Sayıştay, Türkiye’deki devlet üniversitelerinin 2017 yılına ilişkin denetim raporunu yayımladı. Raporlarda, üniversite hastaneleri için yapılan 'iflas noktası' ve 'mevcut yapılarını devam ettirmeleri mali olarak imkânsız' tespitleri dikkat çekti. Ondokuz Mayıs, Dokuz Eylül, Kocaeli, Mersin, Dicle, Osmangazi Üniversitesi’nde çalışan bazı öğretim üyelerinin yasalara aykırı olarak özel muayenelerde çalıştığı tespit edildi. Üniversite hastanelerinde asistanlar tarafından verilen hizmetlere ait ek ödeme puanlarının asistandan sorumlu olan öğretim üyelerine verildiği ortaya çıktı.
Üniversitelerin eğitim ve araştırma hastaneleri için yapılan denetimler sonucu ortaya çıkan dikkat çekici başlıklar şöyle:
Ankara Üniversitesi: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi hesapları doğru yansıtılmadı. Hastanenin ticari alacaklar hesabında tam 50 milyon 298 bin 625 lira olduğu görüldü. Şüpheli alacağın detayı hakkında bilgilere ulaşılamadı. Hastane faaliyetlerinden elde edilen gelirler, giderleri karşılayamadı. Bu nedenle hastanenin yıllar itibarıyla bozulduğu hatta iflas noktasına geldiği tespit edildi. Hastane tarafından temin edilmesi gereken ilaçlar için dış reçete düzenlenmesi sonucu kurumun gelir kaybına uğradığı açığa çıktı.
Mali yapı düzeltilmediği sürece varlığını ve kendinden beklenen eğitim , araştırma ve topluma sağlık hizmeti sunma görevlerini uzun süre sürdüremeyeceği tespit edildi. Hastane, temin etmesi gereken ilaçlar için dış reçete düzenlediği için ayrıca gelir kaybına uğradı.
Karadeniz Teknik Üniversitesi: Yapım işleri projelerinde sık sık değişiklik yapılması sonucu 1 milyon546 bin lira ilave maliyet artışı gerçekleşti. Üniversiteye bağlı araştırma ve uygulama hastanesinin gelirleri giderleri karşılayamadığı için mali yapısının sürdürülebilir olmadığı açığa çıktı. Hastanenin borç ödeme vadelerinin sürekli uzatıldığı için son üç yılda borcun önemli bir oranı vadesinde ödenemedi. 2015 yılından kalan borçların ödenmeye çalışıldığı hastanede, zamanında ödeme yapılmadığı için piyasa fiyatlarının üstünde yapılan tekliflerle karşılaşıldı. Tıp fakültesi araştırma ve uygulama hastanesinde çalışmakta olan 13 öğretim üyesinin hem hastanede hem de kendilerine ait özel muayenehanede çalıştığı tespit edildi.
Dicle Üniversitesi: Üniversite hastanesinde çalışmakta olan 7 öğretim üyesinin özel sağlık kuruluşlarında çalıştığı açığa çıktı. Benzer şekilde üniversite hastanesinde çalışmakta olan 7 öğretim üyesinin özel muayenehanelerinde çalışmaya devam ettiği tespiti yapıldı. Hastanede çalışan tabiplerden bir kısmının zorunlu olarak yaptırılması gereken tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmadığı ortaya çıktı.
Uludağ Üniversitesi: Döner sermaye işletmesinin mali yeterliliğini kaybettiği bildirildi. Mali yapının bozulup hastanenin borçlarını ödeyemez hale gelmesine sebep olan durumların çözülemediği takdirde hastanenin mali yönden olan sıkıntılarının daha çok artacağı konusunda uyarı yapıldı.
Süleyman Demirel Üniversitesi: Hastanenin 13 milyon 633 bin lira zarar ettiği açığa çıktı. Hastanenin sağlık hizmeti sunmaya uzun süre devam etmesinin olanaksız olduğu bildirildi.
Atatürk Üniversitesi: Hastanenin ilaç depolama ve ilaç akışını yöneten sistemin çalışmadığı tespiti yapıldı. Türkiye’de ilk defa Atatürk Hastanesi’nde 1 milyon 842 bin lira karşılığında hayata geçirilen sistemin kurulum aşamasından hemen sonra arızalar verdiği ortaya çıktı. Kamu kaynağı atıl hale geldi. Türkiye’de hiç kullanılmayan bu sistemin makul bir deneme süresi olmadan ve uzman görüşüne yer verilmeden satın alınmış olması eksiklik.
Celal Bayar Üniversitesi: Üniversite hastanesinin mali yapısının bozulması neticesinde hastanenin, nitelikli ve kaliteli sağlık hizmeti sunmaya uzun süre devam edemeyeceği belirtildi. Borç oranı arttıkça ödeme vadelerinin uzaması sonucu alınan malzeme ve ilaçların ya alınamadığı ya da hastaneyi daha çok zarara sokacak bedelle alındığı vurgulandı. Asistanlar tarafından verilen hizmetlere ait ek ödeme puanlarının asistandan sorumlu öğretim üyelerine verildiği belirtildi.
siyasetcafe.com