MHP’de 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin Kurultay kararının Yargıtay tarafından onanmasının ardından Genel Merkez’in 10 Temmuz’da, Muhaliflerin ise 19 Haziran’da ilan ettiği Kurultay kararıyla birlikte MHP Genel Başkan adaylarına her gün bir yenisi ekleniyor.
MHP Tüzüğü’ne göre bir kişinin Genel Başkan adayı olabilmesi için en az 40 Üst Kurul Delegesi’nin imzası şart.
Genel Başkan adaylığını açıklayanların pek çoğunun yanında değil 40 Delege, 10 delege dahi görmedim.
İlk günden adaylığını açıklayarak çalışmalarını yürüten Meral Akşener, Sinan Oğan, biraz da Koray Aydın dışında diğer Genel Başkanlığa adaylığını açıklayanlar bu işi nasıl yapacaklar çok merak ediyorum.
Büyük büyük laflar konuşmak, iddialı iddialı sözler söylemekle MHP Genel Başkanlığı’na adaylığını koymak mümkün olabiliyorsa, o zaman ben de adaylığımı açıklayabilirim.
Eşten dosttan rica etsem, bu adaylarımızdan eminim daha fazla insan toplarım adaylık açıklamamda.
Elbette kimse kimsenin adaylığını açıklamasına engel olamaz.
Demokratik bir ülkedeyiz ve herkes siyaseti istediği şekilde yapmakta özgür de 40 delegeyi bile toplayıp insanların huzuruna çıkamayanların heveskarlığı nedir böyle?
İlla zamanında MHP veya Ülkü Ocakları’nda bir görevde bulundun diye gözünü MHP Genel Başkanlığına dikmek niye?
Yazık. Peşinize, yanınıza aldığınız insanların umut ve emeklerini israf ediyorsunuz.
Unutmayın; israf haramdır!
Sonra; MHP Genel Başkanlığı’na adaylığını açıklayanların şu kadar Eski Ocak Başkanı benim yanımda diye tafralar atmasını da anlamıyorum.
Bu Eski Ocak Başkanlarıyla ne mesajlar verilmek isteniyor.
En hakiki ülkücü benim. Şu kadar Eski Ocak Başkanı benimle.
Az Eski Ocak Başkanını yanına almak, az ülkücü olmak anlamına mı geliyor?
Son söz; Pazara kadar değil, mezara kadar ülkücüyüz!
Hakan Sönmez siyasetcafe.com