Uzun yıllar FETÖ terör örgütünün kumpasıyla mücadele eden Celal Uzunkaya Emniyet’in başına atandı.
Celal Uzunkaya, Emniyet içerisinde FETÖ ile mücadele eden isimler arasında yer alıyor. Uzunkaya'ya karşı FETÖ birçok kumpas kurmuş ancak Emniyet'ten atılmasını sağlayamamıştı.
Uzunkaya, 2009 yılında bir ihbar mektubunun ardından başlayan soruşturma kapsamında yargılandı. İrfan Erbarıştıran isimli kişinin Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Mustafa Gülcü ve Celal Uzunkaya’nın adlarını kullanarak dolandırıcılık yaptığı iddia edilmişti.
İzmir 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi, yargılama sonunda İrfan Erbarıştıran’a 9 yıl 1 ay 5 gün, Mustafa Gülcü ve Celal Uzunkaya’ya da “örgüte yardım etmek” suçlamasıyla 3 ay 10’ar gün hapis verdi ve erteledi. Gülcü ve Uzunkaya ile diğer 5 sanık hakkında verilen hapis cezaları Yargıtay tarafından, 28 Aralık 2015’te bozuldu.
Yeniden görülen davada Celal Uzunkaya, bir senaristin senaryoyu yazdığını, o senaryonun da duruşmalarda oynandığını, kendilerinin yaptığı savunmaların bu sırada dikkate alınmadığını, anlam ifade etmediğini kaydetmişti.
“ÖMRÜMÜN SONUNA KADAR BU YAPIYLA MÜCADELE EDECEĞİM”
17 Aralık 2009 tarihinde ilk kez mahkemeye ifade verdiklerini, yapılan 14 duruşmanın 11'inde, mutlaka mahkeme heyeti üyelerinden birisinin değiştiğini anlatan Celal Uzunkaya, “Tek değişmeyen ben ve Mustafa Gülcü'ydü. Duruşmalardan vareste tutulma kararı olmasına rağmen hepsine katıldık. Duruşma sonunda gördük ki, aslında dava başlamadan cezamız verilmiş ve bizler bu senaryonun rol modeli olmuşuz. Ama sonunda adalet tecelli etti. Hakimler varmış. Benim 4 yılımı zindan ettiler. Bu yıllardaki kaybımın maddi ve manevi karşılığı yoktur. Adalet dağıtılması gereken bu yerde gördük ki, kedinin fareyle oynandığı gibi bizimle oylanmış. Ama 4 yıl sonunda dağ fare doğurdu. Ama şimdi bizlere o kumpası kuranların, bir kısmının cezaevinde olması, bir kısmının kaçak olmasını bilmek. Beni az da olsa rahatlatıyor. Ama ömrümün sonuna kadar bu yapıyla mücadele edeceğim" demişti.
Yeniden görülen davada Celal Uzunkaya, Mustafa Gülcü, Cem Gülbeyoğlu, Fuat Çiriş ve Ergün Arar beraat etti. İrfan Erbarıştıran ise bu süreçte hayatını kaybetti.
Yeniden yargılamanın yapıldığı dönemde Uzunkaya İzmir İl Emniyet Müdürü’ydü.
“FETÖ İSTEDİĞİ ATAMALARI YAPAMAYACAĞI İÇİN BANA KUMPAS KURDU”
Celal Uzunkaya, 15 Temmuz darbe girişiminden 5 ay önce yapılan bir söyleşide, davanın “FETÖ kumpası” olduğunu dile getirmişti. Uzunkaya, şunları söylemişti:
“2009 sonunda Personel Dairesi de bana bağlanmıştı. FETÖ artık istediği kişiyi istediği yere atayamayacaktı. İmzasız bir ihbar mektubu yazıp her yere yolladılar. FETÖ’nün o dönem başvurduğu en yaygın itibarsızlaştırma metodu buydu. Sonradan öğrendik ki kumpası hazırlayanlar zaten İzmir ayağındaydı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ndeki abileriyle kurgulamışlardı.”
“15 TEMMUZ’DAN ÖNCE OPERASYON HAZIRLIĞIMIZ ENGELLENDİ”
Uzunkaya, darbe girişiminin ardından yaptığı açıklamada, “FETÖ şüphelisi general ve subaylara” yapacakları operasyonun engellendiğini belirtti.
