Suriye'nin kuzeyindeki Bahar Kalkanı ve Zeytin Dalı harekat bölgelerinin desteklendiği Kumlu Üs Bölgesi'ne giderek inceleme ve denetlemelerde bulunan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, faaliyetlere ilişkin komutanlık binasında brifing aldı.
Akar daha sonra beraberindeki komutanlarla üs bölgesinde bulunan bir pikabın kasasına binerek dolaştığı birliğin içinde incelemelerde bulundu.
Silah bakımı yapan komando bölüğünün de yanına giden Akar, bölüğün faaliyetlerine ilişkin bilgi aldı. Akar, bakımı yapılan silahları da inceleyen komandolara "Göreve hazır mısınız?" diye sordu.
Komandolar da Bakan Akar'a hep bir ağızdan "Daima hazırız" yanıtını verdi.
Buradaki incelemelerinin ardından Bakan Akar, beraberindeki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güler ile sınırın sıfır noktasına gitti.
Kavalcık Şehit Er Gökhan Çakır Hudut Karakolu'na geçen Akar, inceleme ve denetlemelerine burada devam etti.
Gözetleme kulesine çıkan, hudut tekmili alan Akar, hudutların gece-gündüz izlendiği yerli ve milli üretim Dragoneye (ejderha gözü) Elektro-Optik Sensör Sistemi ve hudut güvenliğine yönelik faaliyetlere ilişkin bilgi aldı.
Yemekhaneye geçerek iftar menüsüne ilişkin de bilgi alan Bakan Akar, bölük komutanına yemek konusunda hassas olunması, Mehmetçiğin yemeklerinin özenle hazırlanması talimatı verdi.
"SİYASİ MÜLAHAZALARLA, ŞAHSİ İHTİRASLARLA..."
Bakan Akar, hudut birliğindeki inceleme ve denetlemelerinin ardından, AA muhabirinin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı.
Gün boyunca hudut birliğinde incelemelerde bulunduğu belirtilerek sınırdan yasa dışı geçiş iddiaları ve ülkelerine dönen Suriyelilere ilişkin soru üzerine Akar, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Sınırdan yasa dışı geçiş iddiaları kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. Hudutlarımız 7 gün 24 saat ileri teknoloji ürünü araç, gereçlerle Cumhuriyet tarihinin en yoğun tedbirleriyle gece-gündüz korunmakta, kollanmakta, gözetlenmektedir. Her türlü tedbiri alıyoruz. Deprem felaketi sonrası dahil zaman zaman siyasi mülahazalarla, şahsi ihtiraslarla gerçek dışı, abartılı, yanıltıcı söylemlerle hudut güvenliği, polemik konusu haline getirilmek isteniyor. Bu son derece yanlış bir davranıştır."
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından "Suriye'den Türkiye'ye doğru sığınmacı akını" olduğuna yönelik iddianın ortaya atıldığını hatırlatan Akar, şunları kaydetti:
"Bu tezviratın gerçek olmadığı açık ve net şekilde ortaya konuldu. Sınır hattında denetlemeler yaptık, sivil ve askeri makamlarla konuştuk, görüştük. Bunların iftira olduğunu, durumun tam tersi olduğunu kamuoyuyla paylaştık. Deprem sonrası yakınlarını, evini kaybeden 60 bin civarında Suriyeli, gönüllü olarak ülkesine döndü. Hudutlardan herhangi bir kaçak geçişe asla müsaade etmeyiz, böyle bir şey söz konusu olamaz."
"ŞİDDETLE KINIYOR, LANETLİYORUZ"
Danimarka'da Kur'an-ı Kerim ve Türk bayrağına yönelik saldırıya ilişkin soru üzerine Akar, "Bayrağımıza ve kutsal kitabımıza yönelik saldırı büyük bir barbarlık, aşağılık ve iğrenç bir davranış örneğidir. Bu kesinlikle insanlık ve nefret suçudur. Bunu asla kabul edemeyiz." ifadesini kullandı.
Bu tür nefret söylemlerinin giderek yaygınlaştığına işaret eden Akar, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
"Bu insanlık adına son derece utanç verici bir eylem. Bunu şiddetle kınıyor, lanetliyoruz. Bu, hiçbir şekilde ifade özgürlüğü ile izah edilemez. Sözde 'ifade özgürlüğü adına bunların yapıldığını' söyleyenler büyük bir yanılgı, yalan içindeler. Bu tür eylemlere güya 'demokrasi' kisvesi içinde izin verdiklerini söylüyorlar. Bunlara göz yumulması, izin verilmesi insanlık ve nefret suçuna ortak olmak anlamına gelir. NATO müttefikimiz olanlardan veya olmaya aday olanlardan bu konularda daha hassas olmalarını, bu eylemi gerçekleştiren mahluklara derhal gereğini yapmaları ve medeni ülkelerin aldığı tedbirlere benzer tedbirleri almaları gerektiğini de bir kez daha hatırlatmak istiyorum."
MİLLETVEKİLİ ADAYLIĞI
Milletvekili adaylığına yönelik haberlere ilişkin değerlendirmesi de sorulan Bakan Akar, "Şu anda hudut birliğinde yani kışla içindeyiz. Burada Mehmetçikle beraberiz. Buralar siyasi değerlendirmelerin yapılacağı yerler değil. Siyasi konular, başka yerlerde yeri ve zamanı geldiğinde konuşulur." yanıtını verdi.
Siyasetcafe.com