“ EVET, MASONUM. “ DİYEN YAKIN TARİMİZDEN BİR İSİM...
“... Şahsım hakkında bir itham da Mason olduğumdur. Evet, Masonum. Nasıl Bektaşiliği, millî bir tercih yolu olarak kucakladımsa, Masonluğu da alem şümul bir beşerî muhabbet ve uhuvvetin bütün insanlık için saadet ve huzuru temin ve tesis edecek yolun, daha çok fikri irşat menbalarından telakki ve kabul ettim...” Mehmed Talat (Talat Paşa)
Anadolu’dan Edirne’ye göçmüş Yörük Türklerinden olan babası Kadı Ahmet Vasıf Efendi, Kırcaali’nin Çepelce; annesi Hürmüz Hanım, Dedeler köyündendir.
Kırcaali’de, 1874 yılında dünyaya geldi, ilk eğitimini Vize ilçesinde yaptıktan sonra, Edirne Askerî Rüştiyesi’ni bitirdi. Edirne Aliyans İsraelit Musevî Okulu’nda iki yıl Fransızca eğitimi aldı. Aynı okulda, bir yıl Türkçe öğretmen vekilliği yaptı.
Edirne Posta İdaresi’nde işe başladı. Bu esnada, II. Abdülhamit’e karşı gizli örgütlenme çabalarına girdi. Bu yüzden tutulandı. Edirne Hapishanesi’nde 25 ay kaldı. Çıktıktan sonra Selânik’e sürgün edildi.
Burada, gezici posta memuru olarak Selânik-Manastır arasında, bir sene görev yaptı. Katip olduktan sonra, 1903 yılında başkâtipliğe yükseltildi.
Bu sürede Masonluk çalışmalarına hız verdi. Selânik Macedonia Risorta Locası’nda yer aldı. Bir yı sonra, Veritas Locası’na geçti. Bu arada, Osmanlı Hürriyet Cemiyeti’ni kurdu. Jön Türklerle ilişkilerini güçlendirdi.
Kısa bir süre sonra İttihat ve Terakki Fırkası’nı kurup Masonların gücünü kullanarak siyasî gücünü en üst seviyeye çıkardı. Osmanlı Hürriyet Cemiyeti’ni de İttihat ve Terakki Partisi’ne kattı.
II. Meşrutiyet’in (1909) ilânından sonra, Edirne milletvekili olarak Osmanlı Mebusan Meclisi’ne katıldı. İttihat ve Terakki Partisi’nin teşkilatlanmasını tamamlayıp aynı yıl yapılan ilk kongresinde genel başkan şeçildi.
Dahiliye Nazırlığı ve Posta Telgraf ve Telefon Nazırlığı görevlerini yürüttü. Bu arada, Masonluğun en üst seviyesi olan 33. dereceye yükseltildi. Bir yıl sonra da kurulan Türkiye Büyük Locası’nın ilk “Büyük Üstadı” oldu. Hükûmetteki görevleri yüzünden Masonluk çalışmalarına ara verdi ve bütün sorumluluklarını devretti.
Balkan Bozgunu nedeniyle iktidara karşı Babıali Baskını’nı gerçekleştiren ekibin içinde yer aldı. Sait Halim Paşa’nın başkanlığında, 12 Haziran 1913’te İttihat ve Terakki Kabinesi kuruldu. Talat Paşa da nazırlık görevlerini yürütmeye devam etti.
II. Balkan Savaşı’nın kazanılmasında ve Edirne’nin Bulgarlardan geri alınmasında etkili oldu. Bulgarlarla yapılan görüşmelere birinci delege olarak katıldı.
Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’na katılma kararını imzaladı. Bu esnada, Osmanlının farklı cephelerde çarpışmasını fırsat bilen Ermeniler, İtilaf devletlerinin ve Rusya’nın kışkırtması ve desteklemesiyle ayaklanmaya başladı.
Doğu Anadolu başta olmak üzere Anadolu’nun birçok yerinde masum, savunmasız Müslüman Türklere karşı kıyıma başladılar. İç barışın bozulmaması için Talat Paşa, 1915 yılında, Ermeniler için “Tehcir Yasası”nı çıkarttı.
Bu yasadan dolayı Talat Paşa, bir numaralı Ermeni düşmanı ilân edildi.
Said Halim Paşa’nın sadrazamlıktan ayrılması üzerine Talat Paşa, sadrazam oldu ve vezirlik (paşalık) ünvanını aldı (4 temmuz 1918).
Bundan önce, savaştan çekilen Rusya ile Brest Litovsk’ta yapılan barış görüşmelerine birinci delege olarak katıldı. Elimizden çıkan Kars, Erzurum ve Batum’u Ruslardan geri aldığımız anlaşmaya imza attı (3 Mart 1918).
Savaşın Osmanlı için daha kötüye gittiğni gördü. Durumu düzeltebilmek için Almanya’ya gidip geldi.Ahmet İzzet Paşa’nın yerine sadrazam olmasıyla görevinden ayrılmış oldu. Ahmet İzzet Paşa, savaşı bitiren Mondros Mütarekesi’ne imza attı (30 Ekim 1918).
Talat Paşa, İttihat ve Terakki Partisi’nin son genel kongresini 1 Kasım 1918’de yaptı. Burada siyaseti bıraktığını ilân etti. Ardından arkadaşlarıyla birlikte bir Alman denizaltısıyla önce Rusya’ya, sonra da Almanya’ya geçti.
“Ali Said” ismiyle Berlin yakınlarına yerleşti. Burada yaşarken İranlı bir Ermeni olan komitacı Soğomon Tehliryan tarafından evinden çıkarken silahla vurulup öldürüldü(15 Mart 1921).
Suikastçı Soğomon Tehliryan, mahkemede suçunu itiraf etmesine rağmen serbest bırakıldı. Almanların meşhur adaleti işledi ve suçsuz bulunarak iki gün sonra beraat ettirildi.
Berlin’deki Türk Mezarlığı’na defnedilen Talat Paşa’nın ailesine TBMM tarafından çıkarılan kanunla bir ev tahsis edilip şehit maaşı bağlandı (1926).
Bakanlar Kurulu tarafından 1943 yılında alınan kararla Talat Paşa’nın naaşı, İstanbul’a, Abide-i Hürriyet Şehitliği’ne nakledildi.
Yakın tarimize yön veren ama unutulmuş bir devlet adamını, Mehmed Talat Paşa’yı sevablarıyla ve günahlarıyla sizlere aktardım. Taktir her zaman olduğu gibi sizlerin...
Allah’a emanet olun...