı ve evinin duvara astığı Ahmet Kaya'nın tablosunda yer alan güvercin gibi özgür olmayı istiyor.
Siyasetcafe.com