Ülkemiz ve ulusumuzun bileşenleri yurttaşlarımız için kutlamamız gereken en önemli Bayramdır. Neden 29 Ekim olduğu konusunu 2021 yılında 'Neden 29 Ekim?' yazısıyla köşemize taşımıştık.
Kutlama ve kalkınma köylüden, köydeki kadından erkekten başlar. Siz inanmayın şehirde yaşayıp kendisini memleketin sahibi sana köylü gibi görünen sonradan görmelere. Onlar olsa olsa üreten, yetiştiren köylünün marabası, davarı olur. İki kitap okumuşluğu yoktur. Bilim adamlarının yazdıklarına inanmayıp, İzlediği düzmece abartılı tarihi dizilerin etkisiyle kendisini Osmanlı sanıyor. Oysa, Osmanlı son döneminde köylüyü asker, davar, vergi üretim merkezi olarak görüyordu bilmez. Anadolu köylüsü meramını bu şiirle anlatmıştır lale devrinde.
Şalvarı şaltak Osmanlı,
Eğeri kaltak Osmanlı,
Ekmede biçmede yok.
Yemeğe ortak Osmanlı.
Osmanlı imparatorluğu ve devletiyle ilgili fikirlerimizi de geçen hafta kaleme almış olduğumuz köşe yazımızda anlatmıştık.
Biz ulus olarak kutlarken, Başkent Ankara Valiliği Cumhuriyeti anacakmış! Sayın valimizin konuyla ilgili fikrini bilmediğimiz için yorum yapmıyorum ama organizasyon beyin takımının paradigmasını, Kutlama ve anma konusundaki fikirlerini anlamak açısından yazıyorum; Cumhuriyet kurulurken TBMM’de birçok yönetim şekli teklifleri gelmiş olup bunlar arasında komünizm, sosyalizm, şeriat, hilafet vardı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının “Cumhuriyet” halkın kendi kendisini yönetmesi idare şeklini seçmeleriyle bu teklifleri yapan gruplar Atatürk’e düşman oldular. Acaba anma etkinliği düzenleyen kafa hangi taraftan?
Sayın Valimizin dikkatinden kaçtığını düşünüyorum. Çünkü bir Mülkiyelinin Cumhuriyet rejimine böyle yaklaşacağını düşünmüyorum. Kurtuluş savaşında İngiliz uçaklarından Kuvay-ı Milliye güçlerine hain olduğu yazılı fetvası dağıtılan İskilipli Atıf’ın mezarına gidip methiyeler düzen bir başka valimizi, bu Mülkiyelilerin dışında tutuyorum tabi.
İçinde bulunduğumuz günlerde içişleri bakanlığımız Cumhuriyet rejimine ve ismine yakışır şekilde operasyonlar yapıyor. Şüphesiz bunda en büyük pay İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya’ya aittir. Devlet terbiyesi ve devlet adamı olma örneğini karakteri ve icraatlarıyla sergileyerek Cumhuriyet Bakanı nasıl olunur gösterip, takdirleri üzerinde toplamaktadır. Allah sayılarını artırsın.
Sosyal medyadan takip ettiğimiz kadarıyla; gözaltına alındıktan sonra mahkeme kararıyla tutuklanan iki gazeteci veya haberci arkadaşın suç hanelerine “aşırı Türk Milliyetçiliği paylaşımları yapıyor” ibaresi yazıldığı bilgisi paylaşılıyor. Anlayamadığım Türkiye’de hiç kimseye fiili zarar vermeden TCK’da bunun suç olduğunun bir karşılığı olmaması. 2. Dünya Savaşı’ndan bölünerek çıkan Liberal Demokrat Almanya değil ki Türkiye, bu suç olsun. Almanya savaştan parçalanmış olarak çıktıktan sonra Batı dünyasının milliyetçiliği korkusu göz önüne alınarak planlı bir şekilde işçi göçü ile demografik yapısı ve devletin şekli sistemi değiştirilmişti. Ulus devletiyiz kardeşim biz, devletimizin rejiminin esası ulus esasına dayanır. Ulus milliyetçisi olmak suç sayılmaz. Pensilvanya’daki hainin bürokrasideki satılmış soysuz müritleri 2006-2016 yılları arasında yapmıştı bu suçlamaları en son. Cumhuriyetin 100. Yılında yine böyle bir şey yaşamak istemeyiz açıkçası.
