Sözcü yazarı Yılmaz Özdil bugünkü köşe yazısında 'Fatih' başlıklı bir yazı kaleme aldı.
İşte o yazı;
Mehmet Akif Ersoy
Hasan Ali Yücel
Uğur Dündar
Müjdat Gezen
Metin Akpınar
Zihni Göktay
Halit Kıvanç
Melahat Pars
Ahmet Rasim
Peyami Safa
Boğaziçi Üniversitesi'nin efsane hocalarından Arman Manukyan, ay yıldızlı formaya güç katan milli
futbolcumuz Garbis İstanbulluoğlu, Türk milliyetçisi Ermeni yazar Levon Panos Dabağyan
Aykut Barka
Perihan Savaş
Suat Sayın
Fatih Erkoç
Mehmet Günsür
★
Türkiye'nin bu birbirinden değerli insanlarının hepsi Fatih'te dünyaya geldi.
★
Yahya Kemal Beyatlı, Yusuf Ziya Ortaç, Mithat Cemal Kuntay, Reşat Ekrem Koçu, Ordinaryüs Profesör Ekrem
Akurgal, varlığıyla onur duyduğumuz Profesör Erol Manisalı, Behruz Çinici, Gazanfer Özcan, Kemal Sunal,
Şener Şen, Memduh Ün, Tevfik Gelenbe, Metin Ersoy, Erol Büyükburç… Biliminsanları, sanatçılar, şairler,
yazarlar, hepsinin öğrencilik hayatı Fatih'te geçti.
★
Aksaray, Atikali, Hırka-i Şerif, Karagümrük, Kocamustafapaşa, Şehremini… Fatih Sultan Mehmet'in adını
taşıyan Fatih yani.
★
Ya şimdi?
★
Fatih'te her dokuz kişiden biri Suriyeli.
Tarihi Malta Çarşısı, Suriye çarşısı oldu, lokantadan kuyumcuya, parfümcüden fırına, kasaptan tatlıcıya,
komple Suriyeli, tabelaların hepsi Arapça, Türkçe alışveriş yapamazsın, tek tük Türk esnaf kaldı, onlar da
müşterilerle (!) konuşabilsinler diye Suriyeli çırak çalıştırıyor.
Fatih'te dükkan kiraları patlamış vaziyette, Suriyeliler güya mağdur, Türklerin üç katı kira ödüyorlar, Türk
esnaf mecburen taşınıyor, onların yerine Suriyeliler davullu zurnalı açılışlar yapıyor.
Seyyar satıcılar bile Suriyeli.
Apartman dairesi kiralayıp, üç dört aile kalıyorlar, gürültü, kavga, merdivenlere kasten dökülen çöpler, Türk
komşular çaresiz başka ilçeye taşınıyor, boşaltılan daireye anında üç dört Suriyeli aile yerleşiyor.
Bir apartmana Suriyeli aile girdiyse, o apartmanın komple Suriyeli olması en fazla iki yıl sürüyor.
Sistematik şekilde, apartman apartman, sokak sokak, mahalle mahalle kuşatılıyor, işgal ediliyor!
Okulları var.
Radyoları var.
Gazeteleri var.
Suriyeli müzisyenlerin canlı müzik yaptığı kültür merkezleri var.
Kendi aralarında “Fatih futbol turnuvası” düzenliyorlar, 32 takım katılıyor.
Gene de yaranamıyoruz… İngiliz ve Alman medyasına röportaj veriyorlar, Türk halkını “ırkçılık”la suçluyorlar,
“üç ramazan geçti, bir defa bile iftara çağırmadılar” diye komşularını şikayet eden var.
Türklerle Suriyeliler arasında kavga çıkarsa, sanırım cep telefonundan ağ kurmuşlar, bir anda ellerinde
sopalarla 50-60 kişi oluyorlar, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün bulunduğu Fatih'te tabancalar patlıyor,
yalaka medyamız yazmıyor.
Suriyelilerle Cezayirliler arasında bıçaklı kavga çıktı, bir Cezayirli öldü, meğer Fatih'te bilardo salonu işleten
Suriyelilerin, “bu bölgeye giremezsiniz” diye Cezayirlileri tehdit ettikleri ortaya çıktı.
