EN ÇOK SEVDİĞİM İNSAN!
Çoluk çocuğum, eşim dostum, bu başlığa bakarak en çok sevdiğim insanı az çok merak edeceklerdir. En çok sevdiğim insanın kendileri olmadığını öğrendikleri zaman da eminim ki hiçbiri bana alınmayacak, kırılmayacaktır.
Tam tersine hepsi de bana hak verecek,katılacaklardır. Çünkü, benim en çok sevdiğim insanı, kendileri başta olmak üzere milyarlarca insan da en çok seviyor. Hatta, sadece milyarlarca insan değil, yüceler yücesi Allah’ımız da en çok bu mübarek “insan”ı sevmiş, kainatı bile bu “insan”ın yüzü suyu hürmetine yaratmış.
En çok sevdiğim “insan”ın ismini daha söylemeden hepinizin dilinden, gönlünden en son Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) o mübarek isimlerinin döküldüğüne, geçtiğine eminim.
Gelmiş geçmiş en çok sevilen ve bütün insanlara rahmet olarak gönderilen sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), bundan tam 1.443 yıl önce, Rebiü’l-evvel ayının on birini on ikiye bağlayan gecesi, Mekke’de dünyaya gelmiştir. (20 Nisan 571)
“Doğum zamanı, doğum” anlamlarına gelen “mevlid” kelimesi, sevgili Peygamberimizin (s.a.v.) doğum gününü ifade etmek amacıyla kullanılmıştır. Bu mübarek geceye de “Mevlit Kandili” denmiştir.
O’nun doğumu, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve güzel bir başlangıç olduğu için bütün Müslümanlar tarafından yüzyıllardan beri büyük bir coşkuyla,sevinçle kutlanmaktadır.
“Mevlit Kandili”, Peygamberimizden (s.a.v.) üç dört asır sonra icat edilen, O’nun mübarek ruhlarına salât ve selâm getirilen, O’na olan sonsuz sevgi, saygı ve bağlılığımızın ifadesi olarak kutladığımız bir gecedir.
“Mevlit Kandillerinde” canı gönülden Allah’a dua edilir,Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) salât ve selâmlar, Süleyman Çeleb’inin yazdığı, Vesiletü’n-necat’taki “Mevlit” duası ve bol bol Kuran-ı Kerim okunur.
Allah’tan umut edilerek, Peygamberimizin yüzü suyu hürmetine dualar edilir, istigfarda bulunulur. Böylece, bu mübarek gece, en iyi şekilde idrak edilmiş olunur.
İran’da bin yıldır sürekli yanan mecusi ateşinin söndüğü, Kısra Sarayı’nın beşik gibi sallandığı, Kabe’deki putların baş aşağı devrildiği, Sava’da mecusilerce kutsal kabul edilen bir gölün suyunun tamamen çekildiği ve daha birçok mucizenin gerçekleştiği bu mübarek gece, Miladî takvime göre 20 Nisan 571 Pazartesi’ne denk gelmiştir.
Biz Müslümanlar da 20 Nisan’ı içine alan haftayı her yıl “Kutlu Doğum Haftası” olarak kutlamaktayız.
Yüce Rabb’imizin bütün alemlere son Peygamber olarak gönderdiği Hz. Muhammed’in dünyayı şereflendirmesiyle cehalet ve zulûm karanlığı sona ermiş, dünyamız adalet, eşitlik, özgürlük, barış ve nurla dolmaya başlamıştır.
Biz de sevgili Peygamberimizin hayatını ve yaşayış şeklini öğrenelim; O’nun yolundan gidelim. Yoksa, bu dünyamız da, en önemlisi, sonsuzluğa kadar sürecek olan öbür dünyamız da karanlıklar içinde kalır.
12 Ocak 2014 Pazar gecesi idrak edeceğimiz bu seneki Mevlit Kandilimizi kutluyor; 9 Ocak 2003 tarihinde, üç subay arkadaşı ile aynı anda yüceler yücesi bir makam olan “ şehitlik” makamına ulaşan kardeşim Fatih Fazıl TAŞKIN başta olmak olmak üzere tüm şehitlerimizin, din büyüklerimizin ve doğumunun 1443. yılını kutlayacağımız Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.v.) aziz ruhlarına bir Fatiha hediye ediyorum. İnşallah sizler de birer Fatiha okuyup bu duamıza katılırsınız.
Bütün Müslüman Türk aleminin Mevlit Kandilini tekrar kutlar, Allah’tan, dualarınızın en çok sevdiğimiz insanın, Peygamberimiz’in (s.a.v.) hürmetine kabulünü dilerim...