''Darbecilerin yaptığı en vahim hata Erdoğan'ı öldürmemekti”
Sky News diplomasi editörü Tim Marshall.
Bu cümleler tek başına darbecilerin beslendiği, desteklendiği kodlarını göstermiyor mu?
Peki, kim bu Tim Marshall?
Çok basit 5. Kol tetikçisi bir müptezel
Darbeyi planlayanlar, programlayanlar başarısız olunca zehirlerini kusmaya başladılar, kimliklerini ortaya çıkarmaya akrep gibi zehir kusmaya başladılar.
Aklı sıra bundan sonraki sürece akıl veriyor, ikinci dalgaya mesaj gönderiyor.
Daha önceki bir yazımda ülkemizde ki “5. Kol” çalışmaları üzerinde uzun uzadiye durmuş ve detayları ile anlatmıştım.
5. Kol bir ajanlık faaliyetidir.
Rahmetli Altındal Türkiye`deki ajanlık faaliyetlerini ve ülkemizdeki durumunu kısaca şöyle özetlemişti; “Günümüzde de casuslar savaşı Türkiye topraklarında yapılıyor. Resmi kaynaklara göre şu anda Türkiye’de en az 3 bin casus vardır. Tahminen, 3000-3500 ajan, muhbir, casus ve istihbaratçı olduğunu düşünüyorum. Bunlara din adamı, araştırmacı, sivil toplum üyesi (NGO) kisvesi altında çalışan ajanlar dahil değildir”
Üstelik Altındal `ın bu tespitleri yıllar öncesinin verileridir.
Türkiye`nin şu anki durumunu hesaba katarsak bu sayı daha vahim boyuttadır.
Kim ne derse desin, tablo ne olursa olsun orta da her oyunu bozan bir millet gerçeği vardır.
O millet kendi geleceğimi kendim tayin ederim dercesine 15 Temmuz `da casuslar savaşına dur demiştir.
Türk milleti “bu pınar yalnızca kendi kaynağında temizlenir” dercesine kendisini sokağa bırakmış ve işgal kuvvetlerine hayır demiştir.
Bu işgal kuvvetleri 7 düvel üzerimize saldıran düşmandan daha güçlüydü…
Zira bu işgal kuvvetleri 70 düvel olarak içimize sızmış çaşıtlardan oluşuyordu.
Yedi düvelle milletimizi yok etmek isteyenler, yetmiş kılıkla aramıza sızmış zamanı gelince başımıza çuval geçirmeye çalışmıştır.
4 Temmuz 2003'te Türk askerinin başına çuval geçirenlerle 15 Temmuz 2016'da Türkiye'nin başına çuval geçirmek isteyenlerin kodları aynıdır... Sadece 13 yıl 11 gün gecikmişlerdir…
Başaramadılar ve asla da başaramayacaklar.
Bu savaş bitti mi? Hayır. Aksine yeni başlıyor ve daha şiddetli devam edecek…
15 Temmuz gecesinden bu yana artık zafer ve hüzünle yürüttüğümüz modan artık kurtulma zamanı.
Evet, 15 Temmuz gecesi yaşadığımız olay Türkiye tarihinde yaşanan en kritik gecesiydi ve şükürler olsun bertaraf edildi.
O geceyi düzenleyenler bizlere en açık ve en ser mesajı vedirler, bizlerden bir şeyler istiyorlar.
İstedikleri AK parti mi? Cumhurbaşkanı mı?
Hayır, elbette ki değil istedikleri kısaca; VATAN!
15 Temmuz şaka değildi bir işgal provasıydı.
O gece ya devletin anahtarını teslim ettik edecektik, ya da “Millet bitti demeden, bu iş bitmez” diyecektik.
İkinci yol kazandı.
Onları gayri meşru evlatları kaybettiler.
Ama artık o günle oyalanmamalıyız, bir an önce yapmamız gerekenleri yapmalıyız…
Türkiye`yi işgal etmek isteyenler bazı şeylerle oyalanmamızı istiyorlar.
Hatırlayın!
Türkiye "Şeyh Said isyanı" ile uğraşırken;
Musul ve Kerkük elimizden kayıp gitmişti...
Şu darbe işi bir an önce bitmeli, sorumlular derhal cezalandırılmalı...
Evet kaçanın da, gelmeyenin de canı cehenneme eninde sonunda onlar hak ettikleri sonuçlarla yükleşecekler… Türkiye artık bölgesindeki olaylara dönmeli...
Yoksa çok vahim sonuçlar bizi beklemekte...
Yoksa paralel devletle mücadelemizde gözden kaçırdığımız pkk devletine yol vereceğiz…
Bu arada demokrasi nöbetinin gerçek kahramanlarına teşekkür ederken bir konunun altını da özelikle çizmek isterim;
1960'a kadar olan dönemde Menderes iktidarı vardı...
O dönemlerde "Vatan Cephesi" diye bir şey almış başını gidiyordu…
Vatan Cephesine kaydını yaptıranların isimleri uzun uzun radyodan okunurdu.
Herkes kendi adını radyodan duymak için Vatan Cephesine kaydolur.
Sonra dostlarıyla beraber gün boyu radyonun önünden ayrılmazdı.
Ne o? radyoda ismi okunacak!...
Şimdi de benzer bir süreçten geçiyoruz.
Sokağa samimi çıkan, şahadet şerbeti içen o sokaklarda sessizce ve bir okadar da delice bekleyen asil vatan evlatlarını bir kenara bırakarak bazı tipleri sizlere anlatmak isterim.
Meydanlarda özelikle resim çektirerek ve bunu abartarak paylaşanlar, haber yaptıranlar var..
Bunun yapmalarının iki sebebi var:
1-Suçluluk psikolojisi
2-Ödül beklentisi
Hatırlayın!
O Vatan Cephesine işin cılkı çıktıktan sonra kayıt yaptıranların birçoğu bir yıl sonra da Menderes'in idamını alkışlayanlar olmuşlardı.
İddia ediyorum o “demokrasi nöbeti” meydanlarında şehitlerin kemiklerini sızlatan tipler var, onları nasıl ayırt edebiliriz bilmem ama bedel ödeme zamanı gelince yine herkesi iyi tanıyacağız, emin olunuz...
O meydanların gerçek sahipleri (hangi partiden olursa olsun) bu ülkenin cumhurbaşkanına ( her kim olursa olsun ) bir kez daha kıymaz ve kıydırmaz…
Peki, Tim Marshall Erdoğan`ın ölümünü neden istemişti?
Çünkü gerçek hedef askerdi.
DARBE sonucu ne olursa olsun Cumhurbaşkanını öldüren bir asker artık bu milletin askeri olamazdı.
Ordu-Millet anlayışı tarihe geçecek ve ülke çeteler savaşına dönecekti.
Başarmadılar millet askerine de, cumhurbaşkanına da sahip çıktı.
Bundan sonraki savaşta yine bu ayrımı yapma üzerine gidecektir.
Tutar mı?
Bize bağlı, gücü dışarıda aramayalım, güç içimizde, içimizdeki birlikte.