CHP’de olağanüstü kurultay krizi devam ederken, Gürsel Tekin’den dikkat çeken bir açıklama geldi.
Kübra Par’a konuşan CHP Milletvekili Tekin, “2019 yılında CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmak istiyorum” ifadelerini kullandı.
Öte yandan CHP’li Tekin adaylığını genel merkez yöneticileriyle paylaşmadığını söyledi ve böyle bir ortamda buna ihtiyaç duymadığını dile getirdi.
Tekin şu ifadeleri kullandı:
"9’a 5 kala, seçime çok kısa süre içerisinde adaylaşmanın çok yararlı olamayacağını, ne kadar uzun süre olursa o kadar faydalı olacağını düşünüyorum. Mesela Sayın İnce keşke 5 ay önce açıklanabilseydi, çok büyük fark olurdu. En azından Türkiye coğrafyasında herkesle iletişim kurardı.
İstanbul çok büyük. Örneğin, 120 bin nüfuslu mahalle var. Anadolu’da 30 tane ilimiz 100 bin nüfuslu değil. Bütün buradaki insanlarla sadece 30 günlük bir seçim sürecinde iletişim kurmak çok zor.
İnce ya da Kılıçdaroğlu benim için fark etmez
Sayın Genel Başkanımız dahil olmak üzere 7 tane genel başkan ile çalıştım. Benim için öncelikle partimin kurumsal kimliği önemlidir. Gelen hangi arkadaşım olursa olsun; Sayın Genel Başkan ile çok yakın dostluğum var, Sayın İnce ile 30 yıllık bir yol arkadaşlığım var. Hiç kimseyle bir sorunum yok. Benim için fark etmez.
Şu anda bir ‘Muharrem İnceciler-Kılıçdaroğlucular’ ayrımı yaşandığı düşünülüyor. Siz “Ben iki tarafta da değilim” mi diyorsunuz?
Partiyi böyle siyah-beyaz gibi ayırmaya hiç kimsenin hakkı yok. Doğrunun yanında olacağız. CHP’nin kurumsal kimliğine zarar vermeyecek bir tutum içerisinde olmamız gerekir.
Peki, imza sürecine destek veriyor musunuz? Sizce bu akşam 5’e kadar imzalar tamamlanabilecek mi?
Kaç imzanın olduğunu bilmiyorum, o işe dahil değilim. Gerek genel merkezin gerekse de imza toplayanların tutumunu eleştiriyorum. Türkiye’de çok ciddi sorunlar var. İşsizlik, yoksulluk, sefalet; aklınıza gelebilecek olumsuzlukları saatlerce sıralayabilirim. Bütün bunlar yaşanırken, dış politikada Türkiye adeta bir tehdit ve şantaj altındayken, gündemimizin sadece kurultay için toplanan imzalar olması, bir CHP’li olarak beni çok rahatsız ediyor. Bazen öfkemi kontrol etmekte zorlanıyorum. Tabii ki imza toplanır, bunun yolu yordamı var. Ama hiçbir işimiz yokmuş gibi bunlarla meşgul olmamız, doğrusu bize oy veren 15 milyon seçmenimizi de çok rahatsız ediyor. Sayın Genel Başkan’ın demokratik duruşuna inanıyorum. İmza sayısının ne olacağı beni çok ilgilendirmez. 50 arkadaşımızın da buna itirazı varsa, Sayın Genel Başkanımızın değerlendireceğine inanan bir siyasetçiyim. Sayın Genel Başkan’ın fıtratı aksini kabul etmez.
‘İSTANBUL’A GÜVENLİK VE ÖZGÜRLÜK VAAT EDİYORUM’
Nasıl bir belediye başkanı olur Gürsel Tekin? Bugüne kadar belediye başkanlığı yapmış isimlerden sizi farklı kılabilecek ne var?
Bu eski yöntemlerin tamamını çöpe atalım. Şu anda ne yazık ki bizde uygulanan mevcut belediye başkanlığı sistemindeki yetkiler gariban Trump’ta yok. Hatta bir belde başkanı bile Trump’tan daha güçlü. Ama ne yazık ki bu yetkiler, milletin lehine kullanılabilecek yetkiler olmaktan çıkmış. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan kamu harcamaları var. Şeffaf olacaksınız. 15 milyon İstanbullu, ödemiş olduğu vergileri görmek istiyor. Gürsel Tekin’in döneminde onları görecek. Herhangi bir Batılı şehirdeki belediye başkanının sayfasına bakın, o günkü bütün harcamaları, o günkü bütün imar uygulamalarını görebilirsiniz. Siz hiçbir imar uygulamasını göremiyorsunuz. Hangi şehir hangi binanın tehlikede olabileceğini de görme şansınız yok. Son günlerde yağmurlardan kaynaklı bir sürü feryatlar oldu. Kamu yöneticileri çıkıp arsızca, “Efendim şiddetli yağmur gelecek” şeklinde açıklamalar yapıyor. Şiddetli yağmur sadece İstanbul, Kocaeli, Ankara’ya mı geliyor? Bu şehirde yüzlerce dere vardı. Batılılar trilyonlarca para harcayıp dereler ve kanallar yapıyorlar. Biz, doğanın kendi mecrasında yarattığı derelerin tamamını imar çetelerine teslim ettik. Ne yazık ki toprak kalmadı. Şimdi yağmur yağdığı zaman dereler de kapalı olduğu için bütün bu yağmurlar sel olup evlerimizi basıyor.
siyasetcafe.com