Ülkemizden KATAR konusunda bir anda bu kadar stratejist ortaya çıkmışken benim olaylara kayıtsız kalmam olmazdı.
Benden iyilerini ksıkanarak şu Katar`a asker göndermemzi olayına biraz değineyim dedim!
Şu KATAR, avucumun içi kadar bir devlet ama görüyorsunuz Ortadoğu`nun en ses getiren ülkelerinden biri oldu.
Neden mi?
Para konuşuyor da ondan.
Para okadar konuşuyor ki; Ortadoğuda`ki her olayada KATAR arabuluculuk görevi üstlendi.
Bankaları, futbol takımlar. Tv kanalları ile Katar dünya ekonomisine başka bir ivme katardı.
Peki bu kadar önemli olan bu Katar devleti kim? Ne?
44 yıl Osmanlı egemenliğinde kaldıktan sonra 1916’dan bağımsızlığını kazanan Katar daha sonra 1971 yılına kadar 55 yıl İngiliz mandasında kaldı.
Devlet bir kabile devleti, bir aile yönetiyor. 2,6 milyon kişi yaşıyor ama bunların sadece 330 bini Katar vatandaşı.
Katar’ın zenginliği dünyanın en zengin üçüncü doğal gaz rezervinin olması.
`Arap Baharı` denen o emperyalizmin piyesleri aslında Katar’ın mali gücüyle finans edildi.
Ve devran döndü bahar denen şey Katar`ı da buldu.
Sonra ne mi oldu ?
ABD Başkanı Donald Trump’ın Suudi Arabistan’ı ziyaretinde aynı sahnede Trump ile birlikte kılıç sallayıp dünyaya poz verenler nedense biden birbirlerine düştüler.
Nerede ise Kabiller birbirini yiyecek!
Biri şu peygamber tüketicilerine desin ki, bir daha peygamber gelmeyecek vakit geçmeden tövbe etsinler.
Tövbe etmesine etmezler de bu işlerin nihayeti bizi bulacak.
Niye mi bizi bulacak?
Çünkü Katar ile mütefikliğimiz her açıdan çok güçlü ve olay sonrası onunla diplomatic ilişkimizi kesmedik.
Aksıne krizi çözmek için insiyativ alabileceğimizi bildirdik.
Nasıl ki İran her dönem nükleer silah yapmakla suçlanıyor ise Katar'da islami teröre destek veren ülke haline getirilerek sopa ile ABD çıkarlarına hizmet eder hale getirilmek isteniyor.
Kaç yıl, kaç yüzyıl geçerse geçsin emperyalizm ve sömürgeciler hep aynı! Katar üzerinden hedefteki diğer ülke ise tabi ki Türkiye!!!
Evet BOP`ta adım adım hedef Türkiye!
Neden Hedef Türkiye?
Zira ilk BOP hedefi 1923`te Türkiye diye bir devletin ortaya çıkması ile rafa kalkmıştı da ondan.
İşte o rafa kalkan proje sahaya inmiş ve yine gelip bizim coğrafyamızda tıkanıp kalmıştır.
Devletimiz öyle sağlam temeller üzerine oturtulmuştur ki birzamanlar “Ben BOP`un eş başkanıyım” diyen devlet başkanımız o cümlelerinden geri caydığından beri BOP`un hedef tahtası halline gelmiştir.
Ogün o cemleye karşı çıkana karşı şıktığımız gibi, bugün onların hedef tahtası haline gelene sahip çıkmamız bir vatan görevidir.
Demek ki doğru yoldayız.
İşte tüm bunlar ortada iken TBMM Genel Kurulunda, Türkiye ile Katar Arasında Jandarma Eğitim ve Öğretimine İlişkin İşbirliği Protokolü'nün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı kabul edildi.
Bu tasarı Kabul edildiya kıyamet koptu ne işimiz var orada, neden asker gönderiyoruz sloganlar başladı.
Asker gönderilecek gerekçesi : TBMM Genel Kurulunda, Türkiye ile Katar Arasında Katar Topraklarında Türk Kuvvetlerinin Konuşlandırılmasına İlişkin Uygulama Anlaşması ile Anlaşmanın Tadili Hakkında Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun kanul edilen tasarı dolayısı ile gündeme geliyor.
Oysa daha önce Arnavutluk, Azerbaycan ve Irak'ta askeri eğitim veren yeni Türkiye, son olarak Somali'de eğitim; Katar'da ise Ortadoğu'daki çok amaçlı ilk askeri üssünü kurma kararını 2016`da almıştı. İşte o karar gereği ve sıcak gündeme bir mesaj olsun diye Katar`a asker gidecek. Terör örgütleri PKK, PYD, IŞİD, Eş Şebab ve El Kaide ile mücadelesini sürdüren Türkiye'nin özelikle Somali`de kurduğu askeri üstle, terörizmle küresel mücadelenin Afrika ayağı olarak da tarihe geçmiştir.
Diyeceksiniz ki bize ne kardeşim?
Kazın ayağı öyle değil işte. Türkiye`ye buralarda ne işin var, ABD, Fransa, İngiltere ve Japonya'nın ardından 5. Ülke olmasını dikkate almalı.
Türkiye`nin Katar`ada askeri üst kurmasını Saddam'ın Kuveyt'e çekilişi gibi, Katar bataklığına çekilmek olarak görmek yanlıştır.
Türkiye etrafında olan olayları iyi bilmekte ve kendisine yaklaşan tehlike için tedbirlerini almaktadır.
Ayrıca Ortadoğu’da devletlerarası ilişkilerin en belirgin özeliği öngörülmez bir yapıya sahip olma, her an değişime meyyal olma halidir. Bu değişimde emperyalizmimden yana olanlara
karşı Türkiye`nin Katar`a rest çekmek yerine devreye bu şekilde girmesi normaldir, kendisine yönelen tehditler için haktır.
Bence Türkiye`nin Katar`da askeri üst kurmasından rahatsız olacağımıza ABD`nin İncirlikte olmasından, Almanya. İtalya, Hollanda ve İspanyolların halen ülkemizde olmasından İzmit, Eskişehir, Konya, Ankara, Malatya ve Erzurum`da bulunan irili ufaklı NATO güçlerinden daha çok rahatsız olmalı ve eleştireceksek hükümete bunları da defet demeliyiz.
Hem korkmayın Türkiye bir bataklığa gitmiyor, I. Dünya savaşı öncesi ecdadı İngilizlere peşkeş çeken bu Arap kabile devletlerine karşı Medine müdafaası kahramanı Fahrettin paşanın çöllerde çekirge yiyerek ayakta kalan evlatları olarak geri dönüyoruz diyor.
Ayrıca TBMM`de bu kakar alınırken ordunun fikri alınmış ve bütün detaylar gözden geçirilmiştir.
Son olarak:
Almanlar İncirlik`ten çekilme kararı alırken Türkiye`nin coğrafyalarını aşarak emperyalizmin hedefindeki Katar`a asker göndermesi bence gurur vericidir.
İran ve Körfez ülkeleri arasında yaşanan güç mücadelesi ve bu mücadeleden karlı çıkacak ABD`ye karşı Türkiye Katar`a asker göndererek olaya müdahil bir etken olarak dâhil oluyor.
Ben bunu Türkiye’nin bölgesel güç olma iddiasını tahkim eden bir işlev görüyorum.
İnşallah daha çok ülkeye asker göndeririz üst açarız.
Bu bizim tarihimize borcumuzdur.