Denize Düşen DOMBIRA’ya Sarılır...
Bir atasözü var Azerbaycan’da : “ SEN SAYDIĞINI SAY ,GÖR FELEK NE SAYIR “ diye... Anlamı şöyledir : Sen istediğin kadar hesap yap ,istediğin kadar ileriye yönelik planlar kur Allah’ın hesabından kaçamazsın...Bak bakalım Rabbim ne hesap yapacak senin hakkında diyor atalarımız.
Son zamanlar Türkiye’nin gündeminde bomba etkisi yaratan art arda tekrarlanan olaylara ,skandallara sahit oldukça bu atasözünü hatırlamamak elde değil ...
Milletin hakkını mideye indirenlerin, çaldıkları paraları “eritmeye” yer bulamayanların evdeki hesabı , çarşıya uymadı malesef ))
Öyle ya kul sıkışmayınca ,Hızır yetişmezmiş... Teröre apaçık destek verildi ,andımız kaldırıldı ,şehite kelle denildi. Anamıza dil uzatıldı, millete kabadayı tarzlarla hitap edildi, argo kelimler sarf edildi ama biz bir şey yapamadık... Çıktı birileri her defasinda yaptiğini öyle güzel kamuflaj etti, iki de şiir patlattı ki, bizim iyi niyetimiz istismra devam dedi her defasında ...
Allah’ın da sopası yok ya indiriversin başlarına .. Aldı akıllarını baştan ,düşürdü bunları birbirlerine ve yedikleri naneler teker teker çıktı gün ışığına.
Ve artık bunları bu milletin iyi niyeti bile kurtaramaz. Değil Dombıra’yı seçim müziği yapmak, partilerini kapatıp, MHP’ nin siralarına katılmak isteseler bile kurtulamazlar bu milletin gazabından...
Dombıra’ya gelince : Dombıra yenilgiyi asla ve kat’a kabüllenip hazmedemeyen yüce bir milletin ruhunun sesidir.
Dombıra Türk’lerin zafer marşıdır. Bu marşın sedaları altında bizi yenilgiye uğratmak isteyenler, acı sona mahkumdurlar.
Sıkıntıya gerek yok efendiler sıkıntıya gerek yok ,,,
“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE “sözünü söylemeye cesaret etmedi dudakları ,bırakın Dombıra duysun kulakları...
Öyle ya da böyle seslenen bizim türkümüzdür ... Türk’ün öz be öz zafer marşı ...
Kara kıs avulumga kelgende
Kültüldegen kar yerge tüsgende
Dombıramdı alarman
Yürek sazım çalarman
Kaygırgandı eş aytbam
Dombıra sazım estgen ataylar
Manesine es bergen anaylar
Estgenine oy berip
Yüreklerge ses berip
Köz yastı kızganmaslar
Nogaydın kaygı sansız kününde
Batirler yuklamagan kününde