Halk arasında eklem kireçlenmesi olarak tabir edilen, aslında kıkırdak bozulması sonucu ortaya çıkan rahatsızlıklar, eklem sertleşmesine ve hareket güçlüğüne yol açıyor. Ciddi sıkıntı ve ağrısı olan bu hastaların tedavisinde, en ileri teknoloji cerrahi yöntemlerde ön plana çıkıyor. Ameliyatlar; kıkırdağı bozan bazı romatizmal hastalıklar, geçirilmiş travmalar, genetik kaynaklı osteoartrite bağlı olarak diz ve kalça eklemlerinde meydana gelen bozulmalar için uygulanabiliyor.
Hastaların ilk şikayetlerinin hareket kısıtlılığı olduğunu söyleyen Özler, hastaların yaşadığı şikayetlere ilişkin şu bilgileri verdi: “Hastalar kalça ve diz eklemlerini rahat hareket ettiremiyor. Sonrasında buna şiddetli ağrı da ekleniyor. Zamanla ağrı ve hareket kısıtlılığı, hastanın günlük fonksiyonları ile yaşam kalitesini düşürdüğünden, kişi çoraplarını ve ayakkabılarını giyemez, alaturka tuvalet kullanamaz hale geliyor. Özellikle merdiven çıkıp inmede büyük sorun yaşıyor.
Diz protezine aday hastalar çoğunlukla trabzana tutunup merdivenleri yan yan inmek zorunda kalıyor. Dolayısıyla yaşamdan kopup, yavaş yavaş evin içine doğru itilmeye başlıyor. Bir süre sonra da tamamen toplum dışı kalmış, evde yaşayan kişiler haline dönüşüyor. Biz bu aşamada devreye girerek, onları günlük yaşamlarına kavuşturuyoruz.”
EN YENİ YÖNTEMLER
Diz ve kalça protezi ameliyatları, genellikle orta ve ileri yaş grubu hastalara uygulanıyor. Romatizmal hastalıklar nedeniyle çok genç yaşta eklemleri ileri derecede bozulmuş hastalarda, bu eklemlerin dondurulması yerine hareketin devamı için protez uygulanıyor. Böylelikle en verimli çağlarında hastaların aktif, ağrısız ve hareketli bir yaşam sürmesi sağlanıyor. Protez denildiğinde söz konusu materyalin takma bir eklem olduğu düşünülüyor. Oysa eklemi çıkarıp yerine suni bir eklem koymaktansa, mevcut eklemleri oluşturan kemiklerin üzerindeki bozulmuş kıkırdak tıraşlanarak, yüzeyi kaplanıyor.
DURUMA GÖRE PROTE SEÇİMİ
Diz eklemlerinde hem yarım hem de total protez; kalçada ise kırık varsa yarım, kireçlenme durumunda ise total protez kullanılıyor. Total protez ameliyatlarıyla; eklemin iki yüzünü birden değiştirerek, ağrıyı tamamen ortadan kaldırmak amaçlanıyor.
Yarım protez uygulamasında ise eklemin bir tarafı korunmuş ve sağlıklıysa, sadece bozulmuş yüzey değiştiriliyor. Yarım protezlerin sağ kalım oranının 15-20 yılda yüzde 80’in üzerindeyken, total protezlerde daha yüksek değerlere ulaşılabildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Turhan Özler, eğer hastanın yaşı uygunsa ve eklem tamamen harap olmuşsa total protezin tercih edildiğini söyledi.
KADINLAR DAHA ÇOK ETKİLENİYOR
Diz ve kalça protezi ameliyatlarında cinsiyet, hasta profilinde etkili oluyor. Genele bakıldığında; bu ameliyatlar kadınlarda, erkeklere oranla daha fazla yapılıyor. Özellikle diz protezi ameliyatlarının sıklıkla kadınlara uygulanmasında, menopoz sonrası ortaya çıkan kemik erimesi ve buna bağlı etkenlerin eklemler üzerinde bıraktığı olumsuz etkiler büyük rol oynuyor.
İYİLEŞME SÜRECİ ÇOK HIZLI
Turhan Özler, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü bu ameliyatların ardından hastalar kısa sürede günlük yaşama dönebiliyor. Ortalama bir saat süren cerrahiler, belden kateter takarak epidural anesteziyle tamamen ağrısız yapılabiliyor. Hastalar, ameliyat sonrasında çok korktukları ağrıları hemen hemen hiç hissetmeden bu süreci tamamlayabiliyor.
Dolayısıyla hastanede kaldığı süre boyunca hasta hiç ağrı hissetmeden yürüyebiliyor. Sonrasında evdeki konforları da ilaç takviyeleriyle devam ediyor. Diz ya da kalça protezi uygulanan hastalar, mutlaka ameliyatın ertesi günü yürütülüyor.”
siyasetcafe.com