Cumhuriyet Halk Partisi'nde yaşanan istifa, siyaset kulislerini hareketlendirdi.
CHP İstanbul Milletvekili Saliha Sera Kadıgül Sütlü, partisinden ayrıldığını ve Türkiye İşçi Partisi'ne katıldığını açıkladı.
"Hayatımın hem en zor hem en heyecanlı açıklamasını yapmak üzere huzurunuzdayım. Zor, çünkü bugün itibariyle çok sevdiğim evimden, beni eğitip bugünlere getiren partimden istifa etmiş bulunuyorum." diyen Kadıgül, CHP yönetimine ve yol arkadaşlarına herhangi bir ithamda bulunmayacağını belirtti.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin kendisine hayalini bile kurmadığı bir yol açtığını söyleyen Kadıgil kendisini siyasete soktuğunu söylediği Kılıçdaroğlu'na da teşekkür etti.
TİP'İN VEKİL SAYISI 4 OLDU
Vekilin geçtiği TİP'in, TBMM'de 3 vekili bulunuyor. Barış Atay, Erkan Baş ve Ahmet Şık'tan sonra Kadıgül, partinin dördüncü milletvekili olarak Meclis'te yer alacak.
CHP'NİN MİLLETVEKİLİ SAYISI 135'E DÜŞTÜ
Saliha Sera Kadıgil Sütlü'nün istifası sonrası CHP'nin Meclis'teki milletvekili sayısı 135'e düştü.
İşte Kadıgül'ün istifa metni:
"Ben bu adımı bu mücadeleye köstek olmak için değil bilakis biraz daha solunuzdan destek olabilmek için atıyorum. Hem önümüzdeki tarihi seçim sürecinde, hem de elbirliğiyle yaralarımızı sarma aşamasına geçtiğimizde, hepimizin iyiliğine olduğunu düşündüğüm bir yola çıkıyorum. Bilin ki ülkem için doğru olduğuna inandığım şeyi yapıyorum. Fikrim hür, vicdanım rahat. Gerçekten tanıyanların, beni anlayacağını biliyorum. Evet, bu ayrılığın sebebi ne bir kavga ne de bir tartışma. Tertemiz bir ideolojik ayrılıkla karşınızdayım.
Ya ben böyleyim deyip zaman zaman genel hattan ayrılmak ve partimin ördüğü dengelere zarar vermek pahasına kendi fikirlerimi söyleyecektim ya da kendimi frenleyip, parti disiplini içerisinde hareket edecektim. Kendime bir söz verdim, asla profesyonel bir siyasetçiye dönüşmeyecektim. Aktivisttim ve böyle kalmakta inat edecektim.
Örgütlü kadın hareketinin hepimize öğrettikleri sayesinde yüzleştiğim toplumsal cinsiyet eşitsizliği üzerine yaptığım okumalar, gururla söylemeliyim ki beni azılı bir feminist haline getirdi. Ve yine geç kalarak da olsa nitelikli bir sosyal demokrat olmak üzere çıktığım yol ise beni bir kez daha ne mutlu ki Denizlerin yoluna çıkarttı… İ
şte o yol, o ruh bugün bu Meclis'te temsil ediliyor. Ve artık Türkiye'nin ilk kadın genel başkanının, Behice Boran'ın partisinin Meclis grubunu, ikisi bıyıklı üç erkeğe terk etmeye gönlüm razı gelmiyor. İşte ben bugün itibariyle, inandığım değerleri açıkça ve yüksek sesle savunmak için, bu düzeni biraz düzeltmeye değil, tümden değiştirmeye çalışmak için, dünya görüşüme daha yakın gördüğüm bir partiye, Türkiye İşçi Partisi'ne katılıyorum."
Siyasetcafe.com