Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, ticaretle ilgili verilen fetvaya yönelik eleştirilere ilişkin açıklama yaptı.
Kurulun yazılı açıklamasında, kurul tarafından 2017'de hazırlanan bir fetvada geçen hadisin bazı medya mecralarında bağlamından kopartılarak gündeme taşındığı belirtildi.
Usul olarak hadis rivayetlerinin diğer delillerle birlikte bağlamı dikkate alınarak anlaşılması gerektiği kaydedilen açıklamada, "Şüphe yok ki, fiyatları tayin eden, darlık ve bolluk veren, rızıklandıran ancak Allah'tır" şeklinde nakledilen rivayette kastedilenin 2012'de başkanlık tarafından yayımlanan "Hadislerle İslam" isimli eserde açıklandığı hatırlatıldı.
Eserde, Hazreti Muhammed'in ticari işlemlerde spekülasyona, belirsizliğe ve taraflar arasında anlaşmazlığa yol açacak her tür muameleye mani olduğu ve fiili tedbir aldığı halde fiyat konusunda sınırlama getirmeyi uygun bulmadığına yer verildiği bildirilen açıklamada, eserdeki şu bölüm nakledildi:
"Zira fiyatların sınırlandırılması, şehir dışından Medine çarşısına mal getirerek satan tüccarların, kendilerine başka pazarlar aramasına sebep olacak, dolayısıyla Müslüman şehir halkının sıkıntı yaşaması ve karaborsacılığa yenik düşmesi gibi bir sonuç oluşturabilecekti. Savaş şartlarının etkisini gösterdiği Medine çarşısını bir kez daha altüst edebilecek bir uygulama olacağı gerekçesiyle Hazreti Peygamber'in kaçındığı fiyat sınırlaması, sonraki yüzyıllarda İslam toplumlarında ortaya çıkan yeni şartlar doğrultusunda yeniden gündeme getirilmiş ve fiyatların aşırı derecede yükseltilmesini engelleyecek şekilde tedbirler alınmasına izin verilmiştir. İslam alimleri, doğuracağı neticeler açısından bu uygulamanın, Hazreti Peygamber'in dikkate aldığı maksatlara uygun olduğunu belirtmişlerdir."
Açıklamada, "İslam dininin kesin bir kar haddi koymadığı ve bunu piyasa şartlarına bıraktığı" görüşünün paylaşıldığı fetvanın, bazı medya mecralarında dini değerlerin hedefe konulduğu, metin içerisinde yer alan hadisin alaya alındığı bir noktaya taşındığı belirtilerek, "Yüce dinimiz İslam'ın ilkelerinin bilgisizce alaya alınması, en hafif tabirle saygısızlıktır. Bu konuda yazan, konuşan, yorum yapan herkesi son derece özenli ve dikkatli olmaya davet ediyoruz" ifadesi kullanıldı.
FETVANIN TAM METNİ
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açıklanan fetvanın tam metni şöyle:
"İslam dini, alım satım akitlerinde kesin bir kâr haddi koymamış, bunu piyasa şartlarına bırakmıştır. Konuyla ilgili olarak Allah Resûlü (s.a.s.), fiyatlar artmaya başladığında kendisinden bu duruma müdahale etmesi istendiğinde şöyle buyurmuştur: “Şüphe yok ki, fiyatları tayin eden, darlık ve bolluk veren, rızıklandıran ancak Allah’tır. Ben sizden herhangi birinin malına ve canına yapmış olduğum bir haksızlık sebebiyle o kimsenin hakkını benden ister olduğu halde, Rabbime kavuşmak istemem.” (Ebû Dâvud, İcâre, 15; Tirmizî, Bûyû’ 73) Ayrıca Hz. Peygamberin (s.a.s.), kendisine kurbanlık bir koyun satın alması için para verdiği Hakîm b. Hizâm’ın bir dinara satın aldığı koyunu iki dinara satıp, sonra bir dinara bir koyun satın almasını (diğer bir rivayette bir dinara satın aldığı iki koyundan birisini bir dinara satmasını) kınamamış, üstelik ona hayır duada bulunmuştur (Ebû Dâvûd, Büyû’, 28; Tirmizî, Büyû’, 34).
Fakihler de bundan hareketle kâr haddinin eşyadan eşyaya fark edebileceğini, bu sebeple de kesin bir takdir yapılamayacağını söylemişlerdir (Kâsânî, Bedâi’, V, 129). Bununla birlikte piyasada suistimaller olduğu, karaborsacıların devreye girerek halkı mağdur ettikleri, özellikle halkın zaruri ihtiyaçları sayılabilecek mallarda aşırı fiyat artışları yaşandığı durumlarda, kamu otoritesinin fiyatlara müdahale etme (narh koyma) yetkisi vardır (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 226). Aşırı fiyatın tespitinde ise bilirkişilerin günün piyasa şartları içerisindeki belirlemeleri esas alınır."
Siyasetcafe.com