Çin yönetiminin Uygur Özerk bölgesinde Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıklara yönelik yasa dışı izleme faaliyetlerini raporlaştıran İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Çin’in mobil uygulamayla Müslümanların boy ve kilolarından göz taramalarına kadar tüm kişisel bilgileri yasa dışı olarak topladığını bildirdi.
AKILLI TELEFON SAHİP OLUNMAMASI GÖZALTI GEREKÇESİ
Çin’in, Doğu Türkistanlı Müslümanların 36 davranışını takip ettiğinin belirtildiği raporda akıllı telefon sahibi olunmaması, evin arka kapısının kullanılması, komşularla iletişimde bulunulmaması, fazla ya da az elektrik kullanımı gibi tüm davranışların gözaltı hatta tutuklama için gerekçe gösterildiği belirtildi.
2016'DA AKILLI TELEFON SAHİPLERİ GÖZALTINA ALINIYORDU
2019’da akıllı cep telefonu kullanmayı suç sayan Çin’in, 2016’da ise akıllı cep telefonu kullanmamayı suç sayması, yönetimin Doğu Türkistanlılarla ilgili amacını açıkça ortaya koyarak bir kez daha Çin işkencesi ortaya çıkıyor.
GÖZALTI İÇİN ÜRETİLEN KRİTERLER YENİ DEĞİL
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İdari ve İktisadi Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdülreşit Celil Karluk Yeniakit'e yaptığı açıklamada, Çin’in Doğu Türkistanlıları gözaltına almak ya da tutuklamak için ürettiği kriterlerin yeni olmadığını hatırlatarak, “Çinliler bunun daha farklı varyanslarını daha önce de kullandı. Şimdi son kalan çarede teknolojik imkanları kullanarak bütün davranışınızı kontrol altına almaya çalışıyor. Doğu Türkistan’da zulüm altında Müslümanlar. Zulüm altındaki bu insanların parası yok zaten. Gidip akıllı telefon alabilen çok az insan var. Ve bu insanlar akıllı cep telefonu kullanmayarak farklı bir niyet içerisinde, farklı bağlantılar içerisinde olmakla fişleniyor, suçlanıyor” dedi.
ÇİN KAFASINDA 'FARK TEHDİTTİR' VAR
Çin yönetiminde ‘fark tehdittir’ anlayışının hakim olduğunu söyleyen Prof. Dr. Abdülreşit Celil Karluk, “Çin, ‘Uygurlar farklı bir grup. Davranışı, giyim-kuşamı, fizyolojik görüntüsü farklı.’ diyor. Çin kendince ‘Ben çok güçlüyüm.’ diyor. Güçlü olduğu zaman sınırları içindeki bütün farklı düşünce ve farklı grupları ezer. Ya yok eder ya da tamamıyla format atar. Bize göre Çin’in belirlediği bu kriterlerin hiçbir tutar tarafı yok ama Çin kafasıyla baktığınızda gayet tutarlı” ifadelerini kullandı.
KÜLTÜREL FİZİK VE PSİKOLOJİK SOYKIRIM
Çin’e göre devletin en küçük çıkarının her şeyden üstün olduğunu, bu tarz grupları çeşitli tedbirlerle denetim altına almak istediğini ve bunun için gerekirse ezdiğini ifade eden Prof. Dr. Karluk, “Çin’in bu yaptığı soykırımdır. Biyolojik, kültürel, fizikî, psikolojik soykırımın sözde kurumsal düzeydeki bir dışa vurumudur. Ben yasal olarak bunları belirledim. Bu benim yönergemdir. Ben bunu yapıyorum. Bizim evrensel değerler ya da kendi kültürel değerlerimizden hareketle şu insani değil, bu ahlaki değil falan. Çin’in umrunda değil” dedi.