Dijital medya ve iletişim giderek etkisini artırmaya devam ediyor. Özellikle küresel virüs salgın süreciyle birlikte sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel birçok değişime ve dönüşüme şahit oluyoruz. Dijital iletişimin, geleneksel iletişim yöntemlerinin yerini aldığı, yeni dijital iletişim sürecinde salgınla birlikte “sosyal birliktelik” kavramının yeniden dönüşümü de söz konusu oldu.
Batı da sosyal, siyasal ve dijital dizayn konusunda kurumsal ve sistemli bir çalışma var. ABD'de, “Bill & Melinda Gates Foundation, Rand Corporation, Stratfor, CFR, Houston ve Brookings Enstitüsü”, İngiltere'de “Chatham House” ve Almanya'da “Konrad Adenauer" gibi düşünce kuruluşları geleceği planlıyor, "silikon vadileri" tasarlıyor ve dizayn ediyor sosyal hayatı yönetiyor ve küresel şirketler bunların tasarı ve tasavvurlarını Çin'de ucuza üretip dünya'ya ihraç ediyor. Korona günlerinde, çeşitli sosyal medya toplulukları, zoom, youtube, online ve telekonferans gibi dijital iletişim teknolojilerini kullanarak toplumsal ve siyasi çalışmaları yönlendirmeye, sürdürülmeye devam ediyorlar. Siyasal iletişim, sosyal iletişim ve stratejik iletişim bu hızlı değişimle birlikte yeni bir boyut kazandı.
Korona virüs günlerinde, toplu görüşmeler ve önemli toplantılar dijital ortamda bir araya gelmeden nasıl yapılabilir, iletişim kanalları nasıl kullanabilir? Sorusu herkesin kafasını kurcalıyor. Pek çok kişi veya grup bu suallere cevap arıyor. Birçok yeni yöntem ortaya çıktı ve çıkmaya da devam ediyor. Bir yandan tedbir amaçlı evlerde kalarak sosyal mesafe kuralı korunurken, öte yandan da siyasal ve kültürel faaliyetler kesintisiz olarak sürdürmeye devam ediliyor.
Bununla birlikte ortaya birçok güvenlik sorunu çıkıyor. Bunlara karşı güvenlik tedbirleri geliştiriliyor. Uçtan uca şifreleme özelliğine sahip, açık kaynak kodlu özgür yazılımlar, mümkün olduğunca tercih ediliyor. Uluslararası siyasi, ticari, diplomatik ve güvenlik görüşmelerinin yapılması ciddi güvenlik açığı doğruyor. Küresel istihbarat örgütleri ve siber güvenliği tehdit eden siber saldırılar büyük tehdit oluşturuyor. Dijital iletişimdeki gelişmeler büyük bir kolaylıklar sağlamakla birlikte; küresel takip ve bilgi güvenliği gibi yeni güvenlik risklerini de bünyesinde barındırıyor.
Özelikle, ABD seçimine Trump lehine Rusya'dan siber saldırı olduğu iddiası uzun süre gündemden düşmemişti. Bunu bir adım daha ileri de götürebiliriz. Herkes her şeye müdahale edebilir, herkes siber sistemin bir aktörüdür yaklaşımı giderek önem kazanmaktadır. 5-G, 6-G ve yeni iletişim uyduları, yakın gelecekte daha çok kendinden söz ettirecektir. Önümüzdeki günlerde bu konularda çığır açan teknolojik gelişmeler olabilir. En ileri teknolojiye sahip olanlarla geride kalanlar arasındaki açık bir anda kapanabilir. Hiçbir şeyin tam güvende olmadığı orman kanunlarına dönebilir. Gelişim, değişim, ilerleme hızı tarihin hiçbir devrinde görülmemiş bir şekilde devam ederek insanlığı yeni bir dünyanın eşiğine getirebilir.
Değişime yön verebilirsek, gelişen siber alana müdahil olabiliriz. Bu yolda çalışan iyi matematikçiler, istatistikçiler ve yazılımcılar yetiştirebilirsek, yazılım ve bilişimde en başa güreşebiliriz. Bu gün teknik malzeme + yazılım sektöründen oluşmaktadır. Malzeme demek, üretim demektir. Yazılım demek, zeka, vizyon, algoritma demektir. Güçlü bir mühendis kadrosu dünya gücü olmamızın yolunu açabilir. Bunun temel girdisi silah endüstrisidir. Silah üretim sektörü bütün buluş ve yeniliklerin giriş/çıkış noktasıdır. Türkiye dijital asrı yakalayacağının işaretlerini vermiştir. Bu değişimi ve gelişimi yapabilecek azim ve iradeye sahibiz.