Şu kadere bakın bu yıl da kurban bayramı 12 Eylül`e denk geldi.
Eylül ayının milletimizin kaderinden önemli bir yeri vardır.
Acının, hüznün, çilenin özetidir.
Kurban bayramını icra edeceğimiz 12 Eylül ise kurbanlık Önkuzu`ların çilesini anlatan gündür.
Bu Eylül bir vatan için gençliğin kırılıp yok olduğu günün özetidir.
Bu yüzden bir kesim Eylül`ü aşk zamanı zannederken, bir kesim KAHPE diye nitelendirdi.
Eylül`ün birinde;
Hainlerin ülkeyi satılığa çıkardığı zamanlarda, vatan için pusatlanıp dünyalık nimetlere set kurbanlar vardı…
Eylülün birinde;
Katiller tek dişi kalmış medeniyetin ateşine sarılıp, komünizmin kahpe sömürüsü önünde diz çöktüğünde…
Kendini ay-yıldızın gölgesine bırakan, şahadeti gülerek karşılayan kurbanlar vardı!
Eylülün birinde ;
Katiller, Mitka Gripecepa’va okur okur, yollara düşerlerken…
Nihal Atsız`ın “Yolların Sonu” n da kendini bulunan kurbanlar vardı.
Eylülün birinde ;
Katiller, hak deyince Georgi Dimitri, huk deyince Dimitri Bolagoev’i dillerinden düşürmezken…
`Hak’ta Allah’tan Huk’ta Allah’tan` deyip O ‘nun adaletine sığına kurbanlar vardı!
Eylülün birinde ;
Katiller, devrim için silahlanıp ve “Barış” çığlıklarıyla kan akıtırken…
İman dolu göğüsleri ile zulme ve zalime karşı direnen kurbanlar vardı.
Eylülün birinde ;
Katiller, Ukrayna steplerini Sholokov’dan öğrenip, günün birinde oralarda teren yolculuğu yapmanın hayalini kurarken…
Bozkır kokan yaylalarda, ELİF türküleri ile yavuklu sevmenin hayalini kuran kurbanlar vardı!
Eylülün birinde ;
Katiller, Volga kıyılarında Nazilere karşı savaşan askerlerin yardımına koşmayı hayal ederler… Çanakkale kıyılarında bir mermi olamamanın, Mustafa Kemal`in yanında savaşamamanın hüznüyle mazisine dalan kurbanlar vardı.
Eylülün birinde ;
Katiller, ayaklarında ki postallarla, kırmızı atkıları ile ve "sarı, kırmızı, yeşil" görünümleri ile Sofya’dan, Rusya’dan Çin’den Enternasyonal sesleri dinlerken…
Kendi öz yurdumuzdan özünden türküler dinlerken zindanlara atılan kurbanlar vardı.
Ve bir EYLÜL sabahı bir zalim geldi ` bir oradan, bir buradan` diyerek vatan evlatlarını kurban niyetine kesti gitti.
Kendisi İbrahim olmadığı için bıçağı İsmail`lerin başlarını hiç acımadı.
`Ülke kurtarıyorum`diye, nice fidana kıydı, nice ailenin ocağını söndürdü, nice çocuk babasız, nice kadın kocasız kaldı ve çiçekler bir daha tomurcuk vermedi aşka küstüler.
Bu yüzden bir kesim Eylül`ü aşk zamanı zannederken, bir kesim KAHPE diye nitelendirdi.
Evet, bu yıl Kurban bayramı 12 Eylül`e denk geldi.
Yani 12 Eylül 1980 ihtimalilin yapıldığı gün ile dinsel inancımız gereği kutladığımız Kurban bayramı aynı günü geldi.
12 Eylül`de vatan evlatlarını darağaçlarına kurban verdik, kurban bayramından ise Allah`ın emrini yerine getiriyoruz.
Bu durum coğrafi hesaplamalarla kaç yılda bir meydana gelir bilmem ama 12 Eylül 80 İhtilali'nden bu güne kadar ne değişti diye sorarsanız diyebilirim ki hiçbir şey.
Şartlar, savaşlar, mücadeleler değişse, de ogün vatan kurban olanlar, bugünde olmaya devam ediyorlar.
Ogün vatan kurşun sıkanlar, bugünde sıkmaya devam ediyorlar.
Bunları niye mi anlattım?
TBMM`de İmralı`da yatan pkk`lı caniyi ziyaret için onay çıkmış.
Onaya sadece MHP itiraz etmiş.
Bunda şaşacak ne var ki ; 12 Eylül`ün kurbanlarının evlatları, 12 Eylül`ün canilerine karşı savaşa devam ediyor işte…
Bu bayramda bir gurup sürü İmralı`ya,
Asil vatan evlatları da karınca misali şehitlerinin mezarını ziyarete gidecekler.
Öyle ya; Nemrut`un yaktığı ateş sönmedi diye karınca davasından vaz geçecek değil ya.
Nihayetin de bu soysuzların yaktığı ateş sönecek, vatan sonsuza kadar yaşayacaktır.
Ve aslında EYLÜLün hiçbir suçu yoktu.
Suç AĞUSTOSun getirdiği zaferleri hazmedemeyenlerin haince çırpınışlarında saklıydı.
Bayramınız kutlu olsun ,
Şehitlerimizin ruhu şad olsun.