Erdoğan'ın soylusu

Ufuk DİLEKÇİ

Allah, kimseyi emperyalistler tarafından kendi ülkesi aleyhine alınan yaptırım kararlarına sevindirecek kadar hainleştirmesin!

Her şeyin bir sınırı, bir oluru vardır.

Solcu ya da sağcı, siyasetçi ya da gazeteci de olsan bu fark etmez. Hangi fikre hangi mesleğe sahip olduğunun da dışarıdan gelen tehditlere karşı bir önemi yok. Bu tür durumlarda tek bir şeyin önemi var.   O da söz konusu vatansa gerisi teferruattır…

Dünya da son yıllarda emperyalizme karşı mücadele de en ön saflarda yer alan Türkiye’nin önünün yaptırımlarla kesilmeye çalışılacağı beklenilen bir durumdu. Yaptırımlar, sadece Türkiye’nin değil emperyalistler tarafından sömürülmek istenilen tüm ülkelerin kaderidir. Bir nevi aba altından sopa göstermektir.  Ekonomik veriler yükselişe geçtiyse ya da savunma sanayi güçlü bir lider önderliğinde güçlenmeye başladıysa tehlike çanları çalmaya başlamıştır. Ülkeyi güçsüzleştirmek, lideri etkisizleştirmek için her türlü yolu denerler. İçimize yerleştirdikleri hainlerle yıllarca bunu bize de yaptılar. Osmanlının son döneminden itibaren bize karşı ne planları bitti ne de oyunları… Türkiye’nin güçlü olmaması için ellerinden geleni yaptılar. Son on yedi yıldır da işi başka bir boyuta taşıdılar. 

Açık açık hedeflerinin Erdoğan’ı indirmek ve Türkiye’yi güçsüzleştirmek olduğunu her yerde açıklıyorlar. Erdoğan’la kabuğunu kıran ve güçlenen Türkiye’yi tekrar eski haline döndürmek için canla başla mücadele ediyorlar. Mit kriziyle küresel çapta başlattıkları sürecin nerelere geldiğini uzadıya anlatmaya gerek yok. 

Küresel sermayenin, dünya ülkelerini hem ekonomik hem de askeri olarak yapılandırdığını ve hiçbir devletin kendi isteğiyle bu sistemin dışına çıkamayacağını bilmek gerekiyor. Herhangi bir devletin sistem dışına çıkması demek kurulan sistemin çökmesi ve yönetenlerin değişmesi demektir. Türkiye gibi jeopolitik konumu çok önemli olan bir devletin sistem dışına çıkması demek dünya üzerinde ki kontrolün kaybedilmesi anlamına gelmektedir. Türkiye ve Erdoğan’la dertleri de bu yüzdendir. Karşılarında şuan kurdukları sistemi Erdoğan liderliğinde darmadağın eden bir Türkiye var. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle içeride ve dışarıda kontrol ele alınmış durumda. 

İçeride hainler nefes dahi alamıyorlar. 

İç işlerinin başında da Soylu bir adam var. Soylu ki ne soylu, yeri geldiğinde “Ohh, Ohh” deyip içimizi ferahlatan, yeri geldiğinde de ayağına çizmeleri giyip vatandaşın derdiyle “Ah, ah” diyebilen bir adam… 

Dış politika da son dönemde adeta bir aslan gibiyiz. Libya’da Suriye’de Karabağ’da Türk ordusunun gücünü görenler ve neler yapabileceğine şahit olanlar oldukça şaşırdılar. Savunma sanayinde ki ilerlememizi devam ettirirsek daha da çok şaşıracaklar.

Küresel çetelerin Amerika’daki seçim savaşı da en sonunda bitti. Sonucu belli olan ve kim gelirse gelsin bize yararı olmayacak bir seçim izledik. Amerika seçimlerinden önce Trump ya da Biden hangisi bizim için daha iyi olur diye sormuşlardı. Cevabım “Türkiye için kişilerin çok önemi yok. Bize Trump da aynı Biden’ de aynı…” demiştim. Nitekim Trump da giderayak yaptırımları uygulama koydu. 

Bizde ki Trumpçıların gözleri dolmuştur!

Bir NATO ülkesinin diğer bir NATO ülkesine yaptırım kararı alması tarihte bir ilk ve çok çok ilginç bir durum ortaya çıkardı.  

Ne olacak hiç belli değil. 

Ülkemiz adına bildiğimiz tek bir şey var.

Yaptırımlar bize vız gelir tırıs gider. Onları da aşarız hiç sorun değil. Siz sadece her canınız sıkıldığında içerisine hain yollayacağınız ya da dışarıdan yaptırım yapabileceğiniz bir Türkiye olmadığını anlayın yeter. 

Eski Türkiye yok artık…

Erdoğan liderliğinde yenidünya düzeninde dengeleri bozan ve yeniden oyun kuran güçlü bir Türkiye var artık…

Saygılarımla…    

Twitter:dilekciufuk    

Gmail: ufukdilekci@gmail.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.