Suriyelilerin suç işleme özgürlüğü var.
Ticaret yapıyorlarsa, vergi yok, denetim yok, ceza yok.
Zabıta dokunmuyor.
Polis çaresiz, herhangi bir asayiş olayında gözaltına alınsalar bile, karakolun bir kapısından girip öbür
kapısından çıkıyorlar.
Fatih'te sadece Suriyeli doktorların çalıştığı, sadece Suriyeli hasta bakan klinikler var, elbette kaçak, göz, diş,
doğum, şakır şakır kayıtdışı çalışıyor, ameliyat bile yapılıyor.
Geçenlerde üç Suriyeli'nin Fatih'te yaşadığı eve baskın yapıldı, altı bin kutu kanser ilacı ele geçirildi, üstelik,
Türkiye genelinde iki bin kanser hastasının kimlik bilgilerini ele geçirdikleri, aile hekimlerine sahte reçeteler
yazdırdıkları, bu sahte reçetelerle eczanelerden kanser ilacı topladıkları, bitmedi, Sosyal Güvenlik Kurumu'na
fatura ettikleri ortaya çıktı.
★
Türkiye'de 400 binden fazla Suriyeli bebek doğdu, bunların kaçı Fatih'te dünyaya geldi, sağlık bakanlığının
bile bildiğini sanmıyorum.
★
Mehmet Akif Ersoyların, Hasan Ali Yücellerin, Yahya Kemal Beyatlıların, Levon Dabağyanların, Türkiye'yi
Türkiye yapan insanlarımızın doğduğu caanım Fatih… Bu hale geldi.
★
Güya Fatih Sultan Mehmet'e çok saygı duyuyorlar ama… Fatih'in fethettiği şehrin, Fatih'in adını taşıyan
semtini, işte böyle peşkeş çektiler.
★
Peyami Safaların, Ekrem Akurgalların, Behruz Çinicilerin, Erol Manisalıların, Halit Kıvançların, Uğur
Dündarların, Müjdat Gezenlerin, Metin Akpınarların, Gazanfer Özcanların doğup büyüdüğü Fatih'te, artık
ailesi Türkçe bilmeyen, bizim de onların kimliğini bilmediğimiz Suriyeliler dünyaya geliyor.
★
Saraylarda şatafat içinde yaşamaktan sokaktaki vatandaşla temasları koptuğu için, vatandaşın neler çektiğini
bilmedikleri için, hâlâ “Akp acaba Fatih'i neden kaybetti” diye merak ediyorlar!
★
İstanbul'da 700 binden fazla Suriyeli var.
Fatih, Bağcılar, Sultangazi, Küçükçekmece, Esenyurt mahvoldu.
Yukarıdaki yazının bir benzeri Beyoğlu için yazılabilir, Bakırköy için yazılabilir, Kadıköy için yazılabilir,
özellikle haftasonları gidin mesela Caddebostan sahiline, gözlerinize inanamazsınız, dünyanın en güzel yeri
İstanbul Boğazı, asfalt kenarında donla yatıyorlar, bizim çocuklar Suriye'de şehit oluyor, dün biri daha
toprağa düştü, bunlar burada yılbaşı kutluyor, bayramda Suriye'ye tatile gidiyorlar!
★
Elbette yolsuzluk, partizanlık, israf gibi çok sayıda öncelikli sorun var ama, bana sorarsanız İstanbul'un bir
numaralı sorunu, bu.
★
Akp'nin bu şehre ve bu memlekete bıraktığı en vahim fatura, bu.
★
“Bunu tartışmak ırkçılıktır” filan gibi saçma klişelere kulağınızı tıkayıp, herkese anlatın kardeşim…
Türkiye'de her 20 kişiden biri Suriyeli, bu doğum hızıyla 20 yıla kalmadan her 13 kişiden biri Suriyeli olacak.
★
Fatih'in fethettiği şehirde, Fatih'in adını taşıyan semte gidin dolaşın lütfen… Kimin nereyi fethettiğini
görürsünüz.
★
Her şey çok güzel olsun istiyorsak…
İstanbul'dan başlayarak Suriyeli meselesini çözmek zorundayız.
SİYASETCAFE.COM