Ey El Ar(sız)abi!
(Aşağıdaki cümleler kesinlikle Arap Devletlerinin Türkiye üzerindeki emellerini anlatmak içindir, milleti ile alakası yoktur.)
Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil el Arabi, Türkiye’nin Kuzey Irak’taki PKK kamplarına yönelik devam eden hava saldırılarını kınayan bir açıklama yaptı.
Bu açıklamamalara sadece Katar ‘şerh koyduğunu’ açıkladı.
Ne çağrıda bulunmuş Ar(sız)abi, ‘Irak’ın tüm topraklarındaki egemenliği, iyi komşuluk ilişkileri ve iki ülke arasındaki anlaşmalara saygı gösterilmesi ile gerilimi yükseltmeme ’çağrısında bulunmuş.
Hatırlayalım Türkiye niye Kandil`e operasyonlara başla?
Ülkede başlayan terör olayları üzerine Türkiye, ‘sınırlarını korumak, güvenlik ve istikrarını muhafaza etmek terör örgütlerinin tehditlerine bir dur demek istedi…`
Ve bu uyarıyı sadece hava saldırı ile yaptı.
Bu saldırıların hepsi uluslararası hukuk çerçevesinde ve çok dikkatlice sadece terör örgütlerinin hedeflerine yapılmıştır.
El Ar(sız)abi neden bu açıklamayı yapmış, Arap-Türk devletleri ilişkilerinde tarihin derinliklerine kısaca dalarsak anlarız;
-1916 yılının Şubat ayında tarihi Erzurum Kalesi düşmanın sürpriz bir saldırısıyla düştüğünde, bu durumun Osmanlı ordusundaki Arap subaylarının Çarlık Rusyası'nın komutanlarına verdiği bilgiler sayesinde gerçekleştiği anlaşıldı. (Osman Özsoy, Saltanattan Cumhuriyete Kurtuluş Savaşı, s.19)
-Emir Hüseyin'in oğlu Faysal, Araplara şu bildiriyi yayımlar: "...Uyanınız! Elele vererek, Osmanlı saltanatını yıkma zamanı geldi." (Fahri Belen, 20. Yüzyılda Osmanlı Devleti, s.330)
-Emir Faysal'ın 11 Ağustos 1919 günlü mektubu: "Bütün Müslümanların gözleri İngiltere'ye dikilmiştir. Türk-Müslüman İmparatorluğu'nun yıkılmasında asıl kuvvet olan Araplar, şimdi ödüllerinin ne olacağını bilmek istiyorlar." (Erol Ulubelen, İngiliz Gizli Belgelerinde Türkiye, s.118)
-Mekke Emiri Hüseyin, 11 Mart 1917'de Bağdat'ı ele geçiren General Mod'a, "Bağdat'ı Turanilerden(Türklerden) kurtardığı için Allah'a şükrettiğini, İngilizlerin başarılarına duacı olduğunu" bildirecektir. (Fahri Belen, 20. Yüzyılda Osmanlı Devleti, s.303-304)
-Her kim Türk`lerden baş getirirse yüz dirhem vereceğim. İmdi Müslümanlar bir bir Türk`lerin başını kesip getirip 100 dirhemi aldılar.Ve Türk`leri dağıtıp hesapsız kırdılar ve mübalağa ile mal ve ganimet alıp yine dönüp Merv`e geldiler. (Tarih-i Taberi / Cilt 3/ Syf-343)
''Türk toplumunun Yemen?de ölmüs Türk askerlerine en azından bir Türk şehitliği bulunmalıydı. 'Oysa, Yemen'de İngiltere'nin bile şehit mezarlığı var.' (Türkiye'nin Yemen Büyükelçisi Türel Özkarol, 2005)
Bunlar kısaca özetlediklerim.
Yakın tarihten hatırlayalım büyük kahraman olarak arkasından ağladığımız Filistin Lideri Yaser Arafat da 1974 de " Türkiye Kıbrıs da İşgalcidir" demişti.. İngilizlerin cetvelleri ile çizilen devletlerin meziyetleri Türk Düşmanlığı üzerine kurulmuştur.
Şimdi soralım El Ar(sız)abi`ye;
-ABD Irak`a girip Müslüman kadınların ırzına geçiyorken neredeydiniz?
-ABD `BOP` projesi adı altında `ARAP BAYRAMI` diyerek milyonlarca insanın kanını akıtırken nerdeydiniz?
-Mısır`da Suriye`ye soydaşlarınızın kanları akıtılırken neredeydiniz?
Bu soruları çoğaltmak mümkün ama son bir soru soralım:
Ey Irak`ın egemenliğinden bahseden şeref mağduru zihniyet, Irak mı var? Irak `ta egemenlik mi var ki, Türkiye oraya müdahale etsin.
Allah sizin Müslümanlığınızı kahretsin.