Terör devleti Ermenistan’ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarında devam eden savaş 8. Gününe girdi.
Türk ve dünya kamuoyunun birinci gündem maddesi olan savaşın neden başladığını bilmeyen yoktur.
27 Yıl önce Ermenistan’ın işgal ettiği Dağlık Karabağ ve 7 ayrı yerleşim yerinin Azerbaycan toprağı olduğu BM kararları ile tescil edilmiş ve bunu itiraz eden tek bir ülke yok.
Kendi topraklarını geri almak için başlatılan savaşa Türkiye hem siyasi hem askeri hem de psikolojik destek veriyor.
Türkiye resmi ağızdan, Azerbaycan’ın hem sahada hem masada yanında olduğunu açıklıyor.
Türk milletinin yüreği Azerbaycan için çarpıyor. Türkiye Azerbaycan’ın seviciyle seviniyor, işgal altındaki toprakların geri alınması için dua ediyor, destek veriyor.
Ancak bu destek ne yazık ki iki partinin yönetiminden gelmiyor.
CHP ve HDP yönetimi, hem devletten, hem halktan kopuk bir şekilde verdiği demeçlerle Azerbaycan’ın değil Ermenistan’ın yanında olmayı tercih ettiler.
HDP’nin tavrını anlamak mümkün. Ermeni terör örgütü olan PKK’nın siyasi kanadı HDP’nin zaten aksi bir tepki vermesi beklenemez.
Ancak CHP, Türkiye’nin Ana Muhalefet Partisi olan, halkaların özgürlüğünü savunan, hukuksuzluğa ve saldırganlığa karşı olduğunu söyleyen CHP’ye ne demeli.
CHP’nin dün yayınladığı bildiri tam bir utanç vesikasıdır.
CHP bu bildiri ile HDP’den PKK’dan farkı olmadığını göstermiştir.
CHP, işgale uğrayan, toprakları 30 yıldır Ermenilerin elinde bulunan, vatandaşları katledilen Azerbaycan’a destek yerine, terörist Ermenistan’a destek vermiştir.
Efendim, biz yurtta barış, dünyada barış istiyoruz!
Yani, bırakın Ermeniler sizin topraklarınızda Cumhuriyet kursun, siz savaşmayın diyor.
Aslında daha savaşın birinci gününde CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, CHP’nin tavrını ve tarafını açıklamıştı. Çeviköz, Türkiye’yi Azerbaycan’a “silah verdi” diye suçlamış ve Türkiye’nin Azerbaycan’a cihatçı sivilleri gönderdiğini söylemişti.
CHP bildirisinde ki şu cümleye bakar mısınız: “Tarafları silahlı çatışmalardan uzak durmaya ve diplomatik kanallarla, uluslararası hukuk doğrultusunda hareket etmeye davet ediyoruz.”
Savaşın başından beri aynı cümleleri Fransa ve Ermenistan da kullanıyor.
Azerbaycan 30 yıldır uluslararası hukuk kurallarının uygulanmasını bekliyor. 30 yıldır diplomatik kanallardan topraklarının işgalden kurtarılması için uğraşıyor.
Ama CHP bir 30 yıl daha uğraş, savaşma teslim ol diyor.
CHP bildirisinde Ermeni işgalinden, Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olmasından bahsedilmiyor.
Ermenistan işgal ettiği topraklardan çekilsin demiyor. Ne diyor, savaşa hayır.
Yani, işgale devam.
Bunu Paşinyan ve Macron da söylüyor…
Türkiye devleti, Türk milleti ve haktan adaletten yana herkes, Ermenistan işgal ettiği topraklardan çekilsin diyor, ama CHP savaşmayın teslim olun diyor.
CHP imzası ile yayınlanan bu bildiriyi kim/kimler yazdı bilmiyorum ama, Paşinyan da yazsaydı aynı cümleleri yazardı.
Bu bildiri Boraltan Köprüsü hadisesinden sonra, CHP’nin yeni bir utanç vesikası olarak tarihe geçecektir.