Buradaki konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cengiz Aytmatov Issık-Göl Forumu'nun dördüncüsü vesilesiyle bizlerle birlikte olan tüm dostlarımıza, kardeşlerimize, kültür, sanat ve edebiyat dünyamızın temsilcilerine şükranlarımı sunuyorum." diye konuştu.
Caparov ve heyetiyle Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey'in 5'inci toplantısında çok verimli ve samimi görüşmeler gerçekleştirdiklerini söyleyen Erdoğan, siyaset, ekonomi, güvenlik, terörle mücadele, kültür ve eğitim gibi pek çok alanda atacakları adımları kararlaştırdıklarını ifade etti. Erdoğan, "İkili ilişkilerimizin hak ettiği seviyeye ulaşması konusunda Kırgız dostlarımızla aynı hissiyatı paylaştığımızı memnuniyetle gördük. Ülkelerimiz arasındaki dostluk ve kardeşlik bağlarını tahkim edecek her adımı Cumhurbaşkanları olarak desteklemekte kararlıyız. Kardeşliğimizin ve dayanışmamızın en büyük gücü gönül, kültür ve medeniyet coğrafyamızın sancakları, bayrakları ve yol başçılarıdır. Kalem ve kelam erbabı değerlerimiz sayesinde canlılığını devam ettiren köklerimizden çiçek açıyor, yaprak açıyor, serpiliyor ve hep birlikte o ulu çınarların altında büyük bir aile olarak toplanıyoruz. Sahip olduğumuz medeniyet ve kültür hazinemizi işleyen yazarlarımız, şairlerimiz ve fikir adamlarımız yeniden diriliş ve yükseliş için bize yön gösteriyor, yol gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Yahya Kemal'in Türkçe için "Ses bayrağımız" dediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Cengiz Aytmatov işte bu bayrağı Türkistan coğrafyasının kutup yıldızı olarak tüm dünyada parıldayan, kalpleri buluşturan, gönülleri kuşatan bir sancak haline getiren değerlerimizin başında geliyor. Bu öyle bir sancak ki üzerimizdeki asırlık küllerden silkinip yeniden ayağa kalkmamızı hep birlikte yükselmemizi sağlıyor. Kültür hazinemizin en güzide isimlerinden olan Yusuf Has Hacip, 'Yurdu kılıçla alırsınız, kalemle tutarsınız.' diyor. Balasagunlu Yusuf, Kaşgarlı Mahmut, Ali Şir Nevai, Nasır-ı Hüsrev, Kadı Burhaneddin, Yunus Emre, Fuzuli, Mahtumkulu gibi söz ustaları da bizim dilimizi, edebiyatımızı, tarihimizi ve düşünce dünyamızı şekillendirdi. Kunanbay, Mehmet Akif, Muhtar Avezov, Çolpan, Necip Fazıl, Sabir, Kasım Tınıstanov, Sıdık Karaçev, Vahapzade, Çobanzade, Şehriyar gibi kalem ustaları da çağımızı aydınlatan eserlere imza attılar. Eserleriyle tarihimizi, kültürümüzü, medeniyetimizi gelecek nesillere aktaran Aytmatov işte bu geleneğin yakın tarihteki en güçlü temsilcilerinden biridir."
