YÜRÜTME ARTIK CUMHURBAŞKANI
Türkiye, 24 Haziran seçimlerinin ardından cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçti. Yeni yönetim sistemi 95 yıldır uygulanan kamu yönetimi sistemini baştan aşağı değişiyor. Başbakanlık makamı kaldırılıyor ve yürütmeye ait tüm yetkiler cumhurbaşkanına aktarılıyor. Yasa yapma yetkisini elinde bulunduran TBMM, bu yetkisini de cumhurbaşkanı ile paylaşıyor. TBMM’nin yürütmeyi denetleme yetkisi de ortadan kalkıyor. Yasama organı olan Meclis’in artık yürütmenin yetkilerini alan Cumhurbaşkanına soru sorma veya onun faaliyetlerini denetleme yetkisi bulunmuyor.
BAKANLAR KURULU ARTIK YOK
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılan açıklamalarda bile hâlâ ‘kabine’den söz edilse de, Bakanlar Kurulu da ortadan kalkıyor. Politikalar, Cumhurbaşkanlığında belilenecek ve atanacak bakanın tek görevi kendisine verilen emirleri uygulamak olacak.
İŞTE YENİ SİSTEMDE TBMM’NİN İŞLEVİ
Yeni dönemde cumhurbaşkanının ve TBMM’nin işlevi, yetkileri ve görevlerinden bazıları şunları:
- Anayasa’ya göre kanun yapma yetkisi TBMM’de. Ancak cumhurbaşkanı da doğrudan anayasadan aldığı yetkiye dayanarak, Meclis’ten bir yetki kanunu çıkarılmasına ihtiyaç duymaksızın kararname çıkarabiliyor. Bu kararnameler yaklaşık 2 yıl boyunca çıkarılan OHAL KHK’larından farklı özellikte olacak. OHAL KHK’ları ile yeri ve kapsamı sınırlı olmak şartıyla her konuda düzenleme yapılabiliyor. Ancak cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile sadece ekonomik, sosyal ve kültürel haklar alanında düzenlemeler yapılabiliyor; kişisel ve siyasal haklar ise düzenlenemiyor. Ayrıca cumhurbaşkanının çıkardığı bir kararname ile ilgili olarak TBMM başka bir kanun çıkarırsa, Meclis’in çıkardığı kanun geçerli olacak. Dolayısıyla TBMM, çıkaracağı kanun ile kararnameyi etkisiz kılabilecek. Mevcut yasalarla düzenlenmiş konularla ilgili herhangi yeni bir kararname çıkarılamayacak.
- Yeni sistemde Bakanlar Kurulu olmayacağından, Bakanlar Kurulu tarafından sunulan “kanun tasarıları” da ortadan kalkacak. Milletvekilleri tarafından sunulan kanun teklifleri ise geçerliliğini koruyacak. Ancak cumhurbaşkanının partili olduğu düşünüldüğünde, cumhurbaşkanı Meclis’teki milletvekilleri aracılığıyla kanun teklifi vermesinin önünde bir engel bulunmuyor.
- Kanunların yayımlanma yetkisi yeni sistemde de cumhurbaşkanına ait. Ancak parlamenter sistemde geri gönderilen kanunun, kanunu imzalayan milletvekillerince yeniden imzalanması yeterliydi. Yeni sistemde ise cumhurbaşkanı kanunu TBMM’ye geri gönderirse, kanunun aynen yayımlanabilmesi için Meclis’in salt çoğunluğu tarafından kabul edilmesi gerekecek. Bu da milletvekili sayısının 600’e çıkmasıyla 301 milletvekilinin onayı aranacak demek.
- Yeni sistemde bütçeyi hazırlama ve TBMM’ye gönderme yetkisi de cumhurbaşkanına geçiyor. TBMM’nin, cumhurbaşkanı tarafından hazırlanan bütçe tasarısını reddetmesi halinde ise bir önceki yılın bütçesi yürürlükte kalmayı sürdürüyor.
- Anayasa TBMM’ye cumhurbaşkanı hakkında soruşturma açma yetkisi veriyor. TBMM üye tam sayısının salt çoğunluğunun, yani en az 301 milletvekilinin vereceği önergeyle cumhurbaşkanı hakkında soruşturma açılması talep edilebilecek, üye tam sayısının beşte üçünün, yani 360 vekilin oyuyla soruşturma açılmasına karar verilecek ve soruşturma açılmasının ardından Yüce Divan’a sevk için ise üçte iki çoğunluk, yani 400 milletvekilinin desteği gerekiyor.
- TBMM’nin gensoru yetkisi kalktı. Meclis soruşturması sadece cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakanları kapsıyor. Meclis’in, yürütmenin yetkilerini alan cumhurbaşkanına soru sorma veya onun faaliyetlerini denetleme yetkisi artık bulunmuyor. Yazılı soru önergeleri de “Başbakan ve bakanlar kurulu”na değil “Cumhurbaşkanı yardımcılarına ve bakanlara” verilebilecek.