Gelelim esas konumuza!
Yıllardır yazım dilini Osmanlıcayı Türkçeyi tartışanları takip ederken karşılaştığım ilginç insanlar oldu. İktidarın Osmanlı’yı sevmesinden kaynaklı, bürokraside ve eğitim camiasında eyyamı yüksek kişiler bu dile merak salıp entelektüel ve kapital sermayelerine sermaye kattılar. Bunların kim oldukları önemli olmamakla birlikte, hangi tarafta olurlarsa fark etmez. Samimi duygularla siyasi fikirlerine ve davalarına bağlı olanlara saygı duyuyorum. Yazdıklarım eyyamcı ve yapmacık olup türlü dil ve ruh manevralarıyla dönen karakterdeki kişileri bağlamaktadır.
Gelelim yazım ve konuşma dilimize.
Bugün konuştuğumuz dil, gelişmeye ve bilime uygun bir dildir.
Osmanlıca yazıp konuşmak kimilerine göre çekici gelse de Cumhuriyeti ve Türkiye’yi dış dünyada en iyi şekilde tanımlamaktadır alfabemiz. Ses öbekleri ve artikülasyon açısından ele alınacak olursa yine aynı tamlamayı yapmak mümkündür.
2023 senesinde Cumhuriyetimizin yüzüncü yaşını kutlaması sebebiyle yine hatırlatmakta fayda görmekteyim.
Cumhuriyet, köylü çocuğunun gelişmesi ve ilerlemesidir.
Cumhuriyet, Anadolu insanının kanını toprağa karıştırıp yoğurduğu hamurdur. Nitekim köylümüz tarlasına yazıp kutlar oldu Cumhuriyetin 100. Yaşını.
Cumhuriyet, şerife bacının yağmurda ıslanan bebesi, kara Fatma’nın dağlarda patlayan çiftesidir.
Bundan bi haber olanlar Türkçe diline, Türkçe yazmaya bile karşılar. Şimdi bir mektup var sürekli paylaşılan.
III.Selim’in kız kardeşi Hatice Sultan (18 yüzyıl) 1700’lü yıllarda Fransız mimar Melling’le mektuplaşırken Latince kelimeler kullanarak yazdığı mektup.
Bunun sebebi Melling’in Arap harflerini okumakta zorlanmasıdır. Hatice Sultan da hanedanda Latince yazı kullanırlar.
Sen git Osmanlıcayı tartış. Osmanlı sultanları bile Latin harflerine geçmeyi tartışıyordu 1860’ların yarısından sonra. Neyse toplumu ayrıştırmadan, kimsenin kalbini kırmadan bir dörtlük yazalım, buram buram Anadolu kokan:
“Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil.”
Yunus Emre 13. yüzyılda Türkçe düşünüp, Türkçenin en güzel şiirlerini söylemiş, bizden 8 yüz yıl önce yaşamış. Biz bu kafayla yüz yıl olarak Yunus 'tan da gerideyiz.
Ortadoğu’da Amerika’nın kışkırtmasıyla, bloklar arasında gerilen diplomatik ilişkiler Rusya’nın Kıtalararası Balistik Füzeleri rampalara yerleştirdiği haberleriyle farklı bir boyuta taşındı. 1962 füze krizi öncesi yaşanan Jupiter füzelerinin İzmir’e konuşlanmasını hatırlattı. Şimdilerde NATO güvenlik şemsiyesi sınırını Türkiye-Yunanistan sınırına çekip ülkemizi dışarıda bırakmış olsa da NATO üyeliğimiz devam etmekte ve İsrail NATO üyesi ülke statüsünde olduğu için arabuluculuk ve garantörlük formülü tarafımızca masaya sürülmekte. Yine yazmakta sakınca görmüyorum Bu gerilimin sonunda Hamas yok olacak, bölgede kurulacak bağımsız görünümlü batı güdümünde iki devletle Ortadoğu soğutulacak.
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN!
KALIN SAĞLICAKLA!