Sayıları yaklaşık 2000’i bulan bu “küçük yeşil adamlar”, bugün Libya’nın neredeyse yarısını kontrol altında tutuyor. Ülkenin kalbi sayılabilecek El-Cufra Hava Üssü’nden stratejik petrol sahaları ve limanlara kadar pek çok bölge, artık sadece Kremlin ve Rus Savunma Bakanlığı’ndan emir alan Wagner milislerinin kontrolünde.
VE GİTMEYE HİÇ NİYETLERİ YOK.
The Times’a konuşan Batılı bir Diplomat: “Hafter’e yakın askeri isimlerde bu konuda açık bir rahatsızlık var. Karar alma sürecinde kontrolü kaybetmeye başlayabileceklerine dair bir huzursuzluk hakim. Patron artık paralı askerler.” dedi.
Hafter’in subayları, Wagner milislerinin ülkeyi terk etmesini istiyor ancak bir sorun var: Wagner milisleri artık Hafter’e itaat etmiyor. Patron, her zaman olduğu gibi Kremlin ve Rusya Savunma Bakanlığı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yakınlığıyla bilinen iş insanı Yevgeniy Viktoroviç Prigojin’in kurucusu olduğu güvenlik şirketi Wagner Rus ordusu ve istihbaratıyla bağlantılı olarak, istikrarsızlık bölgelerinde Rusya’nın çıkarları doğrultusunda operasyonlar yürütmekle suçlanıyor. Kremlin ise şirketin devletle bağlantısını reddediyor.
İlk kez 2014’te Rusya’nın Kırım’ı işgali sırasında ortaya çıkan Wagner grubu, bugün halihazırda 10’dan fazla ülkede faaliyet gösteriyor. Sudan, Madagaskar, Orta Afrika Cumhuriyeti, Suriye, Libya ve Venezuela bunlardan bazıları.
Rus yetkililer her ne kadar Wagner grubunun Rus devletiyle bir bağlantısı olmadığını öne sürse de bugüne kadar ortaya çıkan pek çok raporda Wagner’in Kremlin’in çıkarları için her türlü görevi üstlendiği ve onun çıkarlarına hizmet ettiği bir gerçek.
Wagner Grubu’nun kurucusu ve liderinin, geçmişte Ukrayna vatandaşı olduğu ifade edilen ve Rusya Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanlığına bağlı askeri istihbarat servisi Baş İstihbarat İdaresinde (GRU) bir dönem çalışmış Dmitri Utkin olduğu iddia ediliyor.
Grubun isminin Hitler’in en sevdiği bestekar olan Richard Wagner’den esinlenildiği, Utkin’in 3. Reich dönemine olan ilgisiyle birlikte bu durumun Neo Nazi ideolojisinin dışa vurumu olduğu değerlendirilmekte. Utkin’in geçtiğimiz günlerde bir Telegram kanalında ortaya çıkan bir fotoğrafında vücudunda çeşitli Neo Nazi sembolleri görülüyor.
Grubun Neo Nazi ideolojisine sahip olduğu da bir sır değil zira Libya’da talan ettikleri pek çok yerde Nazi sembollerine rastlanmıştı. Hatta Bayraktar TB2 SİHA’ların favori yemeği olan Rus hava savunma sistemi Pantsir S-1 modellerinde dahi Nazi sembolleri görülmüştü.
Wagner ile Hafter’in anlaşmasında en büyük rolü oynayan ülke ise BAE. Biden yönetimi, BAE’nin Wagner grubuna sağladığı mali desteği derhal kesmesi için baskı uyguluyor.
Pentagon’a bağlı Ulusal Savunma İstihbaratı (DIA) değerlendirmesine göre BAE, CAATSA yaptırımları listesinde adı geçen Rus paralı asker grubu Wagner grubu ile 2020’nin yaz aylarında Libya’daki faaliyetlerinde işbirliği için “mutabakat anlaşması” imzalamıştı.
Wagner, ABD Dışişleri tarafından yayınlanan CAATSA’nın 231.maddesi kapsamında 84 firmayı içeren yasaklı Rus savunma ve istihbarat firmaları arasında yer alıyor. Bu kurumlarla iş yapmak yasak ve yaptırımlar kapsamında.
Wagner’i ve dolaylı olarak Rusya’yı Libya’ya sokan, bunlara savaş uçağı dahi tedarik eden, en önemli petrol sahaları ve limanlarına sokan, hava üsleri veren, Avrupa’nın Güney kanadına kalıcı Rus varlığını yerleştiren BAE.
Wagner artık sadece Kremlin ve Rus Savunma Bakanlığı’ndan emir alıyor. Hafter ve BAE kontrolünden neredeyse tamamen çıkmış durumdalar.
ABD’nin de ifadesi ile Şeytanla pazarlığın bedeli yavaş yavaş ortaya çıkarken, önümüzdeki günlerde Libya’da nasıl gelişmelere tanık olacağımız ise bir muamma.
KAYNAK: savunmasanayist.com
Siyasetcafe.com