Geçenlerde ablasını PKK bombasıyla kaybetmiş bir beyefendi, terör örgütü ve yandaşlarına eleştiri getirememekten yakındı. İktidardaki AKP’ye, MHP’ye, Ülkü Ocakları’na, CHP’ye her şeyi söyleyebiliyoruz da PKK’ya laf ettik mi ne faşistliğimizi bırakıyorsunuz ne ırkçılığımızı dedi.
Bu beyefendinin solcu bir çevrede “takıldığı”nı, geçen furyada HDP’ye de oy verdiğini, hatta Kobani’ye destek verip Roboski’ye taziye ziyaretinde bulunduğunu yazısından anlıyoruz.
İnsanın bir yakınını bir terör saldırısında yitirmesi çok acı. Mesela beyefendinin ablası devlet kurşunuyla ölseydi her cumartesi gidip Galatasaray meydanında bunu protesto edebilirdi. Ama PKK öldürdüğü için yok hükmünde. PKK’nın kendi içinde 2-3 bin kadar infazı var. Devlet terörist de olsa cesedini ailesine teslim ederken PKK’lılar öldürdükleri kendi arkadaşlarının bırakın cesedini vermeyi bir mezar yeri bile yapmıyorlar.
Ha bu arada o Paris’teki üç PKK yöneticisi kadını kim öldürttü? Yıllar önce Sakine Cansız’ın kocasını kim infaz etti? Sakine Cansız neden Avrupa’ya sürüldü? Tam da “çözüm süreci” başlayınca ve bu sürece muhalif olan Cansız ve yardımcıları neden öldürüldü?
Halk yoksul, çaresiz, töre- gelenek diyor; alışmış bağrına taş basıyor. Peki bu beyefendi niye susmuş, bastırılmış şimdiye kadar? “Niye ABD’den silahları alıyorsunuz, Suudilerle bile ittifak yapıyorsunuz” dediğinde küfürü yiyormuş PKK’lılardan.
Eğitim ve bilgi insanları kör mü ediyor ne? Aradan 25 sene geçmiş ablasının katilinin yüzüne tükürememiş, üstüne üstlük ondan eleştiri hakkı dileniyor. Yanlış yerde takılmış, yanlış kişilerden himmet ummuşsun. Oysa herhangi bir gecekondu mahallesinin, yoksul bir kahvehanesine gelip, o kirli masalara otursaydın; bu millet sana demli bir çay ısmarlayıp en azından acını paylaşırdı. Hiç olmasa ablanın katillerine ve onların çanak yalayıcılarına okkalı bir küfür sallayabilir, yüreğini ferahlatabilirdin.
Eline sazı almış CNN’e çıkmışsın. Sen çalıyorsun arkanda tüm medya- sermaye eşlik ediyor. Yahu Irak’ta, Suriye’de, Libya’da, Afganistan’da milyonlarca insanın ölümüne sebep olan emperyalist işgal ve saldırıları destekleyen bu medya birden nasıl oldu da barış güvercinleri uçurmaya başladı? Avrupa’yı, ABD’yi, dünya sermayesinin desteğini arkana almışsın: Rojova’da genç kızlara kaleşnikofla poz verdirip, kadın özgürleşmesi diye emperyalizmle yaptığın işbirliğini bir güzel makyajlamışsın. Sendikaları ele geçirmişsin. Millete emeğinin hakkını bile savundurmuyorsun. Savaş ağaların, modern toprak ağaların, belediyelerde yolsuzlukların, AB fonlarından aldığın paralar, “Biji Obama”ların hepsi sende. Bütün köşeleri tutmuşsun: Ne solculuğu, ne patronluğu kimseye bırakmamışsın. Gezi’de millet “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz!” diye ayağa kalkınca faşisttir, militaristtir diye sallamaktan çekinmemişsin.
Dünyanın bir numaralı emperyal gücü ABD’nin bayrağını taşımaktan başka nedir faşistlik? İki ay içinde resmen Kongre kararıyla bin tır dolusu ABD silahını alıp, Hammer ciplerde caka satmak değil de nedir faşistlik? Sana destek veren “Kürt işadamları”nın inşaatlarında, tarlalarında Kürt emekçilerini iliklerine kadar sömürmesine destek vermektir faşistlik. Bin yıldır birlikte yaşayan, savaşan, aynı ekmeği, aynı değerleri paylaşan bir milleti bölmeye yeltenmekten daha faşistçe ne var? Aynı milletin evlatlarını ırklara, dillere ve dinlerine göre kategorize etmek faşistlik değil de nedir?
En acınacak durumdakiler de Solcu kisvesine bürünmüş olanlar: Uğruna ölecek bir davası, savunacak bir değeri bile yok bunların. Korkaklıklarından asıl patron olan emperyalizme doğrudan hizmet edemiyorlar. Ancak onun taşeronuna uşaklık ediyorlar. Kapitalizm ve onun nimetlerinden mahrum kalmaktan korktukları için demokrasi çığlıkları atıyorlar. Liberalizme aşıklar ve en çok korktukları şey sosyalizmin gelmesi. Bu yüzden en çok devrimcilerden nefret ediyorlar. Sadece ölü devrimcileri seviyorlar. Yaşayan her devrimciyi ölümlere göndermek için yakmadıkları türkü kalmıyor.
Size bir haberim var: Artık kullanma süreniz doldu. Birlikte yarattığınız bu lağım çukurunda çürüyerek yok olmaya mahkumsunuz!