1839 Tanzimat’tan beridir Ruslar, Fransızlar, İngilizler ve ABD devletleri ve onların dümen suyuna kendini kaptırmış içeriden bazı vatandaşlarımız onca gayreti ile bir “Kürdistan” projesi üzerinde çalışmaktadırlar.
Bu süreç en önemli başarısını kendilerine “aydın” denilen bir güruh tarafından tamamen temelsiz iddialar ile “Kürdistan” projesine telem gerekçe bir “Kürt problemi” sloganı oluşturmuş sürekli beyin yıkamaktadırlar.
Bu beyin yıkama faaliyetleri ülkemiz üzerinden özellikle son 50 yıldır bazı ezberleri hayatımıza sokmuşlardır.
Bu ezberler;
-Kürtlerin Türkiye Cumhuriyetinden sürekli baskı gördükleri,
-Kürtlerin dili ve kültürünü kullanmalarına Türkler engel oluyor,
- Kürtlerin ayrı bir ulus olduğu için bağımsızlık hakkı vardır ve bu “faşist” Türk Devleti tarafından engellenmektedir.
Bu tezler o kadar tuttu ki , AK Parti devlet yönetimi bilindiği üzere bir “açılım “ dönemi yaşattı bu ülkeye.
Bu hatadan çok acı reçetelerle dönülse de o gün bu gündür terör örgütü PKK ve siyasi uzantısı HDP ülkemiz siyasetini be beka problemini esir almış durumdadır.
Bugün acı gerçeklerimiz şudur;
Bu tahrikler ve uydurma tezlere inanmış bu ülkede 5-6 milyona yakın vatandaşımız vardır.
Ve bu vatandaşlarımız HDP’de bloklaşmışlardır
Bugün HDP’ye oy veren bu kitlerinin en yaz yarısının terör örgütü baskısı, bölgede devletin otoritesinin zayıflaması yüzünden oy verdiğini düşünürsek diğer kalan kitlenin yarısının yarısı bile muazzam bir kalabalık ve bu kalabalık bir “özerklik” devamında “Kürdistan” projesine hizmet etmektedir.
Buna hizmet ederken; çocuklarını dağa yolluyorlar ve dağa gönderdikleri çocukların Mehmetçikleri şehit etmelerini keyifle izliyorlar.
Her gün şehit haberleri gelmesine rağmen, ülkemize 30 yılda maddi manevi sayısızca zarar vermelerine rağmen bu kitle halen PKK ve uzantılarının peşine koşmakta ve asla bu ülkeye düşmanlıktan vaz geçmemektedirler.
Bu durum ortada iken “parti kapatmak çare değil” diye düşünenlerin idrak etmesi gereken şudur, bu bir Kürt sorunu ise Kürtlerin bu ülkede isteyip de elde edemedikleri ne var?
-Siyaset mi yapamıyorlar?
-Memur mu olamıyorlar?
-Eğitim mi alamıyorlar?
-Kendi dillerini, kültürlerini mi kullanamıyorlar?
Elbette hiç biri değil.
Bir emelleri var “özerklik” veya “devlet “
Bu durum ortada iken değil bir parti, bin parti dahi kurulsa ve aynı zihniyet devam etse devlet ve hukuk gerekeni elbet yapmalı.
Burada oturup düşünmesi gereken asıl Kürt unsurları olan gerçek kalabalık.
Onlar ;
-Kürt kimliği üzerinden “makro ticaret” sağlayanlara artı8k bir dur demeli,
-Kürt kimliği üzerinden kendini aydın diye tanımlayıp yabancı devletlerin nüfus casusluğunu yapanların ışıklarını artık söndürmeliler,
-Kürtçülük üzerinden siyaset yapıp, terör örgütü aracılığı ile bu devletin askerine, polisine, memuruna, siviline kurşun sıkanlara artık kardeşime kurşun sıkma, vatanıma göz dikme demeliler.
Hal böyle iken HDP’yi asıl kapatması gerekenler Kürtlerdir.
Kürtler HDP’ye hukukun yaptırımına destek için yeniden kurulacak yapısına sandıkta da gereken dersi vermelidir.
Unutmayın !
“Kürt Hareketi” denen bu hareket siyasi parti kurup hak talep etmiş, izin verilmeyince silaha sarılmış bir yapı değildir, önce silaha sarılmış sonra siyasallaşmış bir harekettir.
Bu durumda , HDP’nin kapatılması ve yerine kurulacak partinin demokrasiye hizmet edebilmesi için yapılacak en büyük iş PKK’nın artık yok edilmesidir.
İşte o yok edilmenin bir hamlesidir aynı zamanda hdp’yi kapatmak.
İç içe girmiş bu yapıya siyasette hukuk, cephede Mehmetçik gereken cevabı veriyor ve sonsuza dek vereceklerdir.
Ülkemiz geleceği için hayırlı olur inşallah.