"ORTAK DEĞERİMİZ OLARAK GÖRÜYORUZ"
Kökleri çok eski tarihlere dayanan Kırgızların dünya edebiyatına kazandırdığı eşi olmayan iki mücevherin bulunduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bunlardan ilki, kendi alanında dünyanın en uzun metni olma özelliğine sahip Manas Destanı ve destanın kahramanı Manas'tır. İkinci mücevher ise Cengiz Aytmatov'dur. Merhum Aytmatov eserleriyle dünya edebiyatının en önemli kalemleri arasındaki yerini alırken yaptığı diğer hizmetlerle de Kırgızların günümüzdeki milli kahramanı haline gelmiştir. Aytmatov yazdığı birbirinden değerli eserleriyle dünya çapında bir yazar olarak edebiyat tarihindeki yerini alırken bizatihi kendi hayat hikayesiyle de uzun uzun üzerinde durulmayı hak eden bir şahsiyettir. Neredeyse her yaygın dile çevrilen 10 milyonlarca baskısı yapılan eserleriyle Aytmatov doğduğu ve yaşadığı toprakları, bozkırı, dağları, gölleri, nehirleriyle Kırgız kültürünü tüm insanlığa tanıtmıştır. Manas'ın karargahının bulunduğu Talas Vadisi'ndeki Şeker Köyü'nde dünyaya gelen Aytmatov'u tüm dünyanın ve tabii en başta da bizim ortak değerimiz olarak görüyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yazarlar toplumlarının aynasıdır." hakikatinden hareketle Aytmatov'un da ait olduğu toplumun aşklarını, özlemlerini, sevinç ve kederlerini büyük bir içtenlikle eserlerine yansıttığına işaret ederek şu değerlendirmeyi yaptı:
"Zor bir coğrafyaya hitap etmesine rağmen umutsuzluğa yer vermemiş, en can yakıcı sıkıntıları dile getirirken bile onların üstesinden gelmenin yollarını göstermiştir. Aytmatov 'İnsanlar kaderlerini ararlar, kaderler de insanları.' diyerek çilekeş Kırgız halkının bir dönem en çok arayışında olduğu soruyu cevaplamaya çalışıyordu. Bu büyük yazarımız 'Kim sevgiye, dostluğa adalete, insanlar arasındaki gerçek samimiyete ve masallarda kaldığı zannedilen ideallere bütün kalbiyle inanırsa gerçek kahraman odur.' derken aslında 'Ben gelmedim dava için, benim işim sevgi için.' diyen Yunus'un diliyle sesleniyordu. Hazreti Mevlana'nın izinden giderek bir ayağını doğduğu topraklara sabitleyen Aytmatov diğer ayağıyla da bütün dünyayı kuşatan cihanşümul bir daire çizmeyi başarmıştır."
Bir arada olmalarına vesile olan Issık-Göl Forumu'nun da Aytmatov'un başarılarından biri olduğunu dile getiren Erdoğan, "Kurucusu olduğu foruma Aytamov'un adının verilmesinin de bir kadirşinaslık örneği olarak takdirle karşılıyorum." dedi.
Çok yönlü bir fikir, edebiyat ve diplomasi insanı olan Aytmatov'un hem dünya edebiyatına hem de siyasi tarihe kazandırdığı en dikkat çekici kavramlardan birinin "mankurtluk" olduğunu belirten Erdoğan, "Kişinin kendisine, ailesine, toplumuna, milletine, tarihine, kültürüne kısacası daha önce sahip ve ait olduğu her şeye yabancılaşması hatta düşmanlaşması demek olan mankurtluk aslında kölelik anlamına geliyor. Unutulmaz eseri 'Gün Olur Asra Bedel' romanında kullandığı 'mankurt' kavramını ve bunu izah için anlattığı olayı biz de her fırsatta kendisini rahmetle anarak kullanıyoruz. Coğrafyamızı mankurtlardan kurtarabildiğimiz ölçüde hep birlikte geleceğimize güvenle bakabileceğimize, hedeflerimize hızla yaklaşabileceğimize inanıyoruz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçmişten bugüne, günümüzden geleceğe köprü kuran eserleriyle bütün insanlığa emsalsiz bir miras bırakan Cengiz Aytmatov'u tekrar rahmetle yad ediyorum." dedi.
Forumun düzenlenmesinde emeği ve katkısı olanlara teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuk Cumhurbaşkanı Caparov'a Türkiye'ye ziyareti ve foruma katılması dolayısıyla şükranlarını sundu.
Forumun kapanışına Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan ile Kırgız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Caparov ve eşi Aygül Caparova, program öncesinde Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde açılan sergiyi gezdi.
Siyasetcafe.com