4 Haziran gecesi Halk Tv’de Senem Toluay İlgöz’ün sunduğu ‘Sansürsüz’ programında Hakan Fidan’ın Dışişleri Bakanı olması tartışıldı.
Programa katılan emekli büyükelçilerimizden Oğuz Demiralp’in konuşması, izleyenlere yeni bir ‘Ünal Çeviköz olayı’ yaşattı!
Oğuz Demiralp’in yeni Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan beklentileri, Batılı emperyalist ülkelerin sürekli dile getirdiği isteklerin aynısıydı!
İşte Oğuz Demiralp’in incileri:
“Paşinyan’ın gelmesi büyük bir jesttir. Türkiye, bu jesti, ilişkileri geliştirmek için iyi değerlendirmeli gerekli adımları atmalıdır. Bu yolda engel olabilecek Aliyev’i de, madem bu kadar dosttur, bu konuda ikna etmelidir.”
“Cumhurbaşkanlığı seçilme töreninde çok büyük eksikler vardır. Batı’dan hiçbir devlet başkanı katılmamıştır. Bir tek Soltenberg katılmıştır. O da 11 - 12 Temmuz 2023’te Litvanya’da yapılacak NATO Liderler Zirvesi’nde Türkiye’nin yalnız kalmasını engellemek içindir. Türkiye bir an önce İsveç’in NATO’ya katılmasını kabul etmelidir.”
“Hakan Fidan’ın önünde en önemli iki konu Ermenistan’la ve Batı’yla ilişkileri geliştirmektir. Bunun için bir an önce İsveç’in NATO’ya katılması sağlanmalıdır. Bu durum Türkiye’nin Batı’daki imajını düzeltecektir. Bu imajımızı düzeltmemiz lazım. Ekonomik sıkıntıda değil miyiz? Batının ekonomik yardımı için bunun yapılması lazım.”
Görüyor musunuz, 2.5 milyon nüfusa sahip ve Doğu Anadolu’yu okul haritalarında tarih kitaplarında kendi topraklarında göstermeye devam eden ve Karabağ’da Azerbaycan Türkleri tarafından iyibir tokat yiyen Ermenistan Başbakanı Paşinyan törene katılarak bize “jest” yapmış!
Oğuz Demiralp -her ne kadar yetenekleri sınırlı olsa da-aynı zamanda bir edebiyat adamıdır. ‘Jest’ yapmanın ne anlama geldiğini bilmesi gerekir.
Jest,TDK’da “Beklenmedik iyi davranış” olarak tanımlanıyor. Ancak bu beklenmedik iyi davranışı güçlü ve haklı olanlar yapar. Daha doğrusu onlardan beklenir. Zayıf, yenilen bir pehlivanın ya da haksız birinin ‘jest’ yapmasının bir anlamı yoktur, böyle bir cümle kurmak da bozuk/düşük cümle olur. Böyle birilerinin ‘iyi davranış’ı ‘beklenmedik’ değildir, mecburidir. Beklenmedik ‘iyi davranış’ haklı olanın, güçlü olanın yapmasının bir ‘jest’ olabilme özelliği vardır.
Sayın büyükelçi Türkiye’yi Ermenistan karşısında demek ki haksız buluyor! Bak sana elini uzattı sen de bunu değerlendir diye akıl veriyor!
Hele Batı’yla ilişkileri iyileştirmemizi buyurmasının gerekçesini ekonomiye bağlaması IMF’li, Dervişli, Cotarellili günlere özlemini ele veriyor.
Batı’nın, ne kadar taviz verirsen ver tınmayacağını, daha daha isteyeceğini, hatta el altından seni yok etmek bölmek parçalamak akla ne gelirse her türlü fesatı yapmaya devam edeceğini artık sıradan bir Türk vatandaşı bile biliyor! Onların ancak dik duruştan, yalanlarına kanmayıp akıllı olmaktan anladığını herkes biliyor. Ama monşerler aynı hikâyeyi anlatıp duruyor, üstelik hâlâ milleti aptal sanıyor.
Ünal Çeviköz ‘Maarif Koleji’nden bir İngilizci monşerdi.
‘Saint Josef’den“frankofon”monşer Oğuz Demiralp’le epey işimiz var görünüyor.