Uzunkaya, 28 Ağustos 2016’daki söyleşide, “‘Askeri casusluk kumpas’ soruşturması kapsamında, FETÖ terör örgütünün askeri yapısını, örgütsel irtibatlarını ortaya çıkarmak ve deşifre etmek için çalışmalar yürüttük. Bu aşamada, 100’ün üzerinde general ve subay düzeyinde asker için operasyon hazırlığımız oldu. Kamuoyunun kısmen bildiği şekli ile bu operasyonlarımız engellendi. Bir takım engeller oluşturuldu” demişti. Ancak Uzunkaya'nın TSK'daki FETÖ'cülere yapmak istediği operasyon darbeden önce TSK'yı yöneten yapının engellemesiyle durduruldu.
O İHBAR HAYATLARINI DEĞİŞTİRDİ
Uzunkaya’yla birlikte yargılanan, Emniyet istihbaratının önemli muhbirlerinden İrfan Erbaşaran’ın şüpheli ölümü, incelenen FETÖ’nün karıştığı cinayetler dosyasına girdiği belirtilmişti.
İzmir’de görevli muhbir İrfan Erbaşaran, 1990 yılında İstihbarat Şube’de görevli olan İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya’ya, Fetullah Gülen’in özel hayatına dair bir kasetin olduğunu söyledi. Uzunkaya bu bilgilerin de içinde olduğu İstihbarat Haber Formu’nu Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’na gönderdi. O tarihte başkanlıkta görevli Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Gülcü, bu bilgiyi hiyerarşik kanallarla üst makamlara ‘teyide muhtaç bilgi’ formatında iletti. Ancak ‘teyit’ alamadı. Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’nda Gülcü ile birlikte çalışan Ramazan Akyürek’in 2008 yılında İstihbarat Daire Başkanı olarak göreve gelmesinin ardından, İrfan Erbaşaran’ın 20 yıl önceki istihbarat raporu tekrar gündeme getirildi. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanı Ahmet Pek tarafından İzmir KOM Şubesi’ne verilen talimatta, Gülen’in kaseti hakkındaki raporu resmiyete taşıyarak kayıtlara girmesini sağlayan Celal Uzunkaya ile Mustafa Gülcü’nün İrfan Erbaşaran ile irtibatlarının takip edilmesi ve uygun şekilde kendilerine kumpas kurulması istendi.
ÖRGÜT ÜYELİĞİ İDDİASI
Telefonları dinlenen, fiziki ve teknik takibe alınan Uzunkaya ve Gülcü, elebaşlığını Erbaşaran’ın yaptığı bir organize suç örgütü ile bağlantılı oldukları iddiasıyla görevden uzaklaştırılarak haklarında 33 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Erbaşaran’ın avukatı Mustafa Topkaya, dava sürecinde İzmir KOM Şube’ye götürüldüğünü belirterek, "Odada üç kişi daha vardı. Sonradan Emniyet Müdürü Ahmet Pek olduğunu öğrendiğim kişi, ‘Bu adamlar vatanı satıyor, bize bildiklerinizi anlatarak bu durumu önleyebilirsiniz’ dedi. ‘Kimin vatanı satıp satmadığını Allah bilir’ yanıtını verdim. Ayağa kalktı ve elini masaya vurup ‘Allah’ın adını anarak anlattığın adamlar Fethullah Gülen eşcinsel mi, değil mi? diye konuşacak duruma gelmişler. Sen Allah’ın adını ağzına alıyorsun, vatanı satanlarla birlikte hareket ediyorsun’ diyerek tehdit etti" diye konuşmuştu. Ahmet Pek, darbe girişiminin ardından FETÖ soruşturmasında tutuklanmıştı.
ÖLÜMÜ ŞÜPHELİ BULUNMUŞTU
İrfan Erbaşaran, İstanbul’daki bir otel odasında ölü bulunmuştu. Erbaşaran’ın ölüm sebebini araştıran polis, kısa süre önce kişisel bilgisayarındaki tüm bilgilerin silindiğini ve formatlandığını belirledi. Erbaşaran’ın kalp krizinden öldüğüne dair rapora imza atan Adli Tıp Kurumu çalışanlarının FETÖ ile bağlantısını mercek altına polis, iletişim kayıtları ve olaya karıştığı iddia edilen emniyet mensuplarının da ifadesine başvurmuştu.
Yıllarını FETÖ’nün kumpasıyla uğraşarak ve mücadele ederek geçiren hatta bu uğurda yargılanan Uzunkaya, yıllar sonra Emniyet’in en üst ismi oldu.
siyasetcafe.com