Ailece CHP’li birisi olarak Halk TV’de “Gerçek Edebiyat’ adlı program yaparken yakalandım Kılıçdaroğlu’nun CHP’sine.
Bilimum FETÖ, AB, ABD desteğiyle iktidarda olan, Ergenekon Balyoz operasyonlarıyla ortalığı kırıp geçiren bir AKP döneminde (2009-2011 arasında) Halk Tv tek muhalif kanaldı.
Kaset kumpası bizleri şaşırtmıştı ama yaşayacaklarımız aklımıza gelmezdi: Yayın yönetmenimiz İsmet Bayhan tüm programcıları toplayıp, ‘Buraya kadar, artık maaşlar ödenmiyor isteyen bırakabilir’ dedi.
Muhalefetin tek kanalının kapatılacağına inanamamış, suyumuz, elektriğimiz kesilene kadar program yapmaya devam etmiş, genel merkeze umutsuz ziyaretlerde bulunmuştuk.
Bugün iyice açığa çıktı ki Kılıçdaroğlu siyaset yapmayı yalan söylemek olarak algılıyor. O yıllarda da kumpasla bin bir yalan ve çirkinlikle oturduğu CHP koltuğunda ilk işi Halk TV’yi ele geçirmek oldu.
Halk Tv’de tam 2 yıl (2010 sonu-2013) arasında müzik kanalı gibi kasetten şarkı türkü klibi yayınlandı.
İşte o zaman 12 Eylül’ün soğukluğunu yaşamış ruhum tıpkısı yabancı bir maddenin CHP’ye girdiğini anlamıştı.
KILIÇDAROĞLU CHP’Yİ YIKTI
Halk Tv’de yaptıklarını partide de acımasızca uyguladı.
Tek adam tek adam diyerek partide tek adam oldu.
Genel Başkan olduktan sonra bildiğim kadarıyla şimdilik 5 yardımcısının FETÖ’cü çıkması bu diktatörlüğü kendi ali menfaatleri için yapmadığını ‘kullanılışlı’ biri olduğunu gösteriyor.
AKP’nin ilk yıllarındaki ABD-AB desteğini alma manevralarını, ABD ve AB’nin Türk basında gücünün azaldığı 2023’te uygulamaya çalışarak çok garip dağınık, davranışlar sergiledi.
(Kemal Kılıçdaroğlu’nun yediği nanelerle ilgili daha önce bu köşede, “Kılıçdaroğlu CHP’nin her şeyiyle alay ediyor! Atatürkçüler daha ne kadar katlanacak?” başlığıyla daha önce yazmıştım.)
Kılıçdaroğlu girdiği tüm seçimleri iyi yönetemedi. Garip garip insanları aday yaptı, partiden aday yaptıklarının da arkasında durmadı.
Bu son seçimde de aday olmaması gereken tek seçimde aday olarak muhalefetin kazanmasını engellemiş oldu. (Kılıçdaroğlu yerine odunu koysan kazanır bir siyasi olgunlukta ortam vardı.)
Dün gece Meral Akşener’in duvarları yumrukladığı haberini dikkatle okumak gerekir.
MHP GERÇEĞİ
Milliyetçi Hareket Partisi çoğu kişi için sürpriz yaptı ama benim için normal bir sonuç aldı.
İlk kez bölücü partiden yüksek oy aldı.
Devlet Bahçeli yönetimindeki parti sokakla ve şiddetle ilişkisini kesti, üyelerini bilime ve bilgiye yönlendirdi ve bunu başardı.
Bahçeli Recep Tayyip Erdoğan’ı çözüm süreci döneminde idam ipi atarak eleştirirken de Erdoğan çözüm sürecini terk ettiğinde destekleyerek de tutarlı bir görüntü çizdi.
Emperyalist odaklardan uzak durarak emperyalist odaklarla haşır neşir olarak kirlenmiş solun aksine tertemiz kaldı. Mahir Çayan’ı aratmayan sözlerle emperyalist politikaları yüksek sesle eleştirdi.
Türk halkının bunu anlayamayacağını sananlar, ancak Türk bilincine sahip olmayanlar olabilirdi.
HALK TV
Kılıçdaroğlu Halk TV’yi dağıttı Halk Tv CHP’yi dağıttı. Cahil cüvela cıvık ne kadar tip varsa doldurduğu Halk Tv’yle ancak bu kadar oy alabildi.
Kılıçdaroğlu kendisinden sonra CHP’de liderliği devralabilecek iki belediye başkanını da HDP’yle kirlenmiş zorlama adaylığına alet ederek mundar etti.
Muharrem İnce’den uzak durarak ve onu çirkin biçimde tasfiye ederek ulusalcı/milliyetçi/Atatürkçü oyları kapacağını sanırken bu kesimden fena tekme yedi. Kendisine tıpış tıpış gelecek sandığı oylar Sinan Oğan’a gitti. ('Ben Dersimli Kemal' sözü aslında CHP'lilerin gözüne baka baka küfür etmekti.)
Sinan Oğan -ideolojik saikleri bir yana bırakırsak- destek verse bile kazanacağı şüpheli Kılıçdaroğlu’yla bir pazarlığa oturmaz. Artık bir umut yok Kılıçdaroğlu için.
Partiye geldiğinden bu yana aşağılayıp itip kaktığı parti yönetiminde kökünü kuruttuğu Atatürkçüler ona büyük bir ders verdi.
Kılıçdaroğlu gerçekten ‘bay bay Kemal’ olarak emekli oldu.
Siyasi tarihin dehlizinde kaybolup gidecek ama, CHP’yle ilgisiz hatta düşman envayi çeşit partiye kemirterek heba ettiği CHP’nin, kendisini toparlaması artık çok güç.