1915'teki olayların 'soykırım' olarak tanınması için TBMM'ye kanun teklifi veren HDP'li Garo Paylan'a bir yandan haklı tepkiler yağarken; birileri de komut verilmişçesine destek için sıraya girdi.
"Garo Paylan yalnız değildir" diyerek paylaşım yapanlar arasında diğer insanların yanı sıra FETÖ'den, CHP'den ve HDP'den de isimler de görülmüştü.
Garo Paylan'ın sunduğu yanlış ve provokatif önerinin sonrasında Ali Babacan ve Sezgin Tanrıkulu gibi siyasetçilerin de olaya dahil olmasının ardından sosyal medya karıştı.
Sosyal medya kullanıcıları, Batı doktrinine uyarak ülkenin siyasetini ve halkını ikiye bölen; üstelik ülkenin bugününü de dünden kopararak tarihi de paramparça eden önerinin ardından kendisine verilen bu desteklerin perde arkasını görmek için uğraştı.
Kullanıcılar, ismi geçen şahısların eski defterlerini internet ortamında tek tek açmaya başladı.
Bütün bu gelişmeler içerisinde sosyal medyada en öne çıkan isimlerden biri ve gerçekten de belki en dikkat çekici olanı Nagehan Alçı oldu.
NAGEHAN ALÇI - ERMENİSTAN - FETÖ ÜÇGENİNİN HİKAYESİ
2009 yılında, henüz Nagehan Alçı'nın Akşam Gazetesi'nde yazdığı yıllarda; aklına gelen bir fikir ile 'büyük bir gazetecilik' başarısına imza atma planı yaptı.
O dönem “Ermeni açılımı” stratejisini art niyetli şekilde kullanmaya çalışan Alçı, Ermenistan işgali altında bulunan kardeş Azerbaycan toprakları olan Karabağ’a gitmeye karar verdi.
Alçı daha aynı sene “Ben de Ermeni’yim” diyerek yazı yazmış ve Hrant Dink cinayetini yapan “örgütün” yargılanmasını istemişti.
Bu şekilde, Nagehan Alçı hiçbir şekilde Bakü’ye bilgi verme gereği duymadan Karabağ'a gitmeyi kafasına koydu.
Konu hakkında Ermeni yetkililerle tüm temaslarını kurduktan sonra, önce Erivan’a oradan da işgal altındaki Karabağ’a gitti. Bununla da kalmadı, Ermenilerin Azerbaycanlıları katlettiği Hocalı’ya da gitti. Hocalı dahil gidilmesi yasaklanmış ne kadar köy varsa, ziyaret etti.
Ermenistan'ın işgalinin yaşandığı 1992 yılından o güne kadar hiçbir Türk oraya girememişti. Bunu başaran ilk “Türk” Nagehan Alçı oldu.
Kendisini Gazeteciler Cemiyeti tebrik etti ve ‘Yılın yazı dizisi’ ödülünü verildi. Dönemin bazı ünlü gazetecileri kendisini öve öve bitiremedi.
NAGEHAN ALÇI, KARABAĞ'DA TAM OLARAK NE YAPTI?
Alçı, okurlarına Karabağ’ı “Ermeni toprakları” algısı yaratarak sundu, Ermenistan'daki gazeteciler ile bağlantılar kurdu.
Ermeni gazeteleri, Nagehan Alçı’nın gazetecilerle görüşmelerinde kullandığını iddia ettikleri “Karabağ yüzde yüz Ermeni toprağıdır” sözlerini öne çıkardı. (Ancak Alçı, Ermenilerin söyleşisini çarpıttığını iddia etti.)
Azerbaycan vatandaşları bu durum karşısında ayağa kalktı ve Türkiye'ye yönelik çok fazla tepki geldi.
O dönem gazetenin Genel Yayın Yönetmeni olan İsmail Küçükkaya da gelen tepkilere dayanamayarak yazı dizisini durdurma kararı aldı.
BAKÜ'YE HABER VERMEDEN GİTTİ
Yaşananlar ülkede ve dünyada gündem olunca, Bakü’den resmi izin almadan işgal edilmiş topraklara giden diğer yabancı gazetecilere uygulanan prosedür kendisine de uygulandı: Azerbaycan yönetimi Nagehan Alçı’yı ‘Persona non grata’ yani ‘istenmeyen kişi’ ilan etti.
Azerbaycan’a girmesi yasaklanan tek Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olma “şerefine” böylece Nagehan Alçı nail olmuş oldu.
“İşgal altındaki bölgelere izinsiz girerek işgale meşruluk kazandırmaya çalışan bir gazeteci” olarak Azerbaycan’ın kara listesine girdi ve Azerbaycan'a girişi yasaklandı.
