Vatan Partisi Genel Başkanı, “Dersim bir katliamsa bunun sorumlusu Atatürk demiş oluyorsunuz” dedi.
Perinçek, A Haber’in Dersim olaylarıyla ilgili Tayyip Erdoğan’ın 2011’de yani 10 yıl önce söylediği “katliam” diye tarif ettiği ifadelerle bir videoyu hazırlayarak kamuoyuna servis etmeleri ile ilgili, “ Türkiye bugün Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan önderliğinde PKK’ya karşı savaşırken, FETÖ’ye karşı savaşırken ve ABD’nin Türkiye’nin sorunlarına müdahale etmesine karşı mücadele ederken birdenbire böyle bir konunun gündeme getirilmesi sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a karşı bir sabotaj, dinamittir” ifadelerini kullandı.
DERSİM İSYANI’NDAKİ SEYİT RIZA BUGÜNÜN PKK’SIDIR
2015 öncesinin Tayyip Erdoğan'ı ile bugün savaşan Tayyip Erdoğan'ı vurmuş, oldular diyen Perinçek, “Gerçekten AKP yönetimine içeriden bir hançer diyebilirim. Bu niyetle yapıldığını söyleyemem ama nesnel sonuçları budur. Dersim İsyanı’nda Seyyid Rıza, Bugünkü PKK’dır. Zaten PKK da o Şeyh Said ve Seyyid Rıza’ya, Dersim İsyanı’na ve Şeyh Said İsyanı’na sahip çıkıyor. 1925 Şeyh Said İsyanı, 1930’da Ağrı İsyanları, 1937-1938 Dersim İsyanı vs. Tarih olarak, miras olarak PKK bunları benimsiyor. Seyyid Rıza ve Şeyh Said de PKK’nın idolleri, kahramanlarıdır. Şimdi TSK, Türk hükümeti, Türk devleti PKK ile mücadele ediyor ve büyük başarılar kazanıyor. PKK’yı bitirmek üzereyiz, bitiyor PKK. Bu mücadelede kim var? Sayın Tayyip Erdoğan var. Bu mücadeleye Tayyip Erdoğan 24 Temmuz 2015’te girdi. 24 Temmuz 2015 öncesine bakarsan FETÖ’yle de beraberlikleri var. Bir koalisyon kurdu, Türkiye’yi yönetti. Amerika başkanıyla ilişkileri vardı Sayın Cumhurbaşkanımızın. Ondan sonra Kürt açılımı yapmış olduğu dönemdi. Şu an başka bir tarih var. Oradan böyle bir program seçip bugünkü Tayyip Erdoğan'a vurmuş oldular. Bunu kim yapıyor, Cumhuriyet Halk Partisi yapıyor. Cumhurbaşkanı ve AK Parti iktidarına karşı bütün mücadeleleri.” ifadelerini kullandı.
“DERSİM İSYANI’NIN YANINDA OLMAK BUGÜN PKK’YA KARŞI VERİLEN MÜCADELEYE VURULAN EN AĞIR DARBEDİR”
A Haber bu yayınıyla Tayyip Erdoğan’ı CHP’nin yanına mı itti sorusuna cevap veren Perinçek, “İtmedi kendisi CHP’nin yanına geçti. A Haber CHP’nin yanında oldu. CHP’nin tavrı bu. Geçmişteki Tayyip Erdoğan’la bugünkü Tayyip Erdoğan’ı vuruyor. Tabii A Haber’in amacı vurmak demiyorum ama sonuçlarına baktığımız zaman Tayyip Erdoğan’ı Dersim İsyanı’nı savunan ya da bastırılmasına karşı duran bir konuma yerleştirdiğiniz zaman bugünkü Tayyip Erdoğan’a en ağır darbeyi indirmiş oluyorsunuz. Onu yaptı A Haber. Ama bunu bilerek yaptı, bu bir komplodur, tezgahtır bunu söylemiyorum, ben bilemem. Ama şunu da insan düşünmeden edemiyor. AK Parti’nin içinde de hala Atlantikçiler var. Bu Atlantikçiler A Haber’de ne kadar etkili? A Haber’deki o insanlar bunu bilerek mi yaptılar yoksa birtakım insanlara bazı görevler mi verilmiş, onlar da işlerini böyle mi yapıyorlar bilemiyorum. Ben A Haber’den bir açıklama bekliyorum. Böyle bir olayın, böyle bir programın üstü örtülemez. A Haber’in çok ağır bir sorumluluğu var. Yanlış yaptılarsa yanlış desinler, doğru yaptılarsa da savunsunlar. Biz de ona göre değerlendirme yapalım. Kalkıp da Dersim İsyanı’nın yanında bir konuma yerleşmek bugün PKK’ya karşı mücadeleye yapılacak ağır bir darbe. Çünkü bu durum PKK’ya en büyük destek. Dersim Katliamı demek PKK’ya bir destek. Dersim İsyanı’nı ordunun bastırmasını suçlamaktır, TSK’ya indirilmiş bir darbedir. Altına mayın döşemiş oluyor. TSK bugün Dersim İsyanı’nın takipçileri ile savaşıyor ve onları eziyor. Ama A Haber gibi itibarlı ve çok seyredilen bir televizyondan Dersim İsyanı’nın yanında olan bir tavır ve TSK’nın oradaki isyanı bastırmasını eleştiren bir tavır, Türkiye’nin bugünkü problemlerinin çözümü açısından baltalayıcı.”dedi.
