Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi'nde düzenlenen Önder İmam Hatipliler Derneği (ÖNDER) Genel Kurulu'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmada, "Tek tipçi dayatmalarına karşı imam hatipler, milletimizin öz değerlerine uygun ve gerçek anlamda kuşatıcı insan yetiştirmek için öne çıkmış, bunu da başarmıştır. Sonuçta ortaya bir imam hatip markası çıkmıştır. Yani bunu söylerken imam hatip okullarını bir kenara, fen liselerini, diğer meslek liselerini bir kenara, böyle bir ayrım yapmak için söylemiyorum. Bunu sadece ve sadece nasıl ki Galatasaray Lisesi'nden mezun olan biri Galatasaray Lisesi'nin marka olarak önemini ortaya koymaya çalışıyorsa Kabataş'tan mezun olan ortaya koymaya çalışıyorsa ben de tabii ki bir imam hatipli olarak bunu ortaya koymaya çalışıyorum" dedi.
KARAMOLLAOĞLU'NA CAMİ CEVABI
Erdoğan, SP Genel Başkanı Karamollaoğlu'nun Çamlıca cami ile ilgili açıklamasına şu şekilde cevap verdi; "Birisi çıkmış diyor ya, 'Büyük Çamlıca'ya 60 bin kişilik caminin ne gereği var?' Nereden nereye... Bu hesabı kalk bir de Kanuni'ye sorsana, bu hesabı kalk bir de Fatih'e sorsana?"
28 ŞUBAT ZİHNİYETİNDEN GERİYE PEK BİR ŞEY KALMADI
Erdoğan 28 şubat dönemine de değinerek şöyle konuştu; "Ağacı yok etmenin en etkili yolu köklerini kurutmaktır. İmam hatiplere saldıranlar milletimizin köklerini kurutmak istiyordu. Çünkü bu okullar tüm eksiklerine, tüm sıkıntılarına, aldığı tüm yaralara rağmen milletimizin kökleriyle gövdesi arasındaki bağı temsil ediyor.
Bin yıl sürecek denilen 28 Şubat zihniyetinden geriye pek bir şey kalmadı. Hep bu çileleri bize yaşattılar, bize bunlar sürekli bu engellerle hendekler atlattılar ama biz hepsini de aştık ve bugünlere geldik.
İmam hatip binalarının kapılarına kilit vurdular ama milletimizin gönlündeki ateşi söndüremediler. 28 Şubat döneminde, imam hatiplerin orta bölümünü tamamen kapatıp, lise bölümlerini de adeta üniversiteye geçişi imkansız hale getirerek öldürmeye çalışanların niyeti, işte bu kökü kurutmaktı. Bunu bize yaptılar. Biz direkt imam hatipten çıkıp da üniversiteye gidenlerden olmadık. Gittik bir de lise fark imtihanları verdik. Halbuki onları biz zaten imam hatipte okuyorduk."
DAVA ADAMI ÖNCE DAVASININ NE OLDUĞUNU BİLECEK
Erdoğan şöyle devam eti; "Sizlerden beklenen, sadece bu milletin değil, tüm ümmetin ve daha da ötesinde tüm insanlığın önünde bir ışık, bir rehber, bir hakikat arayıcısı olmanızdır. Üstadın deyimiyle bu gerçekten çok büyük ve aynı zamanda hor ve öksüz bir davadır.
Dava adamı önce davasının ne olduğunu bilecek. Öğrendiklerinden hareketle kendi nefsinden başlayarak ailesine, arkadaş çevresine, şehrine, ülkesine ve nihayet tüm aleme uzanan bir silsile içinde nerede durduğunun da farkında olacak. Bunun yanında davasını hayatında da yaşayacak. En ufak bir savrulmada merkezi bırakıp başka yerlere kaçmayacak."
CEZAEVİNDEYKEN OĞLUNA YAZDIĞI MEKTUBU OKUDU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Pınarhisar cezaevinde olduğu dönemde oğlu Bilal Erdoğan'ın mezuniyet törenine katılamadığı için yazdığı mektubu ilk kez okudu.
İşte Erdoğan'ın yazdığı o mektup;
Pınarhisar cezaevinde olduğum dönemde oğlum Bilal Erdoğan'ın İmam Hatip Lisesi'nden mezuniyetine katılamamam nedeniyle bir mektup yazmıştım. Şimdi o mektubu size okumak istiyorum.
"Sevgili gençler sizin için bugünün ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Yanınızda olduğumu özellikle bilmenizi istiyorum. Yanınızdayım, çünkü ben de sizden birisiyim. İmam hatipliyim. Bu sıfatı hep onurla taşıdım. Bundan sonra da nerede hangi şartta olursam olayım onurla taşımaya devam edeceğim.
Yanınızdayım; çünkü oğlum sizin aranızda, sizden biri. Bu sevinçli ama hüzünlü gününüzü bir kez daha kutluyorum. Hüznünüz, size reva görülen muameleden dolayıdır. Bu benim de bedenimde depreşen bir acıdır.
Şu anda cezaevinde bulunuyor olmaktan daha derin bir acıdır bu. Buraya kadar dayanan sevgili oğullarım kızlarım siz daha acısına da dayanacak yapıdasınız. Arkadaşlarınızın her biri bir yere savrulurken siz buradaydınız, imam hatip lisesindeydiniz. Öyleyse üzülmeyin. Yarına ilişkin umutsuzluğa düşmeyin. Sizler birer meşalesiniz bu karanlık günlerimize. Değerinizi bilin ve koruyun.
Sevgili oğlum, oğullarım, sevgili kızlarım, sevgili gençler sizleri gerçekten çok seviyorum. Ellerinizin sıcaklığını ellerimde hissediyorum. Bir kez daha gününüz mezuniyetiniz hayırlı olsun derken geleceğinizin aydınlık olmasını diliyorum"