FETÖ'NÜN AZERBAYCAN İMAMI ALÇI'YI KURTARDI
Kasım 2013’e gelindiğinde, Nagehan Alçı, “Azerbaycan’ın yasaklı listesinden nasıl çıktım?” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Nagehan Alçı'nın kaleme aldığı bu yazı; kendisine karşı tarafın ulaştığını ve aradığını anladığımız “Geçen gün telefonum çaldı” cümlesiyle başlıyor:
“Karşımda Azerbaycan Büyükelçiliği Basın Ateşesi Elsevar Salmanov. Meğer Türkiye’den yalnızca ben persona-non-grata listesindeymişim. Görünce çok üzülmüşler ve bu işi düzeltmeye karar vermişler. Salmanov beni görmek için İstanbul’a geldi. Son derece liberal görüşlü, olumlu bir diplomat… İlham Aliyev’e bir mektup yazmamı istedi. Yazdım. Önümüzdeki hafta Bakü’ye gidecek ve mektubu bizzat verecek. Böylece galiba benim ‘istenmeme’ durumum ortadan kalkmış olacak…”
Kendi iddiasına göre durum yıllar sonra bir gün fark edilmiş, Ateşe çok üzülmüş ve bu duruma dayanamadıkları için düzeltmeye yönelik çaba harcamaya başlanmış. Böyle olunca da Alçı’nın ismi kara listeden silinmiş.
ARKASINDAKİ ADAM ÖĞRENİLDİ
Azerbaycan basınında çıkan bir haber, bir anda tüm gölgelerin üzerine ışık tuttu.
“Ermeni yanlısı Türk gazetecinin arkasındaki adam öğrenildi” başlıklı haberde söz konusu kişinin çok üst düzey bir yetkili olduğu yazıldı.
Bu kişi, dönemin Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı İdaresi Siyasi Tahlil ve Enformasyon Daire Başkanı Elnur Aslanov’du. Aslanov, o dönem Azerbaycan’ın öne çıkan isimlerinden biriydi.
Aslanov, bahse konu haberi yalanladı ama haberi yapan gazetecilere de şu sözü söylemeden edemedi: “Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı’nın yasaklı listesinde Türk yazarların isminin yer almasını kim ister?”
Azerbaycanlı gazeteciler bu işin peşini bırakmadı ve uğraşları sonucu olayı doğrulattı.
'ALÇI İLE İŞ BİRLİĞİ YAPMAMIZ FAYDALI OLUR'
Alçı ile iş birliği yapmanın Azerbaycan’a fayda sağlayacağı yönünde görüş bildirdiği ortaya çıkan Elnur Aslanov’un, Alçı’nın kara listeden çıkması için Dışişleri Bakanlığı Basın Servisi Başkanı ve dönemin Azerbaycan Etiyopya Büyükelçisi Elman Abdullayev’i ikna etti.
Aslanov bununla da yetinmedi, Azerbaycan’ın Türkiye Büyükelçisi Faig Bagirov ile görüştü.
AZERBAYCAN'IN İSTANBUL BAŞKONSOLOSU ENGELLEMEYE ÇALIŞTI AMA...
Yine yetmedi Azerbaycan İstanbul Başkonsolosu Hasan Zeynalov’u aradı. Aslanov, Başkonsolosa Alçı’nın listeden çıkarılması için Dışişleri Bakanlığına başvuru yapması talimatını verdi. Ancak dönemin Başkonsolosu bu talimatı dinlemedi ve Dışişleri Bakanlığına bu konu ile ilgili olumsuz görüş bildirdi.
(Bu yaşananlara bir adım geriden bakıldığında; büyük resimde Aslanov'un Nagehan Alçı’nın kara listeden çıkması için ne kadar ciddi çaba harcadığı görülebiliyor.)
Gelen Azerbaycanlı yetkililer Nagehan Alçı’yı affettiklerini, Alçı’nın özür dilediğini söylediğini belirttiler. Böylece Nagehan Alçı kara listeden çıkarıldı.
Bunun üzerine Başkonsolos bu konuda geri adım atılmaması için Alçı ile ilgili yeniden olumsuz bir rapor yazdı fakat bu yazdığı rapor da fayda etmedi. Aslanov'un çabaları sonuç verdi ve Bakü tarafından Nagehan Alçı'ya verilmiş olan 'Azerbaycan yasağı' kaldırıldı.
ASLANOV KİMDİ?
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in bir zamanlar çok yakın çalışma arkadaşı olan Aslanov, FETÖ ile bağlarının keşfedilmesi sonucu 2014 yılında görevden alındı.
FETÖ'nün Azerbaycan imamı olduğunun ortaya çıkmasının ardından, 2016’da ise hükümetten tamamen uzaklaştırıldı.
FETÖ'nün bir zamanlar Azerbaycan'daki en önemli ajanı olan Aslanov, hükümetten uzaklaştırıldıktan sonra ABD’ye gitti ve Harvard Business School’da eğitime başladı.
Siyasetcafe.com