DERSİM MESELESİ PKK’YI BÜYÜTMEK İÇİN GÜNDEME GETİRİLDİ
Dersim meselesinin Kürt açılımıyla birlikte tekrar gündeme getirildiğini söyleyen Perinçek, “ABD bunu Türkiye’ye dayattı.” dedi ve şöyle devam etti: “Sebebi şu; PKK Alevi Kürtler arasında tutunamadı. PKK içindeki infazlara bakalım. İnfaz edilen lider kademesinden çoğu Alevilerdi. Ve hep böyle Alevi Kürt kesimi PKK’ya karşı soğuk bakıyordu. Bu sorunu çözmek ve Sünni Kürtlükle, Alevi Kürtlüğü PKK önünde Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı bütünleştirmek için bu Dersim sorunu getirildi. Biz nereden Alevi Kürtleri, Türkiye’den kopartabiliriz ve PKK’nın güdümüne, denetimi altına sokabiliriz diye düşündüler. Dersim’den sokabiliriz dediler. O yüzden Dersim meselesinin 2010’larda gündeme getirilmesi son derece stratejik bir tavırdır, ABD emperyalizmi açısından. PKK'nın dikkat edilirse Alevi Kürt vatandaşların yaşadığı yerlere doğru böyle bir hamle ve yayılma girişimi içinde. O bakımdan çok kritik bir konu. Yani PKK'yı büyütmek, PKK'nın denetimi, yönetimi altına sokmak amacıyla bu Dersim olayı gündeme getirildi.”
DERSİM DİYE TUTTURANLAR PKK DOSTUDUR
CHP’nin ‘Dersimcilik’ tutumunun ne zaman başladığını açıklayan Perinçek, “ Deniz Baykal zamanında, Cumhuriyet Halk Partisi'nde bir Dersim teması yoktu. Kılıçdaroğlu döneminde esas başladı. Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başına getirilmesi de zaten bu stratejinin bir parçası.” dedi.
Perinçek, “Bu strateji, Alevi Kürtlerini PKK ile yakınlaştırmak birleştirmek. Bir CHP-PKK ittifakının yolunu açmak. Gelir gelmez ben Dersimli Kemal’im diye çıktı. Ben Dersimli Kemalim diyerek Kılıçdaroğlu bir kimlik beyanında bulundu. Aslında bu ben Cumhuriyet’e Atatürk’e karşıyım beyanı. Tuncelili Kemalim deseydi hepimiz alkışlardık. Çünkü orada da bir kimlik var aslında. Ben Cumhuriyet devriminin yanındayım anlamı çıkar. Ama Cumhuriyet’e direnmenin karşı çıkmanın bir tanımı haline gelmişti Dersim kavramı. Ve hala o geçerlidir. Dersim diye tutturanların hepsi ya PKK dostudur ve yine PKK’nın çatısı altındaki, PKK’ya bağlı olan sahte sol örgütlerdir. Yoksa bir Cumhuriyet devrimcisi kendisini “Dersimli Kemal” diye tanımlamaz.” ifadelerini kullandı.
