DÜNYA POLİTİKASINDA KİSSİNGER-SOROS ATIŞMASI

Volkan AYDEMİR

Yabancısı için, dünyada garip olaylar birbirini izliyor. Genel olarak uluslararası ilişkiler bilinmeyenler denklemi olsa da, fotoğrafın bütününe analiz açısından baktığımızda ve daha derinlere indiğimizde neyin nasıl, nerede ve ne için yaşandığını anlamakta güçlük çekmiyorsunuz.

Biz politolog yazarların görevi, sizlerin bu konudaki merakınızı giderip, sorularınızı biraz olsun yanıtlamaktır.

Neyse efendim, bu konulara biraz ara verip diğer arkadaşların yazdıklarını merakla okumaya çalışırken gördüm ki, birazdan yazımda geçecek konu ve konuklarla ilgili günümüzün acar komplo teorisyen yazarları henüz fikir beyanında bulunabilmiş değiller. Hepimizin bildiği gibi Dolar/Euro paritesi neredeyse eşitlendi. Bunun olacağını yıllar öncesinde yine yazmıştık ABD ile Avrupa Birliği ülkeleri arasında öylesine bir kapışma var ki, Rusya’nın Ukrayna harekatı sonrasında Avrupa Birliği ülkelerinde ekonomi bozulmaya başladı. Yazılarımı takip edenler bilirler.

Asıl sorun, 2018 yılında Versay Barış Antlaşması kutlamalarında Fransa Cumhurbaşkanı’nın Trump’ın gözünün içine bakarak NATO’dan çıkıp AB silahlı kuvvetler oluşturalım fikrinin ardından başlayıp sonrasında çeşitli olaylarla günümüze kadar gelmişti. Abd’nin Yunanistan’a yaptığı askeri yığınağı, Yunanistan yönetimi bile yanlış anlayıp Türkiye’ye kafa tutmaya çalışmıştı. Asıl sorun AB ülkeleri ile ABD’nin erklerinin çatışmasıydı oysa. Günümüzde AB ülkeleri ve Ukrayna’ya kim yaklaşıyorsa ABD tarafından devre dışı bırakılıyor.

Zelensky ile dost olduğunu saklamayan ve geçen hafta istife etmek zorunda kalan Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson bunlardan birisidir. Yerine getirmek istedikleri kişi ise devrik Irak lideri Saddam’ın zulmünden kaçıp ailesiyle İngiltere’ye sığınıp orada büyüyüp eğitim almış ve aynı zamanda Maliye Bakanlığı görevlerinde bulunmuş kürt kökenli İngliz vatandaşı bir politikacı Nadhim Zahawi.

Zamanı biraz geriye sarıyorum çok değil Mayıs ayında düzenlenen ve Türkiye gündemine pek yer almayan Rusya-Ukrayna arasındaki Donbass gerginliğine çözüm arayışında, Davos görüşmelerinde dikkat çeken hususlar vardı. Ülkemizde dürüstlüğü ve beyefendiliği ile çok sevilen merhum bir başbakanımızın, Fulbright bursu ile gittiği kısa süreli Amerika üniversite eğitim hayatında, öğrencisi olmaktan iftiharla söz ettiği, sıfır toplamlı oyunun ne demek olduğunu çok iyi bilen, dünyanın belli başlı jeopolitik ustalarından ABD eski dışişleri bakanı 98 yaşındaki Prof. Dr. Henry Kissinger.

Ve yine adını, sıkça duyduğumuz hükümetlere karşı yapılan Amerikancı, renkli ve sözde yumuşak başkaldırıların finansörü elinde birçok masum insanın kanı bulunan 91 yaşındaki George Soros katılmıştı. Her ikiside Ağustos ayında başlaması muhtemel uzlaşma görüşmelerinin ön toplantılarının yapıldığı Davos’a üşenmeyip gelmişti.

Henry Kissinger toplantıda Soros’un karşısında batılı elitlerin başlattığı Amok Koşusu’na (kaybedeceğini bildiği için, saldırgan, düşüncesiz, ezici, yıkıcı ve acıma duygusundan arınmış insanları tanımlamada kullanılır) karşı çıkmıştı. Aslına bakarsanız kişisel görüşüm: Rusya Ukrayna gerginliği biran önce bitmeli. Çünkü artık bu harekat Ukrayna’nın egemenliğinden çok, Rusya’nın imajı ve özgüveni ile ilgilidir. Görüşmelerde, nükleer bir uzantı olmadığı için Ukrayna halkının bilgeliği takdir toplamıştı.

Kissinger olası bir Rusya Çin yakınlaşmasının önüne geçilmesini, yine Tayvan’ın Çin ile ilişkilerin merkezi yapılmamasını şiddetle savunup, aksi halde Birinci Dünya Savaşı gibi ülkelerin halklarının çatışabileceği riskinin doğacağını özellikle vurgulamış. Diğer yandan yakın dostu Viladimir Putin’in yanında olduğu algısını yaymıştı. Diğer yanda Soros, Rusya Devlet Başkanı Putin ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in liberal demokrasi için tehdit olduğunu ve sol emperyalizminin yaşanan süreç içinde çok fazla aktif olmadığını belirtmişti.

Davos sonrası Abd Başkanı Biden, belli etmese de, ikili görüşmelerde ve açıklamalarının satır aralarında Soros’u tam desteklediği algısını vermişti. Günümüze geldiğimizde, Kissinger’in içinde bulunduğu Amerikan devletinin egemen erklerinin, artık Biden’in gitmesini istedikleri ve Biden seçilirken yerine getirmeyi planladıkları, yine Amerikan seçimleri sonrasında belirttiğimiz gibi Kamala Harris’i Abd’nin 47. Başkanı olarak atamayı düşündükleri artık aşikardır.

Davos toplantılarının Sıfır toplamlı oyununun günümüzdeki sonuçlarına, Johnson istifasına ve ABD’de patlayan Biden’ın pudra şekerci oğlunun telefonunda yakalanan veriler yüzünden oluşan Biden Jr krizine bakacak olursak:

Biden, Soros, Zelensky ve desteklediği AB ülkeleri sıfır negatif konumunda. Henry Kissinger, Viladimir Putin ve Xi Jinping sıfır pozitif konumdalar.

KALIN SAĞLICAKLA!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.