DUA…
Her şeyin başı, dua…
Sıkıldığınızda, bunaldığınızda, çaresiz kaldığınızda tek çıkış yolunuzdur, dua.
Hayat gailesi çok. Zaman zaman daralır, bunalırsınız. İşte o zaman başvuracağınız en etkili ve kesin çözümdür, dua.
Şöyle yüreğinizden gele gele, için için, duru duru yalvarıverirsiniz Yüceler Yücesi Allah’a… Sığınırsınız, af diler, derdinize derman olmasını dilersiniz.
Bazen o derman hemencecik gelir bazense birazcık gecikiverirmiş gibi olur. Çünkü, artık sabredemez, dayanamazsınız.
Halbuki her zaman olduğu gibi Yaradan sizi sınıyordur. Biraz daha sabredip ödülünüzü daha da büyütmek istiyordur.
Eğer sabreder biraz daha sabredebilirseniz, sizi yakıp kavuran derdiniz, hastalığınız, acınız geçer, karanlık günleri aydınlatan güneş hayatınıza doğar.
İşte en zor anlardır, bunlar… Sabrınız tükenmiş, bütün umutlarınız bitmiştir. Bu zamanda yapacağınız samimi bir dua, Allah katında en makbul olan dualardandır.
Rabb’imiz biz insanları kendine dua etsin, yalvarsın diye yaratmış. O hâlde bizler de aciz kulları olarak her fırsatta Allah’a yalvarmalı için için dua etmeliyiz.
Çaresiz gibi görünen bir hastalığın mı var, çok sevdiğin birini mi kaybettin, dağlar gibi borcun mu var, karşılığı olmayan bir sevdan mı var… Hiç dertlenme, elinden geleni yap son noktaya kadar çalış çabala.
Bunları yaparken de en önemli manevi desteğini, huzur kaynağını, silahını yani duayı unutma…
Göreceksiniz, büyük Allah’ım çaresiz hastalığınıza deva verecek, ölüm acısına dayanma gücü, sabır verecek, dağlar gibi borcunu ödeme gücü verecek, sevdana hayırlı bir karşılık verecektir.
O yüzden, hiçbir zaman Allah’tan umudunuzu kesmeyip her fırsatta dua edin, dua edin, dua edin…
İmtihan dünyası olan bu dünyada en önemli dayanağımızın dua olduğunu bir kez daha vurguluyor, duaların kabul olduğu mübarek anlarda dualarınızı daha yoğun bir şekilde, candan yapmanızı diliyorum.
Allah’tan sağlık, huzur ve bereket dolu bir ömür geçirmemizi temenni ediyorum.