FEODALİZM BİÇİLDİ ORTAYA AYDIN, BAŞI DİK, ÖZGÜR TUNCELİLİ ÇIKTI
PKK hareketiyle Dersim isyanı arasında bir fark olmadığını söyleyen Doğu Perinçek, “Bugünkü verdiğimiz mücadele ile Dersim İsyanı’nı bastırması arasında hiçbir fark yok. Yalnızca tarih farkı var. Yoksa sonuç itibariyle her ikisi de Cumhuriyet’e ve toprak bütünlüğümüze karşı aynı zamanda da Cumhuriyet’in getirmek istediği çağdaş topluma karşı hareketlerdir. PKK’nın hareketleri de Dersim İsyanı da aynı. Orhan Sarıbal “Dersim katliamında yitirdiğimiz canları saygıyla anıyoruz” diyor. E tabii yitirdiğimiz canları anıyoruz ama katliam demesi facia bir şey. Ali Rıza Güder, CHP Tunceli İl Başkanı “1938 Dersim Türkiye Cumhuriyeti’nin cinnetidir” diyor. Şimdi biz solcular hep feodalizme karşıyız diyoruz ya, toprak reformu lazım feodalizme karşıyız diyoruz. Bakın bugün Munzur çayında insanlar mayolarıyla kadınlı erkekli yüzebiliyorsa bu Dersim’deki derebeyliğin bitirilmesinin soncudur. O derebeylik sürseydi kadın saçından sürüklenmeye devam edecekti. Bakın Tunceli’de bugün%99’un üzerindedir okuma oranı. O da Cumhuriyet’in bir sonucudur. 1930’lardaki rakamlara bakalım okuma-yazma oranının en düşük olduğu yerlerdendir. Feodalizmin biçilmesi sayesinde aydın bir Tuncelili çıktı, Aydın, başı dik, özgür Tuncelili. Bu çok önemlidir. Bakın bugünkü Atatürk’ün partisini bir noktadan sınarım. O da Dersim. Atatürk’ün safında olmanın sınavıdır.”diye konuştu.
“ATATÜRK DÜŞMANLIĞININ EN SOMUT İBARESİ SEYYİD RIZA HEYKELİDİR”
“Seyyid Rıza'nın heykelini diktikten sonra ben Atatürk'e düşmanım demiş oluyorsun” diyen Perinçek, “Atatürk düşmanlığının en somut ibaresi o heykeldir. Dikkat ederseniz CHP de o heykelin dibinde yapıyor toplantıları. O heykelin dibinde yapılan konuşmalar da var. “Dersim, Türkiye Cumhuriyeti’nin cinnetidir” diyor CHP Tunceli İl Başkanı. Devrimin feodalizmi temizleyen, yağma sistemine son veren, Türkiye’yi birleştiren, aşiret bölünmelerine son veren çok önemli bir harekat cinnet olarak nitelendiriliyor.”dedi.
Tuncelilerin Dersim meselesine CHP gibi bakmadığını söyleyen Vatan Partisi Genel Başkanı, “Tuncelilinin en çok sevdiği insan Atatürk. Tunceliler olaya CHP gibi bakmıyor. Ya da A Haber’inki gibi baksa Atatürk düşmanı olması lazım. Çünkü Tunceli Harekatının başındaki insan Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bakanlar Kurulu’nu toplayan radikal, köktenci bir tavır alınması Atatürk önderliğinde olmuştur. Atatürk’ün İstiklal Savaşı’ndan sonraki içteki feodalizmi tasfiye etmesi açısından en önemli tavırları; Şeyh Said İsyanı, Ağrı İsyanı ve en sonunda Dersim İsyanı’dır. Cumhuriyeti cumhuriyet yapan, vatanın bütünlüğünü sağlayan o devrimci kararlılığı görüyoruz, Dersim İsyanı’nı bastırması noktasında. Ama Cumhuriyet Halk Partisi 1945'ten bu yana yaşadığı serüven sonucunda Cumhuriyetin değerlerinden başka alanlarda da koptu. Emperyalizme tavrı yok. FETÖ'yle beraber, HDP'yle PKK'yla beraber. Atatürk'ün bütün değerlerini terk etti.”diye konuştu.
siyasetcafe.com