ERKEN SEÇİM OLABİLİR Mİ?

Yazar Necdet Buluz 'Erken Seçim Olabilir mi?' başlıklı bir köşe yazısı kaleme aldı.

Daha önce gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerekse Başbakan Yıldırım, bir erken seçim konusunda yaptıkları açıklamalarda “Gündemimizde böyle bir şey yok. Seçimler zamanında 2019’da yapılacaktır. Biz de hazırlıklarımızı bu tarihe göre yapacağız” demişlerdi.

AKP teşkilatlarında önemli değişikliklerin de gündemde olduğu bu günlerde yeni gelişmelerin gündeme gelmesi ile yine siyasete “erken genel seçim” söylentileri düştü. Her ne kadar Cumhurbaşkanı da, Başbakan da bu konuda açıklama yapmıyor ama böyle bir gelişmenin olabileceği de konuşuluyor.

Bazı çevreler “Baskın seçime hazır olunmalı” diyor.

Geçenlerde MHP’den ayrılan muhaliflerden Meral Akşener, çok önemli bazı açıklamalarda bulundu. Bugüne kadar mücadeleyi MHP çatısı altında yürütmekte kararlı olan Akşener’in açıklamaları kafaları da karıştırdı. Önce Akşener’in açıklamalarını dinleyelim:

“Arkadaşlarımızla sürekli istişareler yapıyoruz, çıkış yolları arıyoruz. Siyasi mücadelemizi MHP çatısı altında yapmak istedik. Ancak, yapılan araştırmaları değerlendiren arkadaşlarımız % 90 yeni bir oluşuma ihtiyaç duyulduğu yönünde bir saptama yaptılar. Teşkilatlardan ve halktan gelen talepler doğrultusunda böyle bir oluşuma ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. “

Merkez sağda yeni bir parti çalışmasının gündeme gelmiş olması, baskın seçim için bir neden olamaz mı?

Kaldı ki, 2019’da yapılacak olan genel seçimde kazanmak öyle sanıldığı gibi kolay da olmayacaktır. Seçimde adayların en az % 50+1 puan alması gerekiyor. Bunun sağlanabilmesi için de ortaya çıkacak adayın böyle bir oya ihtiyacı olacak. Eğer, Erdoğan’ın karşısında “hayırcı cephe” güçlü bir aday çıkarabilirse Erdoğan’ın seçimi kaybedebileceğinden bile söz ediliyor.

Bu konuda bir analiz yapan SONAR Araştırma Grubu’nun Başkanı Hakan Bayraktar yaptığı açıklamada “Bugün seçim yapılacak olursa ve merkez sağ seçmenden oy alabilecek adaylar devreye girerse Erdoğan’ın oyu % 42’lerde kalır” diyor. Zamanının da Erdoğan’ın aleyhine işlediğine dikkat çekiyor:

“Eğer çoklu adaylarla seçime gidilirse, merkez sağ seçmenden oy alabilecek adaylar da devreye girerse Erdoğan’ın oyu en fazla yüzde 42’lerde kalır. 7 Haziran seçimlerinde alınan oylar işarettir. Erdoğan birinci turda kazanamazsa ikinci turda işi daha da zorlaşır. Birinci turda Erdoğan’a rakip olacak aday merkez sağdan da oy alabilecek bir isim olursa Erdoğan’ın kaybetmesi yüksek ihtimaldir. Bu bugünkü koşullarda yapılan bir değerlendirme. Zaman Erdoğan’ın lehine değil aleyhine işliyor. AKP içinde bile sorgulama giderek artıyor. Bunu her yerde görmek mümkün.”

Bugünlerde AKP Parti kurmayları ve Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni seçim sistemi üzerinde çalışmalar yapıyor. Daraltılmış seçim bölgelerinin oluşturulmasının da gündemde olduğunu görüyoruz.

Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan son açıklamasında “Önümüzdeki süreçte hem yeni sisteme hazırlık mahiyetindeki uyum yasalarının çıkartılması hem de seçim kanununda köklü değişiklikler yapılması gerekiyor. Milletvekilleriyle seçmenleri arasındaki ilişkiyi güçlendirmek için dar veya daraltılmış seçim bölgesi alternatifleri başta olmak üzere demokrasimizi güçlendirecek tüm teklifleri tartışmalıyız” demişti.

Daraltılmış bölge sistemine MHP’nin karşı çıktığı ve bunun da önemli bir tartışma yaratacağı şimdilerde görülüyor. MHP’nin, iki partili sistem getireceği ve MHP’yi Meclis dışı bırakacağı için dar bölge seçim sisteme karşı çıktığı, daraltılmış bölge sistemine seçim barajının yüzde 5 veya 7’ye düşürülmesine koşuluyla destek verebileceği söyleniyor Daraltışmış bölge sisteminin HDP’nin işine yarayacağı da vurgulanıyor.

Adalet Eski Bakanı Hikmet Sami Türk de, konu ile ilgili açıklamasında iktidar partisi AK Parti’nin baskın seçim yapma hazırlığı içinde olduğunu söyledi. Türk açıklamasında “Dar bölgenin sakıncalarının olduğu görülüyor. Eğer böyle bir sistem oluşursa bu yerel güçlere üstünlük verir. Bölücü unsurlar da rahatlıkla Meclis’e girebilir” diyor.

Zaten dikkat edilecek olursa MHP’nin de daraltılmış bölge sistemine bu nedenle karşı çıktığı söyleniyor.

Meral Akşener cephesindeki partililik hareketinin de baskın seçim için bir neden olabileceği konuşuluyor. Kurulması gündemde olan bu partide toparlanmaya fırsat verilmeden böyle bir kararın alınabileceğini de ihtimal dışı olarak değerlendirmemek gerekiyor.

Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, MHP'den ihraç edilen Meral Akşener, Sinan Ogan, Ümit Özdağ ve Koray Aydın'ın öncülüğünde 19 Haziran 2016'da gerçekleştirdikleri olağanüstü kongreyi iptal etti. Mahkemenin bu genel kurulda alınan tüm kararların yokluğunun tespitine karar vermiş olması ile yeni partinin de gündeme gelmesi kaçınılmaz görünüyor.

Kaldı ki “hayır cephesi” şu an için henüz ortak bir aday üzerinde de anlaşabilmiş değil.

necdetbuluz@gmail.com

www.facebook.com/necdet.buluz

siyasetcafe.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İlgili Haberler

Deniz Baykal erken seçim tarihi verdi

Siyaset Haberleri